Basın açıklamasında şunlar ifade edildi:
Basına ve Kamuoyuna;
10.05.2016 tarihinde Diyarbakır’da şehrin en işlek caddelerinden birinde küçük çocuklarımızın eğitim gördüğü okulun yakınında yapılan bombalı saldırı 3 kişinin hayatını kaybetmesine ve onlarca kişinin yaralanmasına neden olmuştur. Bu saldırının sebep olduğu travmaların sadece mağdurlar ve yakınları üzerinde değil tüm toplumda kalıcı maddi ve manevi hasarlara sebebiyet vereceği açıktır.
Uzun bir süreden beri şiddetlenerek devam eden çatışma ortamı ve artan eylemlerin hayatın tüm alanlarını vehamet arz edecek şekilde olumsuz etkilediği görülmektedir. Başta yaşam hakkı olmak üzere en temel hakların ihlaline zemin hazırlayan bu ortamın toplumsal barış ve huzuru tehdit eder hale gelmesi akl-ı selim sahibi vicdanlarda ve kamuoyunda ciddi endişelere sebep olmaktadır.
Şiddeti bir hak arama yöntemi olarak kabul etmiyoruz. Çatışmaların şehirlere, yaşam alanlarına taşınmasını en hafif tabirle akıl tutulması olarak görüyoruz. Halkımızın talebi olan huzur ve sükun ortamının tesisi için bir an önce tüm siyasi hesap ve mülahazaların bir kenara bırakılarak herkesin üzerine düşeni acilen yapması gerektiğine inanıyor ve kamuoyunun tüm kesim ve dinamiklerine bu çerçevede duyarlı hareket etme çağrısı yapıyoruz. Bu amaçla gösterilecek sivil tepkilerin önemli olduğunu düşünüyoruz.
Hedefi ve saiki ne olursa olsun toplumu kör bir şiddet sarmalına alan bu ve buna benzer eylemlerin kamu vicdanında mahkum edilmesi gerektiğine olan inancımızla bu menfur eylemi kınıyoruz. Patlamada hayatını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Cemiyet olarak kaynağı ve nedeni ne olursa olsun her türlü zulüm ve haksızlığı teşhir ve mahkum edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.
İNSAN HAKLARI CEMİYETİ GENEL MERKEZİ
***
İnsan Hakları Cemiyeti ayrıca Bangladeş'te Hasina diktasının Cemaat-i İslami lideri Mutiurrahman Nizami'yi idam etmesiyle ilgili de bir açıklama yapmıştı.