İngiliz kamu yayım kuruluşu BBC, başkent Londra’daki Brook House tutukevinde gizli kamerayla çekilen ve tutukluların yaşadıkları kötü koşullar ile maruz kaldıkları kötü muameleyi ortaya koyan görüntüleri yayımladı.
“Panaroma” adlı program için gizli kamera taşımayı kabul eden tutukevi çalışanı Callum Tulley’in çektiği görüntülerde suçlular ile sıradan sığınmacıların aynı bölümlerde ve bazen aynı hücrelerde tutulduğu, bazı görevlilerin de tutuklulara şiddet uyguladığı görülüyor.
Görüntüler, tutukevinde uyuşturucu kullanımının da tehlikeli boyutlarda olduğunu ortaya koydu. "Baharat" adı verilen ve tutukevinde yaygın şekilde kullanılan uyuşturucunun etkisindeki tutukuluların intihar girişimleri görüntülere yansıdı.
2,5 YIL TUTUKLU KALAN VAR
2009’da açılan tutukevinde ortalama bulunma süresi 48 gün iken, bazı tutukluların 2,5 yıla kadar kaldığı belirtiliyor.
BBC için görüntüleri çeken Tulley, Panaroma programına yaptığı açıklamada, merkezde çalıştığı süre içinde bir an önce ülkesine dönmek isteyen birçok kişinin aylarca tutuklu kaldığına şahit olduğunu anlattı.
Gatwick Havalimanı yakınındaki merkezde tutulan 508 kişinin yüzde 45’i çeşitli suçlardan İngiltere’de hapis yattıktan sonra sınır dışı edilmeyi bekleyenlerden, yüzde 55’i ise iltica başvurusu geri çevrilen sığınmacılar ile vize süresini aşan yabancılardan oluşuyor.
Merkezde, haklarındaki sınır dışı kararına bulundukları itiraz incelenmekte olan ve haklı bulunmaları halinde ülkeye girişlerine yeniden izin verilebilen yabancı uyruklular da tutuluyor.
9 GÖREVLİ AÇIĞA ALINDI
BBC’nin gizli çekimleri yayımlayacağını duyurmasının ardından tutukevini işleten G4S şirketi 9 çalışanı açığa aldığını ve iddialarla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı. İngiliz İçişleri Bakanlığı da ilgili tutukevinden sorumlu bir yetkilinin açığa alındığı duyurdu.
Yüzden fazla ülkede faaliyet gösteren G4S’in dünya çapında 585 bin çalışanı bulunuyor. Şirket geçen yıl da yönettiği bir ıslah evindeki kötü muamele iddialarıyla gündeme gelmişti.
G4S, 2012 Londra Olimpiyatları'nın güvenlik ihalesini almış ancak yeterli personel istihdam etmediği için Olimpiyat oyunları sırasında askeri birlikler de görev yapmak zorunda kalmıştı.