İlaç

Abdurrahman Dilipak

Sanırım Türkiye’de kapsamlı bir Yargı reformu gibi sağlık reformu da yapmak gerek..

Şu “Alternatif tıp” diye tanımlanan alanının da yasal bir çerçeveye oturtulması gerek artık..

Her gün yeni bir terapi merkezi açılıyor. Kimi Psikolojik danışmanlık diye hizmet veriyor, kimi baharatçı diye kendini tanıtıyor..

Sülük tedavisi, akapunktur, şifalı otlarla tedavi, iptonizma ile tedavi gibi daha bir sürü dal..

Teknoloji ile de desteklenen yeni teşhis ve tedavi yöntemleri var.. Neden ille de tırnak mantarını ilaçla tedavi edelim; tabii metotlar, ya da, yerli üretim “Corona unit” diye bir cihazla, ışıkla tedavisi de mümkün mesela..

Maliyeti düşürür, daha hızlı ve etkin ve acısız bir yöntem.. Kaplıcalar ve diğer sağlık merkezleri ile ilgili de biriken yığınla sorun var..

Birçok Pratisyen hekim bu alana kaydırılarak onlar için yeni bir ek uzmanlık alanı oluşturulamaz mı? Sanırım üniversiteler, Tabib Odaları, hastahane sahipleri ve doktorlar önce bu işe karşı çıkacaklar..

Ama artık bu dünyada kabul edilen bir yöntem. Amerika’da, Almanya’da sülük tedavisi olabiliyorsunuz, ama bunun ana vatanı Türkiye’de yaptıramıyorsunuz.

Sadece Boraksın %80 değil, dünyanın tedavi amaçlı sülüklerinin de %80’i tek başına Türkiye.. Bu sülük yetiştiriciliği ve ihracına da katkı sağlayacaktır..

İlaç konusunda da, bugün sadece satışını tartışıyoruz, konuşuyoruz. Bitkisel “ilaç”larla Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı ilgileniyor.. Bitkisel ilaçların bir standardı ve denetimi de ne yazık ki yeterli değil.

Kimyasal ilaçlar için pozitif ayırımcılık yapılıyor. Pahalı, yan etkileri çok fazla ve dışa bağımlı..

Şu günlerde en çok tartışılan konu ilaç satışı ve için pazarlama boyutu. Eczanelerin durumu, kâr marjları..

Eczacılar daha yakın zamana kadar dışarıda çek senet takip ederdi. Kalfalar bu işi yapardı.. Bir de sürşarj ekipleri vardı..

Mesela ilaç kullanıcıları hakkında aslında hâlâ hasta açısından mükerrer ilaç kullanımı önleyici ya da ilaç etkileşimi konusunda risk analizi yapan bir databaseye sahip değiliz.. Adwers formları düzenli tutulmuyor.. Bu da fayda, maliyet ve risk analizi açısından negatif sonuçlar doğuruyor..

Hatta ilaç gıda etkileşimine de dikkat etmek gerek, ama bu uyarılar yeterli değil, ne yazık ki..

Bugünki durumu muhafaza etmenin kimseye bir faydası yok. Bu durum değişecek..

Bakın ne olacak yakında.. Öyle her mahallede bir eczane değil, belki, her ilçede, 2-3 ilaç merkezi olacak. Siz daha doktordan çıkarken, sizin tercih ettiğiniz ilaç grubundan yazılan ilaçları siz eve varmadan kargo ile sizin evinize ulaşması sağlanacak.. İlaçların eşdeğerleri arasında fiyat analizi yapabileceksiniz.. İlaçların içindeki etkin maddeler dışındaki maddelerle ilgili tercihte bulunabileceksiniz. İlaçların sizin dini inancınız, felsefi ve vicdani kanaatinize göre olmasını tercih edebileceksiniz.. İğne, hap, şurup tercihleri konusunda sistem sizi yönlendirecek. Protez kullanıyor musunuz, alerjiniz var mı, farklı hastalık ve tedavi programı sebebi ile yüksek doza sebeb olacak etkin madde yüklemesine karşı sistem sizi uyarabilecek.

İlacınızı gönderecek eczane, bu bilgileri, sağlık kurumu ya da sizinle ilgili veri tabanından otomatik olarak alıp, sonra da ilacın kullanımı, ilaçla ilgili dikkat etmeniz gereken özellikler, ilaç ve gıda etkileşimi, muhtemel yan etkiler konusunda size uyarı notu gönderecek. İğne ise size en yakın sağlık merkezi ya da personelinin erişim numaralarını, hastalığınızla ilgili size en yakın doktor ve sağlık merkezinin numarasını, ambulans numarasını bildirecek..

