İnkılabın Çöküş Belgesi: Aydınlık'ın İran Sevgisi

Turan Dursun'un, Selman Rüşdü'nün dostlarından İranlı generale övgü!

HAKSÖZ-HABER

İranlı üst düzey komutanlar çökmüş Beşar rejimini ayakta tutmak için birbiri ardına Suriye'de can veriyor. Bu zalim işbirliğinin destekçileri alkışlayıcıları arasında ise çok ilginç isimleri, kesimleri görmek mümkün. Geçmişte izlediği İslamcı, Ümmetçi hattan dolayı İran'a düşmanlıkta sınır tanımayanlar bugün İran’ı yere göğe sığdıramıyorlar.

Bunların önde gelenlerinden biri olan Perinçek takımı, Turan Dursun'lara, Selman Rüşdü'lere, Aziz Nesin'lere karargahlık yapmış Aydınlıkçılar şimdinin hızlı İrancı-Hizbullahçıları olarak yayın yapmaktalar. Geçtiğimiz günlerde Halep'te öldürülen İranlı general Hamedani hakkında Aydınlık'ta kaleme alınan şu güzelleme İran'ın da, komutanlarının da nasıl bir sefalete sürüklendiğini ortaya koymaya yeter!    

İşte Aydınlık'ta yer alan ilgili yazı:

O bir Avrasyacıydı

"Suriye’nin Halep kentinde IŞİD terörüne karşı mücadele ederken, 8 Ekim 2015 günü katledilen İran’ın çok özel birliklerinden olan ‘Devrim Muhafızları İmam Hüseyin Karargâhı’ Komutan Vekili Tuğgeneral Hüseyin Hemedani, İran’da Avrasyacı olarak biliniyordu."

Suriye’nin Halep kentinde IŞİD terörüne karşı mücadele ederken, 8 Ekim 2015 günü katledilen İran’ın çok özel birliklerinden olan ‘Devrim Muhafızları İmam Hüseyin Karargâhı’ Komutan Vekili Tuğgeneral Hüseyin Hemedani, İran’da Avrasyacı olarak biliniyordu. 1979 İran Devrimi’ne omuz verenlerden biri olan Hemedani, 1980 yılında başlayan ve 8 yıl süren İran-Irak Savaşı’nda da görev almış, yaralanmış ve gösterdiği başarılarla İran’ın ‘kahraman komutan’larından biri olmuştu. 55 yaşında, emperyalist terör saldırılarına karşı Suriye halkının yanında mücadele ederken şehit olan Hemedani, 11 Ekim Pazar günü Tahran’daki törenden sonra memleketi Hemedan’da büyük kalabalıkların katıldığı askeri törenle toprağa verildi. Törene üst düzey askeri ve siyasi liderlerle aile yakınları katıldı. İran’ın dini lideri Ali Hamaney, yayımladığı taziye mesajında Hemedani için “Kıdemli, samimi ve çalışkan bir mücahit olarak; ömrünü devrim ve ülke savunmasına verdi” dedi. 

SOBACI ÇIRAĞIYDI 


Hüseyin Hemedani, 1960 yılında kalabalık bir Türk asıllı ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Abadan rafinerisinde arıtma işçisi olarak evini geçindiriyordu. Hemedani 3 yaşındayken babasını kaybetti. Evin yükü annesine kaldı. Sıkıntılar içinde ortaokulu okurken eğitimini yarıda bırakıp sobacının yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Biraz para biriktirdikten sonra da ağabeyiyle birlikte başkent Tahran’a giderek orada ilaç fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladı. Okumayı çok seviyordu. Gece okuluna devam etti, ortaokul ve liseyi bu şekilde bitirdi. Bu yıllarda İran Şahı’na karşı baş gösteren muhalefet hareketi içinde mücadele eden mollalara katıldı. Hayatı değişti. Ayetullah Medeni ile birlikte tutuklandı. Ağır işkencelerden geçti. Sürgüne gönderildi. Takip edildi. Ama yılmadı... 

AHMEDİNEJAD’IN ARKADAŞIYDI 


Devrimden sonra Kuzistan ve Kürdistan eyaletlerinde, dış kışkırtmalı ayrılıkçı örgütlere karşı verilen mücadelede, 2005 yılında Cumhurbaşkanı olan Ahmedinejad ile birlikte görev yaptı. İsyanın bastırılmasında gösterdiği başarıdan dolayı komutanlığa terfi etti. Daha sonra Devrim Muhafızları içinde çok özel bir birlik olan 27. Birliği kurdu. 1980 Eylülünde başlayan Irak Savaşı’na katıldı. 8 yıl cephede görev yaptı. Burada da çok sayıda operasyona katıldı. Irak’ın ağır birliklerini durdurdu. Humeyni’nin takdirini kazandı. Askerleri tarafından da çok sevildi. Bir gaz saldırısında maskesini yaralı bir askerine vererek onun hayatını kurtardı. Kendisi de ters esen rüzgârın sayesinde kurtuldu. Babacan, fedakâr, mütevazı yaşamıyla örnek oldu. 

