İngiltere'de ırkçı nefrete karşı binlerce insan meydanlara indi!

İngiltere'nin Southport kasabasında geçen hafta üç kız çocuğunun bıçaklı bir saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından aşırı sağcı grupların başlattığı şiddet eylemlerinin ardından, karşıt gruplar ülkenin farklı şehirlerinde sokaklara çıktı.

Çarşamba akşamı, aşırı sağcıların 30 civarında bölgede 100’den fazla eylem planlandığı haberleri üzerine ırkçılık karşıtı binlerce kişi gösteriler düzenledi.

Aralarında başkent Londra’nın kuzeyi, Bristol ve Newcastle gibi kentlerin de bulunduğu göç karşıtlarının eylem yapmasının beklendiği noktalarda yapılan karşıt eylemler genel anlamda barışçıl geçti.

Kuzey Londra’daki Walthamstow semtinde yapılan eylemde “Sokaklar bizim”, “Mülteciler burada hoş karşılanır” sloganları atılırken, “Aşırı sağı ez” yazılı pankartlar taşındı.

Bu arada Bristol kentinde de 1500 dolayında aşırı sağ karşıtı eylemci sokaklardaydı. Kent sokakları sendikacılar, faşizm karşıtları ve siyah ve Asyalı toplulukların üyeleriyle doldu.

Brighton kentinde, bir göçmenlik avukatının ofisinin bulunduğna inandıkları binanın önünde sekiz aşırı sağcı protestocu toplandı.

Aşırı sağcıların etrafı binden fazla karşıt protestocu tarafından sarılınca polis koruması eşliğinde bir binaya sığınmak zorunda kaldılar.

Newcastle kentinde de çoğunluğu Müslüman 500 dolayında karşı eylemci hedef alınacağı belirtilen bir göçmenlik hizmetleri işletmesinin önünde toplandı.

Kalabalağın büyük kısmı daha sonra dağıldı.

Southampton kentinde 300 ila 400 ırkçılık karşıtı “Irkçılar evine”, “Irkçılığın sokaklarımızda yeri yok” sloganları attı.

Bölgeye 10 kadar göç karşıtı eylemci de gelirken, polis iki grubu ayrı tuttu.

Mültecilerin kaldığı bir otele aşırı sağcı bir grubun saldırdığı Tamworth’te ise olası eylem noktalarından birinde 30 ila 40 göçmen karşıtı toplandı.

Göçmenlik avukatları hedef alınıyor

Hükümet, göçmenlerle çalışan avukatların isim ve adreslerini içerdiği iddia edilen bir listenin internette yayılmasının ardından sosyal medya platformlarının “çok daha fazlasını yapması gerektiğini” söyledi.

İlk olarak Telegram adlı mesajlaşma uygulamasında “daha fazla göçe hayır” mesajıyla birlikte paylaşılan bu liste şimdi başka platformlarda da paylaşılıyor.

BBC’ye konuşan avukatlar, polisin evden çalışmalarını, ofis pencerelerini kapatmalarını ve ateşe dayanıklı posta kutuları kullanmalarını tavsiye ettiğini paylaştı.

Listede yer alan bir avukat BBC’ye defalarca tehdit edildiğini ve Pazartesi günü endişeli meslektaşlarından, müvekkillerinden ve halktan “ölüm listesinde” olduğunu söyleyen mesajlar aldığını söyledi.

Polis yetkilileri Pazartesi günü yaptığı açıklamada, olayların başladığı geçen Salı gününden bu yana 370’den fazla kişinin gözaltına alındığını söyledi ve bu sayının “her geçen gün” artabileceği uyarısında bulundu.

Bir kişi ise “ırkçı nefreti körüklemek” amacıyla internette içerik yayınlamakla suçlanıyor. 

28 yaşındaki Jordan Parlour, şiddet olaylarıyla bağlantılı olduğu iddia edilen suç içerikli mesajları paylaştığı için yargılanan ilk kişi.

İngiltere ve Kuzey İrlanda’daki cezaevlerinde önümüzdeki haftadan itibaren 500’den fazla ilave yer açılacağı belirtiliyor.

