İnfaz Yasasında Adalet ve Eşitlik İlkesi Esas Alınmazsa Kapsamlı Bir Hayır, Kuşatıcı Bir Toplumsal Barış Hâsıl Olmaz

Koronavirüs sebebiyle düzenlenecek olan infaz yasasını değerlendiren Kenan Alpay, tutukluların siyasi-adli ayrımı yapılmaksızın suç ve suç örgütlerinden kurtaracak şekilde eşitlik ilkesiyle ele alınması gerektiğini vurguluyor.

Kenan Alpay'ın yazısı:

Korona virüs risk ve korkusu doğal olarak cezaevlerine kadar uzandı. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül bir taraftan dezenfektan çalışmalarına devam edildiğini diğer taraftan da cezaevlerinde korona virüs vakası tespit edilmediğini ifade ediyordu. Fakat hemen herkesin kulağı AK Parti ve MHP tarafından hazırlanıp Meclis’e sevk edilecek 3. Yargı Paketi’nde hangi suçlara ilişkin infaz kanununda ne türden bir düzenleme yapılacağına ilişkin haberlerde.

28 Şubat ikliminde DSP-MHP ve ANAP Koalisyon Hükümeti’nin 1999’da kanunlaştırdığı “Rahşan Affı” benzeri bir infaz düzenlemesine ilişkin halen toplumda derin bir endişe olduğu sır değil. Dolayısıyla kişilere ve topluma karşı işlenen suçlarda infaz hükümlerini rahat rahat budayıp devlete ama özellikle de resmi ideolojiye karşı işlenen suçlarda infaz yasasını olabildiğince ağırlaştırmaya yönelmenin bedeli, eskisine oranla daha ağır olacaktır.

Şu temel prensibi akıldan çıkarmayalım: Devletin, hükümetin, Meclis’in fert ve topluma karşı işlenen suçları affetme yetkisi olmadığı gibi bu yönde atılacak adımlar belki ceza-infaz kurumlarında belli bir dönem rahatlama oluşturacak olsa da toplumu derin ve kronik sancılara gebe bırakacaktır.

Toplum Affetsin Ama Devlet Affetmesin

Ceza-infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin sayısı 300 bine yaklaşmış durumda. Mevcut koşullarda ceza-infaz kurumları kapasitelerinin yaklaşık olarak 100 bin üzerine çıkmış durumda. Adalet Bakanlığı 2021 yılına kadar yapımı devam eden 48 ceza-infaz kurumunu daha sisteme dâhil edecek. Suç ve suçlu oranında yaşanan artışın önünü alınamadığı için mevcut cezaevlerinin kapasitesini ikiye katlayacak bir süreç işletiliyor.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!