İmandan bağımsız bir ahlak olabilir mi?

Yakın dönem ahlak tartışmalarında insanın ahlaki varlığı üzerine dile getirilen argümanlarda ıskalanan husus nedir? Anlamlı bir yaşam gayesi için ahlakın vazgeçilmez konumu niçin göz ardı ediliyor?

İnsani varoluşun nihai gayesi nedir? Bu soru dinlerin ve felsefelerin en temel tartışma meselelerinden birisidir. İnsanın yeryüzündeki hikâyesi dinler açısından bir kopuş ve düşüş hikâyesidir. Yeryüzü, içine düşülen bir yer olarak insan için zorlukla doludur (Beled/4). Buradaki zorlukların maddi olanları esasa dair değildir. Asıl mesele olarak insanın kendi varoluşuna dair yaptığı sorgulamalar gelmektedir. Anlam arayışı burada tebarüz eder…

Varoluşun gayesine dair yürütülen fikirler dünyevi ve ilahi boyutlarıyla ele alınmış ve herkesin bir izah çabası olmuştur. Din ve dindarlık eğilimleriyle anlamlı bir yaşam arasındaki korelasyon ilişkisi1 göstermektedir ki insan yaratıcısı ile kurduğu ilişkinin boyutları oranında anlamlı bir hayat yaşama gayesi içinde olmaktadır. Genel kanının aksine bu durum anlam çabası ile dindarlık arasındaki ilişkiyi gözler önüne sererken bu ilişkinin dinamikleri üzerine düşünmek gerekmektedir.

YAZININ DEVAMI

Haber görseli: Joseph Wright of Derby - Cavern, Near Naples

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu