“AK Parti'yi kapatma davası, Ergenekon soruşturmasını sekteye uğratmayı amaçlıyor” diye ısrarla yazıyorum…
Danıştay Provokasyonu ile Ergenekon çetesi arasındaki ilişki kesinleşmiş olduğu halde; Yargıtay Başsavcısı'nın bu sekizde sekiz bağlantıyı itina ile göz ardı etmiş olması yeterince çarpıcı bir göstergeydi…
***
Şimdi de, dün Taraf gazetesinde yayınlanan ilginç bir haberi okuyoruz:
“Ergenekon operasyonu kapsamında Cuma günü gözaltına alınanlar arasında yer alan bir kişinin bilgisayarında Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından hazırlanan iddianamenin bir nüshası bulundu…
İddianame nüshasının bilgisayarda bulunduğu tarihin, kapatma davasının açılmasından iki gün önceye denk düşmesi dikkat çekti…”
***
Kapatma davası 14 Mart'ta açıldığına göre…
Ergenekon kapsamında gözaltına alınan kişinin bilgisayarında 12 Mart'ta iddianamenin bir kopyası nasıl yer alabiliyor, acaba?
Başsavcının iddianamesi davadan hemen önce kuş olup uçmuş…
Ergenekoncuların bilgisayarına konmuştur.
***
Ulusalcı-Darbeci Ergenekon takımı kapatma davası açılacağını elbette biliyordu…
İşte buraya yazıyorum…
Davadan “Cumhuriyet Halk Seçmesin Partisi” yönetimi de haberdar edilmişti…
Hürriyet gazetesi de…
Cumhuriyet'in patronu İlhan Selçuk'un iddianameden haberdar edilmemesi eşyanın tabiatına aykırı düşerdi…
Ne demişler?
Kambersiz düğün olmaz!
İlhan Bey, istediği kadar inkar etsin…
“İddianame eksenli kumpas” ortada…
***
Star'ın dünkü sürmanşetinde yer alan haberde sarsıcı bir telefon konuşmasından söz ediliyor…
İlhan Selçuk, polisin teknik takibine takılan bir telefon konuşmasında muhatabına şöyle diyor:
“Şu ana kadar Türkiye'de ekonomik kriz çıkmadı. Davayı açtırıyoruz. Kapatma davasından sonra mutlaka kriz çıkar. AKP'den kurtulmak lazım…”
Bir başka telefon görüşmesinde ise Selçuk'un kapatma davasının ardından yapılması gerekenlerle ilgili talimat verir şekilde konuştuğu saptanmış…
Haberdar edilmek, ne kelime…
İlhan Bey kapatma davasının fikir babası gibi duruyor!
Sütununda “Bu gidişle bir şeyler olacak” diye…
Parola verir gibi yazması boşuna değilmiş…
***
Serbest bırakılmış olması, Cumhuriyet'in patronu hakkında şu ana kadar oluşan çok ciddi kuşkuları ortadan kaldırmıyor…
“Ergenekon'a üye olmaksızın örgüt adına vazife yüklenmek”le suçlanan İlhan Selçuk, tutuksuz yargılanacak…
Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar Ergenekon çetesine ait Ümraniye cephaneliğinden çıkan bombalarla tek yumurta ikizi idi…
Bombalar, Ordu malıydı…
Hal böyleyken…
İlhan Bey, gazetesinin bombalanması olayının üzerine ısrarla gitmedi…
Bugüne kadar Ergenekon çetesi aleyhine tek sözcük sarf etmedi!
Hürriyet'in kaptan köşkünde oturan ve geçen hafta Ergenekon'u dolaylı olarak savunan zat-ı şahane:
“Ya İlhan Selçuk konuşursa, işte köşem beni yargılayın derse, ne diyeceksiniz?” babalanmasıyla Cumhuriyet patronuna arka çıkıyor, ya…
İlhan Bey, elbette konuşmalıdır:
Cumhuriyet'in bombalanması eyleminin üzerine gitmekten bunca zamandır neden kaçtıklarını mutlaka izah etmek zorundadır!
İşin sırrı burada saklı, çünkü…
Yeni Şafak gazetesi