Cezaevlerini genişletme planları zaten yürürlükteydi ancak yetkililer protestoların yol açtığı krizle başa çıkmak için bu planların hızlandırıldığını bildiriyor.

Adalet Bakanı Shabana Mahmood yaptığı açıklamada şiddet olaylarına katılanları, “polis, mahkemeler ve cezaevleri hazır ve bu korkunç eylemlerin sonuçlarına katlanacaksınız” şeklinde uyardı.

Başbakan sözcüsü ise “ayaklanmalara karışan herkesi gözaltına alabilmek” için gerekli kapasitenin sağlanacağını söyledi.

Pazartesi günü Southport’ta bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden çocuklar için bir anma töreni düzenlendi.

Başbakan Keir Starmer bu hafta hükümetin acil durumlarda toplanan güvenlik komitesiyle iki kez toplantı yaptı.

Toplantının ardından açıklama yapan Starmer, olaylara ilişkin bir dizi özel tedbirin onaylandığını ve gerekli noktalarda eylemlere müdahale etmek için özel polis yetkililerinin görevlendirileceğini söyledi.

Polis kaynaklarına göre, yaklaşık 6000 asayiş görevlisi önümüzdeki günlerde herhangi bir düzensizliğe müdahale etmek üzere seferber ediliyor.

Başbakan ayrıca sokakların yanı sıra internet üzerinden suç işleyen kişilerin de yargılanacağını belirtti.

Başbakanlık ofisi aynı zamanda Liverpool kentindeki şiddetli ayaklanmaları gösteren bir videonun altına “iç savaş kaçınılmaz” yazan iş insanı ve X’in sahibi Elon Musk’ın yorumlarını eleştirdi.

Başbakanlık sözcüsü şiddet olaylarının küçük bir azınlıktan geldiğini söyledi ve başbakanın, daha önce aşırı sağcı figürlerin sosyal medya platformuna geri dönmesine izin verdiği için eleştirilen milyarderin hislerini paylaşmadığını belirtti.

Öte yandan bazı milletvekilleri Avam Kamarası’nın yaz tatilinden geri çağrılmasını talep ediyor.

İşçi Partili Diane Abbott hükümetin “haftalarca şiddetin devam etmesini bekleyemeyeceğini” ve ülkede “kriz” yaşandığını söyledi.

Southport’taki saldırı nasıl gerçekleşti?

Kaynak,MERSEYSIDE POLİSİ

Fotoğraf altı yazısı,Bebe King (solda), Elsie Dot Stancombe (ortada) ve Alice Dasilva Aguiar

Bıçaklı saldırı, yaz tatilindeki çocukların sosyalleşmesi için hizmet veren bir merkezde düzenlendi.

Southport’daki saldırıda hayatını kaybeden çocuklardan Alice Dasilva Aguiar’ın 9, Elsie Dot Stancombe’nin 7, Bebe King’in 6 yaşında olduğu açıklandı.

Saldırı sırasında çocuklar Taylor Swift temalı bir dans etkinliğindeydi.

Saldırıda 8 çocuk ve 2 yetişkin de yaralandı.

Saldırıyla bağlantılı olduğu şüphesiyle 17 yaşındaki bir erkek gözaltına alındı. Yaşı nedeniyle ilk olarak ismi açıklanmadı.

Bu, sosyal medyada spekülasyonlara neden oldu.

İngiltere’de son seçimde 4 milyona yakın oy alan aşırı sağcı Reform UK partisinin lideri Nigel Farage, sosyal medyadan Southport’taki saldırı sonrası “Gerçek bizden saklanıyor” mesajını paylaştı.

Karşıtları Farage’ı olayları kışkırtmakla suçluyor.

Polis aşırı sağcıların, çocukları bıçaklayan saldırganın “İslamcı” olduğu söylentisi ile harekete geçtiğini belirtiyor.

Polis yetkilileri, İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) protestolarda kilit bir rol oynadığını söylüyor.

Salı günü çıkan ilk olaylarda bir cami de hedef alındı.

İlk gösterilerde 100’den fazla polis yaralandı.

Saldırganın ismi mahkemeye çıkarıldıktan sonra açıklandı. Axel Muganwa Rudakubana’nın İngiltere’de doğduğu ve büyüdüğü, ailesinin Ruanda’dan göç ettiği öğrenildi.

