Selahaddin E. Çakırgil'in, laiklik hakkındaki değerlendirmeleri:
Bizdeki laikliğin asıl vatanı Fransa’dır ve 1789-Fransız İhtilali’nin ortaya çıkardığı bir ‘dinsizliğin güç gösterisi’dir. Bizdekiler de onu zâten öyle olduğu için benimsemişlerdir. Ancak, kopyalar, aslî nüshayı bile geride bırakmışlardır.
Sadece kendi hayatımızdaki laik uygulamalara baktığımızda bile laikliğin / ‘la?cism’in ne menem bir muğlak terim ve kavram olduğunu anlayabiliriz.
Ayrıca, her terim’in, kendi kültür atmosferi içinde taşıdığı mânâ ile, başka bir kültür atmosferine taşındığında, birbirinden tamamen ilgisiz ve hattâ zıd mânâlar oluşacağı açıktır.
İslam’da çok ayrı bir yeri olan ‘cihad’ teriminin, İslamdışı dünyaların değerlendirmelerinde çarpıtılmasında olduğu üzere...
***
Şunu bir kez daha gördük ki, Fransız İhtilali günlerinde, sadece Kilise’nin tahakkümüne değil, her türlü ‘kutsal’a karşı çıkmak üzere ortaya çıkan bu ideoloji, bugün kendisini bir ‘laik kutsal’ halinde, bir ‘laiklik dini’ halinde dayatmaya hâlâ da çalışmaktadır ülkemizde...
(...)