Dahası, ilaçlarınızı aldıktan sonra belirtilemeyen hususlarla ilgili olarak telefon ya da internet üzerinden 24 saat açık danışma hatlarından canlı destek alabileceksiniz.. Bu görevi yapacak eczacılar Türkiye’nin her hangi bir yerinde ve evlerinde oturabilecekler. Hatta mutfakta yemek yaparken, televizyon izlerken, bebeğinin altınız değiştirirken, sizinle kulaklık ve mikrofon bağlantısı ile size destek verebilecek.. Ya da görüntülü konuşabileceksiniz ve bütün bu görüşmeler kayda alınabilecek..

Okumanız yoksa, sesli uyarı sisteminden yararlanabileceksiniz..

Yeni eczacılık böyle bir şey.. Yani, birilerinin sandığı gibi ilaç satış tüccarlığı ya da esnaflığı değil.. Rutin açıklamalarla sınırlı bir iş olmaktan çıkacak..

Eczacılar da mesela enjeksiyon, akapunktur uygulaması, ayrı bir bölümde bazı ölçüm ve uygulamalar, yine diğer bir bölümde bitkisel droglarla çözüm sunabilir..

Eczanenin yerini sağlık çözümleri danışmanlık şirketi gibi bir şey alacak sanki.. Orada eczacılar, eczacılık yapacak, ama aynı mekanda sağlık sigortası da yapılabilecek, kaplıca rezervasyonu da.. Ölçümler de. Alternatif sağlık uygulamaları için belli günlerde gelip, terapi de uygulayabilirler..

Bana kalırsa eczacılar, bitkisel ilaç satışı yapan yerlerde de sorumlu müdür olarak bulunmalı. İlaç sözkonusu olan yerde, üretim, uygulama, satış noktalarında eczacıya ihtiyaç var..

Bu konuda eczacılar için de artı ihtisas alanları açılmalı..

Eğer bu değişim bugün gerçekleşmeyecek olursa, bu işten herkes zarar edecek.. Bu iş herkes için (Devlet, toplum, meslek erbabı) kârlı bir şekilde yeniden yapılandırılabilir.. Bu işten eczacılar kârlı çıkabilir. İnfo merkezleri, danışma merkezleri, açıkta kalan eczacılar için bir umut olabilir..

Bana kalırsa YÖK, bu alternatif sağlık araştırmaları için merkezler kurmalı fakülteler bünyesinde, Çin, Hind, Rus, Latin Amerika tıbbı araştırılmalı. Geleneksek uygulamalar yeniden gözden geçirilmeli..

Benim oğlum, bir ilacı, kargo ile Amerika’dan sipariş veriyor, bir haftada eve teslim, hem de daha ucuz. Eminim İran’da daha da ucuzdur. İnternet üzerinden. Yeni bir dünya kuruluyor. Her şey değişecek.. İstesek de, istemesek de, beğensek de, beğenmesek de..

Bakın yeni sistemle, maliyetler inanılmaz ölçüde aşağı çekilecek.. İlaç israfı önlenecek.. Zaman, para kaybı önlenirken insan kaynaklarından etkin ve verimli bir şekilde yararlanılmış olacak. Doz ayarlanabilecek. Suiistimal önlenebilecek.. Etkin denetim yanında, ilaç kullanım rasyoları belirlenebilecek..

Bütün bunları, uzaysal ve uzamsal, öğrenebilir, ilişkilendirilmiş bir veri tabanı üzerinden izlemek ve grafik analizler ve istatistiki verilere dönüştürmek, hasta, hastane, mekan, zaman diyagramı üzerinde çapraz analizlere tabi tutarak standart uygulamaları görmek mümkün olabilir..

Aykırı şeyler yazdığımı biliyorum. Muhafazakar kesimlerin de bu durum hiç hoşuna gitmeyecek. Bürokratların da. Çünki bu eski köye yeni adet getirmek gibi bir şey..

Bana kalırsa sağlıkta da yeni bir açılıma ihtiyaç var.

“Eski hal muhal” çünki. “Ya yeni hal, ya izmihlal”.

“Düne dair ne varsa, dünde kaldı cancağızım. Şimdi yeni şeyler söyleme vaktidir.”

Hem zaten geç bile kaldık..

Selâm ve dua ile.

VAKİT