Saldırının ertesi günü düzenlenen Southport’taki protesto gösterisi, ülkenin başka şehirlerine de yayıldı.

Londra, Liverpool, Leeds ve Manchester’ın da aralarında olduğu çeşitli kentlerde aşırı-sağcılar gösteriler düzenlendi. Kimi kentlerde bu gösterilere ırkçılık karşıtı protestolarla yanıt verildi.

Çarşamba günü Başbakanlık konutunun bulunduğu Downing Street yakınlarında aşırı-sağcılarla polis çatıştı, 100’den fazla kişi gözaltına alındı.

Cuma akşamı ülkenin kuzeydoğusundaki Sunderland’de yüzlerce gösterici sokaklara indi; şehrin “ciddi düzeyde şiddet eylemlerine” sahne olduğu açıklandı; bir caminin dışında çevik kuvvet polisine tuğlalar atıldı, araçlar ateşe verildi.

En az 4 polisin yaralandığı ve hastanede tedavi altına alındığı bildirildi. Olaylarda 10 kişi gözaltına alındı.

Göstericilerden bazılarının İslamofobik söylemlerde bulunduğu ve İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) kurucusu aşırı sağcı aktivist Tommy Robinson’a destek sloganları attığı duyuldu.

İngiliz Savunma Birliği resmi olarak dağılmış olsa da, destekçilerinin halen bulunduğu belirtiliyor.

Tommy Robinson takma ismini kullanan kurucusu Stephen Yaxley-Lennon, EDL liderliğini bırakmış olsa da İslam ve göçmen karşıtı mesajlarını sosyal medyadan yayıyor.

İngiltere’de Temmuz’da yapılan genel seçimler, küçük botlarla ülkeye gelen göçmenleri ve göç başlıklarını gündemin ön sıralarına taşıdı.

İngiltere’nin AB’den çıkması yönünde kampanya yapan önemli isimlerden biri olan Nigel Farage, “gerekli olmayan” göçün dondurulması çağrısı yapan siyasi parti Reform UK’in lideri ve milletvekili olarak ana akım siyasete geri döndü.

Farage isyanlar için “Halkın çoğunluğu kitlesel kontrolsüz göç sonucu toplumumuzun parçalandığını görebiliyor” dedi.

İngiltere’de halkın mevcut seviyelerdeki yasal ve yasa dışı göçten kaygı duyduğuna işaret eden veriler var. Şubat’ta yapılan Ipsos anketinde katılımcıların %52’si şu andaki göç seviyesinin çok yüksek olduğu görüşünü dile getirdi. İki yıl öne sadece %42’lik bir kesim bunu söylüyordu.

Ancak Ipsos anketi insanların göçün etkileri konusundaki tutumunun negatiften çok pozitif olduğunu gösteriyor. Fakat 2022’den bu yana bu fark da kapanıyor.

Aralarında göçmen karşıtı eylemleri organize eden aşırı sağcı Patriotic Alternative (Vatansever Alternatif) gibi grupların da yer aldığı diğer gruplar, kamuoyunda Southport’taki saldırıya duyulan öfkeyi yönlendirdiler ve bu durum şiddet olaylarına evrildi.

Aşırı sağdaki daha da aşırılıkçı gruplar kitlesel sınırdışı çağrısı yaptı.

Independent gazetesinin eski yurtiçi haberler editörü Lizzie Dearden “Bu ülkede aşırı sağcıların daha büyük bir güç olmasını sürekli engelleyen şeylerden biri kendi aralarındaki çatışmalar. Ancak Southport bu grupları bir araya getirdi” diyor.

Dünya Haberleri

Gazze ve Lübnan'daki katliamlar Cenevre'de protesto edildi
Katil İsrail güçleri, işgal altındaki El Halil'de sokağa çıkma yasağını ikinci gününde sürdürüyor
ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Graham'dan, UCM kararlarına uyacak ülkelere yaptırım tehdidi
Kırım Tatarı yazara işgalci Rusya baskısı
AB Yüksek Temsilcisi Borrell'den UCM'nin Netanyahu kararını desteklemeyen ülkelere tepki