İmam hatipli kızlar

Hayrettin Karaman

CHP'li Ateş, imam hatip liseleri ile ilgili olarak da şöyle demiş:

"Dinimize göre, kadından imam da olmaz, hatip de olmaz. Şimdi kızlarımızı alıyoruz. İmam yapmayacaksak, hatip yapmayacaksak, dinimize göre kadının arkasında durulup namaz kılınmayacaksa biz bu gençlerimizi niye oyalıyoruz. Dinimizi öğrenelim. Hay hay başım üstüne. Ne gerekiyorsa devlet olarak bunu yapalım. Ama onun ötesinde olmaz".

Son zamanlarda CHP'liler din konusunda uzman kesildiler; dinde neyin caiz, neyin yasak olduğunu anlatıyor, hem de -mesela başkanları- ictihad farklarını da verecek kadar detaylara giriyorlar. Ama tabii hem sınırlarını aşıyorlar hem de hataya düşüyorlar.

Dinimizde kadınların imam olmalarının caiz olup olmadığı konusunu halkımız herhalde Sayın Yılmaz Ateş'ten öğrenecek değildir. Zaten öğrenmek istese de yanlış öğrenecektir. Çünkü dinimizde kadınların kadınlara imam olması normal hallerde de caizdir. Kadınların erkelere imam olması ise zaruret halinde caiz olur.

Bizim ülkemizde kızlarımızı imam hatip okullarına göndermemizin gerekçesi onları imam yapma ihtiyacı veya isteği değildir. Esasen erkek çocukları da mutlaka imam olsunlar diye bu okullara vermiyoruz. Asıl maksat, tam da Yılmaz'ın dediği gibi “dinimizi öğrenmek”tir, buna ek olarak da, “din eğitimi almak ve halkın din eğitim ve öğretimi almasına yardımcı olmak”tır. Diğer okullarda bu amaç tam olarak gerçekleşmediği için birçok vatandaş imam hatip okullarını tercih ediyor, ama aynı zamanda bu çocukların, diğer okullardan mezun olan kardeşleri gibi istedikleri yüksek tahsili yapmalarını ve diledikleri mesleğe intisap etmelerini istiyor. Bu arada bazı gençler bu okullardan mezun olduktan sonra din görevlisi olmak istiyorlarsa ilâhiyatı da bitirirler ve olurlar.

Peki bunu istemeyenler, “İmam hatiplere kızlar gitmesin, erkekler de az sayıda gitsin ve yalnızca imam olsunlar, başka okullara (üniversitelere) zinhar alınmasınlar” diyenler ne istiyorlar.

Üstelik kendi çocukları için değil, başkalarının, din anlayışı onlardan farklı olanların çocukları için şunu istiyorlar:

Ülkemizde dindar “bürokrat, öğretim üyesi, yargı mensubu…” olmasın, ülkemizin bütün okumuş yazmışları hem Müslümanım diyen hem de alkol alan, namaz kılmayan, oruç tutmayan, zina eden, faiz yiyen… kimseler olsun. Din önce bireylerin vicdanlarına ve özel alanlarına hapsedilsin, sonra da zaman içinde erisin, yok olsun.

Evet bunu istiyorlar. Ama bu devirler geçti, şimdi eski komünist ülkelerde bile böyle hikayeler yok; isteyen dinli, isteyen dinsiz oluyor; dinli dinsiz herkes, vatandaş olarak haklardan istifade ediyor.

Yeni Şafak gazetesi