"İnanmak İsterim, Ama, Enayi Yerine Konulmayı Asla..."

Selahaddin E. Çakırgil, Star'da kaleme aldığı bugünkü yazısında HDP'nin Ankara saldırısından sonra bilanço hakkındaki verdiği yanlış beyanata ilişkin özrünü hatırlatıp HDP'nin genel tutumuyla alâkalı çelişkilerden söz ediyor.

Selahaddin E. Çakırgil - İnanmak İsterim, Ama, Enayi Yerine Konulmayı Asla... / Star

Ankara Garı’nda meydana gelen patlamada ölenlerin sayısı ile ilgili olarak HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ekranlarda dile getirdiği 128 sayısının yanlış olduğunun anlaşılmasından dolayı HDP’nin özür mesajı yayınlaması ilginçti.

Yapılan açıklamada, "Katliâmın ardından sağlık kurumlarından ve başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere resmi mercilerden bilgi alınmasında yaşanan sıkıntılar ve engellerin yanı sıra, listelerin birleştirilmesinde yaşanan zorluklar nedeniyle hata yapıldı. Kriz masamıza ulaşan listelerin birleştirilmesinde karşılaşılan zorluklar, kendisinden haber alınamayanların varlığı, Adli Tıp'taki numaralandırma sistemi ve cenazelerin beden bütünlüğünde karşı karşıya kalınan durum, tam kayıp sayısını açıklamayı zorlaştırmış, verdiğimiz sayılarda hata olduğu anlaşılmıştır. Bu hata nedeniyle kamuoyundan ve halklarımızdan özür diliyoruz." deniliyordu.

*

Bir yanlışın düzeltilmesi ve kamuoyundan açıkça özür dilenmesi elbette güzel..

İnanmak da isterim.

Ancak, Demirtaş o iddiasının dünya medyasında nasıl yer aldığını da biliyor mu ve onların da düzelttirebilecek mi?

Hele de, daha patlama olur olmaz, hemen failin ‘devlet’ olduğunu iddia ederek dünyaya ‘kaatil devlet’ ve hattâ ‘Kaatil Erdoğan’ mesajları veren bir çarpık anlayışın yansımaları yanında bu rakam hatasından dolayı özür dilenmesi, âdeta ‘doğrucu’ görünmek için zoraki yapılmış küçük bir atraksiyon durumunda kalmıyor mu?

(...)

Yazının Devamı İçin Tıklayın >>>

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm