Emrullah Ayan'ın Kur'an tilaveti ile başlayan program ardından Kudüs gününün Müslümanlar için anlamı ve önemi konulu bir konuşma ile devam etti. Ayan, Konuşmada Kudüs'ün peygamberler şehri olduğu, Müslümanların Kudüs için ve İslam'ın mukaddesatları için ellerinden geleni yapması gerektiği vurgulandı. Bu çerçevede Mescidi Haram'ın ve Allah'ın birçok mescidinin de işgal altında bulunduğunu söyleyen Ayan, ümmetin bir bütün olarak kurtuluşunun Kuran'a sarılmakla olacağına vurgu yaptı. Kuran'la ümmetin yeniden inşası yeniden inşa çalışmalarına özen göstermemiz gerektiği üzerinde önemle durulan konuşma da Gazze'deki kardeşlerimize yapılan ambargoyu delmek gayretiyle yola çıkmış Mavi Marmara gemisinde şehid olan müslümanlarda anılarak sadece Filistin halkının değil, ümmetin de artık mescidi aksanın kurtuluşu için şehidler vermeye başladığı ve bunun ümmetin duyarlılığı ve düzeyi açısından hayırlı bir gelişme olduğu vurgulandı.
Konuşmanın ardından Filistin'in işgali ve o günden günümüze kadar süren direniş mücadelesini sergileyen bir slâyt gösterisi sunuldu. üç bölümden oluşan slayt gösterisinde ilk olarak dünya üzerindeki Yahudilerin Filistin topraklarına gelişi ve burada yaşanan zulümler katliamlar hatırlatıldı. Ardından taşların tanklara karşı mücadelesiyle başlayan Filistin İslami direnişi ve direniş şehitlerinin tarihe yazdığı şanlı sayfalardan bir demet sunuldu. Son olarak mescidi haramda mescidi aksa çevresinde direnen Müslümanlar üzerine yapılan duygulu ve coşkulu bir dua gösterildi.
Bu yıl ki Kudüs gününde Mavi Marmara gemisinden ağır yaralı olarak dönen İLKAV kurucular kurulu üyelerinden Uğur Süleyman Söylemez kardeşimizin oğlu Ahmet Söylemez'de İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfının konuğuydu. Bilindiği üzere 31,05,2010 günü Siyonist İsrail'in hiçbir hukuk tanımadan saldırdığı Mavi Marmara gemisinde bulunan ve Gazze'deki kardeşlerine bir ümit olabilme coşkusuyla yola çıkan Uğur Süleyman Söylemez kardeşimiz saldırı sonrasında beyninden ağır bir şekilde yaralanmış ve bir müddet Siyonist çetenin hastanelerinde kaldıktan sonra, özel bir uçakla Ankara Atatürk Hastanesine getirilmişti. Halen aynı hastanenin beyin cerrahisi Ana bilim dalında yoğun bakımda yatmakta olan Uğur Süleyman Söylemez Kardeşimizin Durumu Ciddiyetini koruyor.
Ahmet Söylemez'e, Vakıf yönetiminden Osman Yıldız, Uğur Süleyman Söylemez kardeşimizin Yardım filosuna katılmadan önceki durumunu aile içindeki olayları, onun bu yolculuk için gösterdiği gayretini ve hislerini sordu.
Babasının ve Annesinin daha önce Kara yoluyla yapılan Filistin için yardım konvoyuna katılmayı çok arzu ettiklerini fakat katılamadıklarını belirten Ahmet Söylemez. Babasının Rotamız Filistin yükümüz insani yardım sloganıyla yola çıkan İkinci yardım filosunu Gazze'ye bizatihi yardım ulaştırmak için kaçırılmaması gereken bir fırsat olarak gördüğünü söyledi. Bunun için derhal harekete geçerek listeye ismini yazdırdığını ve o günden sonra her şeyi bırakıp bütün gündemini bu yolculuğa adadığını belirtti. Babasının aldığı kararda annesinin de büyük teşvik ve desteklerinin olduğunu belirten Ahmet Söylemez, babasının bir arkadaşına gitmeden önce iki mektup bıraktığını ve herhangi bir şekilde dönememesi durumunda bu mektupların birini ailesine, diğerini de Müslüman kardeşlerine vermesini söylediğini anlattı. Ahmet Söylemez'in anlattıkları izleyiciler arasında duygusal anların yaşanmasına vesile oldu.
Ahmet Söylemez'den sonra söz alan İLKAV yönetim kurulundan Uğur Süleyman kardeşimizin yakın arkadaşı Osman Yıldız'da Uğur kardeşimizin ticaretteki eminliğine dikkat çekerek onunla beraber yaşadığı ibretlik olaylardan hayatından örnekler verdi. Onun infak etmede, Müslümanların derdi ile dertlenmede, mü'minlerin vahdeti için çabalayıp gayret göstermede ne kadar dertli olduğunu örnekleriyle ortaya koydu.
Osman Yıldız'ın konuşmasının ardından Uğur Süleyman kardeşimiz hakkında hazırlanan bir slâyt gösterildi ve kardeşimizin için yapılan dua talepleriyle programa son verildi.