İngiliz polisi, “terör yasasından” mahkum edilmiş olan Müslümanları Kraliçe’nin cenazesinden uzak durmaya çağırdı

İngiltere polis teşkilatı, “terör yasası” uyarınca hüküm giyen Müslüman erkekleri Kraliçe II. Elizabeth'in ölümüyle ilgili görüşleri hakkında sorguya aldı.

HAKSÖZ HABER

İngiltere polis teşkilatı, “terör yasası” uyarınca hüküm giyen Müslüman erkekleri Kraliçe II. Elizabeth'in ölümüyle ilgili görüşleri hakkında sorguya aldı. Pazartesi günü düzenlenecek defin işlemleri sırasında da Müslüman “terör yasasından ceza almış erkeklerin” Londra merkezinden uzak durmasını istedi.

“Terör Yasası” uyarınca şiddet içermeyen suçlardan hüküm giymiş en az yarım düzine Müslüman erkek, Kraliçe Elizabeth’in cenaze günündeki planları hakkında bu hafta Londra Büyükşehir Polisi Terörle Mücadele Komutanlığı (SO15) tarafından ya ziyaret edildi ya da çağrıldı.

İnsan hakları gruplarının tepki gösterdiği olay hakkında İngiltere polis teşkilatının tavrı gazetelerde eleştirildi. Terörle itham edilen Müslüman erkekler, bildirim şartı altında tutulurken, terörle mücadele yetkilileri tarafından da sıkı bir şekilde izlenmeye ve raporlanmaya tabi tutuluyor. Kişisel hayatları takip edilen şahısların haklarının ihlal edildiği ifade edilirken hukukçular bu durumun normal olmadığını savunuyor.

Terörle itham edilen şahıslarda biri kendisinin polis tarafından arandığını öğrendiğinde şunları söyledi: "Evimin habersiz bir şekilde polis tarafından ziyaret edilmesi beni alarma geçirdi. Son derece hasta olan annem, beni tekrar kaybedeceğini düşünerek gözle görülür şekilde sarsıldı. Kraliçenin cenazesiyle ilgili olması çok yersiz bir durum gibi geldi bana. Hayatımı yeniden kurdum ve yıllarca üzerime konan tüm şartnamelere uydum. Polis buna saygı göstermeli."

Polis tacizi

Polis memurları, Terör Yasası uyarınca hüküm giymiş birkaç kişiye aynı soruları sorarak, Pazartesi günü cenaze töreninden ve Londra'nın merkezinden tamamen kaçınmaları çağrısında bulundu. İnsan Hakları grubu Cage tarafından Metropolitan Polisi terörle mücadele komutanlığı başkanı Richard Smith'e yazılan ve konuyla ilgili endişeleri artıran bir mektup gönderildi.

Mektupta, "Bu tür halka açık olaylarda elbette kamu güvenliği çok önemli olsa da, bu tür eylemler, bu tür bireylere izleme ve raporlama yükümlülüklerinde zaten katı olan koşullar ışığında aşırı görünüyor" denildi.

Mektupta ayrıca, "Bu kişilerin hedef alınması - hemen şiddet uygulama riskinin kanıta dayalı bir değerlendirmesinin yokluğunda - polis tacizi anlamına gelir." ifadeleri kullanıldı.

İnsan hakları grubu tarafından yazılan mektupta Londra Metropolitan Polisinden, ziyaretlerin yalnızca terör yasası uyarınca bildirim zorunluluğu olan bireylerle sınırlı olup olmadığını ve yalnızca Müslümanları etkileyip etkilemediğini netleştirmesini istedi.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!