ÖZEL SAVAŞ UZMANI 


Savaştan sonra ülkenin çeşitli yerlerinde görev yaparak, Devrim Muhafızlarının gelişmesini ve kurumlaşmasını sağladı. Edindiği çok özel savaş tekniklerini yeni nesillere aktardı. İranlı gazeteci İsmail Bendiderya onun bu yönünü şöyle anlatır: “IŞİD’e karşı mücadele eden özel adamlardan biriydi. Klasik ordulara karşı, klasik olmayan yöntemlerle savaş tekniğini biliyordu. Özel silahlarla ve aynı taktiklerle karşı koymada uzmandı. Bu alanda İran’da 7-8 komutandan biriydi. Tanımlanmayan bir savaşa karşı mücadele ediyordu. Suriye’ye de Hizbullah ve yerel milisler arasındaki koordinasyonu sağlıyordu. Yaklaşık 1,5 yıldır oradaydı. Arada gidip geliyordu. General Kasım Süleymani’yle de birlikte çalışıyordu. Daha yeni gitmişti.” 

KONGO’DA GÖREV YAPTI 


Özel savaş uzmanı olan Hüseyin Hemedani, 1995 yılında özel görevle Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ne giderek orada İngiliz ve Amerika’nın kışkırttığı gruplara karşı verilen iç savaşta, devrimci yönetime danışman olarak hizmet verdi. Onlara özel savaş yöntemlerini öğretti. En önemlisi yılmadan gece gündüz yıpratma saldırılarını... Kongo’da çok sevildi ve takdir aldı. Kongo Devlet Başkanı Kabila’nın, teşekkür babında ‘İnceliği sizden öğrendik’ sözüne karşılık, “Bizim hünerimiz değil. Suyun içinde yüzmeyi öğrendik” cevabını verdi. 


Hüseyin Hemedani, Mustazaflar Teşkilatı’nın Başkan Yardımcılığını da yapıyordu. Çok zengin imkânlara sahip olan bu teşkilat, uluslararası ilişkilerde direnişçi ülkelere ve örgütlere yardım yapıyor (Hizbullah, Filistin vb. gibi). 


Mustazaflar, zayıf bırakılanlar/ mazlumlar/ ezilenler manasına geliyor. İran devriminin antiemperyalist ve bağımsızlıkçı çizgisinde bir komutan olan Hemedani, sıkı bir Avrasyacı olarak biliniyordu. İranlı gazeteci Bendiderya, Hemedani’nin bu yönünü Aydınlık’a şöyle anlattı: “İran, Türkiye, Irak, Azerbaycan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın da aralarında olduğu ülkelerle işbirliğini esas olan ve buna Rusya ve Çin’in de dahil olduğu bir teşkilat ve stratejiden yanaydı. Bununla, emperyalist ülkelerin bölgeye yönelik politikalarının boşa çıkarılacağını savunuyordu. Fikirleri çok rağbet görüyordu. Bununla da kalınmamasını ve Güney Amerika’daki direnişçi ülkelerle, Afrika’nın da buna dahil olmasını istiyordu. Avrasyacı olarak büyük saygı duyuluyordu.” 

2 YIL SONRA EMEKLİ OLACAKTI 


General Hemedani, yaşasaydı 2 yıl sonra 32 yıldır hizmet ettiği ordudan emekli olacaktı. Sade yaşamıyla da dikkat çeken Hemedani, kendisine verilen yabancı markalı bir makam aracını ‘İran malı olmayan araba kullanmam’ diyerek geri çevirmişti. Devrim Muhafızları komutanlarından ve halen Hamaney’in danışmanı olan General Rahim Safavi onun için, “DM’nın en iyi komutanlarındandı. Mütevazı bir insandı. 8 yıllık savaşta çok önemli fedakarlık ve roller ifa etti” der. Başka bir silah arkadaşı ise onun Suriye’deki görevine atıfta bulunarak bir toplantıda şöyle dediğini hatırlatır: “İŞİD, ABD, İsrail ve İngiltere üçlüsünün ürünüdür. Irak’tan sonra Suriye’ye yönlendirildi. El Nusra da böyle. Diğer ülkeler yedeğe çekilerek lojistik destek verdi. Bunu kaynağında bitirmezsek, İran’ı da tehdit eder.” Köylüleri ise onu “Alışılmadık, para peşinde olmayan bir insandı” sözleriyle anıyor. 

3 GENERAL DAHA ÖLDÜ


28 Aralık 2014: Irak’ın Samara şehrinde bulunan Hz. İmam Hasan Askeri’nin türbesinin yakınlarında İŞİD’in düzenlediği saldırıda, İranlı Tuğgeneral Hamid Tagavi (55) hayatını kaybetti. Tagavi’nin, İsrail tarafından hava aracıyla takip edilerek vurdurulduğu ileri sürüldü. Tagavi savaş gazisiydi. 
18 Ocak 2015: İran Devrim Muhafızları komutanlarından General Muhammed Ali Allahdadi (48), Suriye’de İŞİD’e karşı verilen mücadelede danışman olarak görev yaparken İsrail saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Lübnan sınırı yakınında bulunan Kuneytra bölgesinde devriye gezen Hizbullah konvoyuna yapılan saldırıda, İsrail tarafından 2008 yılında öldürülen Hizbullah komutanlarından İmad Muğniye’nin oğlu Cihad Muğniye (25)’nin de olduğu 6 Hizbullah üyesi de hayatını kaybetti. Allahdadi savaş gazisiydi. 


27 Nisan 2015: İran Devrim Muhafızları komutanlarından General Abdullah İskenderi, muhaliflerle yapılan bir çatışmada hayatını kaybetti. Suriye’de danışman olarak görev yapan İskenderi, Şam’da Hazreti Zeynep Türbesi’ni koruyan güçlere komuta ediyordu. İskenderi, Suriye’ye gitmeden önce Fars eyaletinde Devrim Muhafızları’na bağlı Şehit Birliği’nin komutanlığını yapı- yordu. İskenderi, savaş gazisiydi.

 

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!