-Dün kaldığımız yerden devam edelim. Kara Panterleri anlatıyordun. Milyonlarca Afro-Amerikalıya anti faşist / anti emperyalist / anti kolonyalist şuur ve müthiş bir özgüven aşılamışlar. ABD ile tarihî bir hesaplaşmanın kapısını aralamışlar. "Asıl siyah devrim budur, Barack Obama'nın başkan seçilmesi değil" diyorsun. Peki ne oldu o "asıl siyah devrim"?
- ABD Hükümeti ve bilhassa FBI, 11 Eylül sürecinde ABD'li Müslümanlara uygulanan sıkıyönetimi bile gölgede bırakacak kadar korkunç bir şiddetle üzerine yürüdü o devrimin. Zaten tartışmalı olan demokrasi ve hukuk devleti, Afro-Amerikalı devrimcilerle mücadelede tamamen rafa kaldırıldı. Kara Panterlerin birçok lideri yargısız infazlarla katledildi. Bu yargısız infazlara çatışma süsü verildi. Zamanla işin aslı ortaya çıktı. Mesela, polise mukavemet ettiği için öldürüldüğü iddia edilen bir Kara Panter'in aslında yatağında uyurken vurulduğu anlaşıldı. Muhtelif suçlamalarla tutuklanıp 20, 30, 40 yıl gibi astronomik hapis cezalarına çarptırılan birçok Kara Panter'in lehindeki delillerin mahkeme süreçlerinde hasıraltı edildiği, yargılamaların adil olmadığı da zamanla ortaya çıktı. Bir de, Kara Panterlerin Afro-Amerikalı kitleler nezdindeki itibarını büyük ölçüde sarsan uyuşturucu meselesi var. Bazı Kara Panterler uyuşturucu ticaretine bulaşmışlardı. Bunun da bir 'derin devlet' tezgâhı olduğu ve tezgâhı Kara Panter Partisi'ne sızmış FBI ajanlarının kurduğu biliniyor. Neticede Kara Panter Partisi darmadağın oldu. Siyah devrim akamete uğradı. Ama o devrimin çocukları ABD ile hesaplaşma azimlerini koruyorlar.
- Ne hesaplaşması? Nasıl bir hesaplaşma?
- Mesela, Yeni Afrika Bağımsızlık Hareketi (New Afrika Independence Movement – Afrika gerçekten "k" ile) diye de anılan Malcolm X Taban Hareketi (Malcolm X Grassroots Movement), Malcolm X'in "toprak talebi olmayan kurtuluş hareketi olmaz" sözünden mülhem bir ayrılıkçılık vazediyor. Afrikalı kölelerin omuzları üzerinde yükselen bazı eyaletler üzerinde hak iddia ediyor. "O topraklarda Yeni Afrika devletini kuracağız" diyor.
- Olacak şey mi bu?
- Alemlerin Rabbi Allah bilir.
- Bütün Afro-Amerikalı devrimciler bağımsız bir devlet mi istiyorlar? Daha makul hesaplaşma projeleri yok mu bunların?
- Daha az radikal projeleri de var tabii. Mesela: Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti transatlantik köle ticareti için özür dileyecek ve köleleştirdiği Afrikalıların soyundan gelen Afro-Amerikalılara tazminat ödeyecek. Sadece devlet değil, köle çalıştırmış olan –ve bugün varlığını sürdüren- şirketler de tazminat ödeyecek. Trilyonlarca dolarlık bir davadan söz ediyoruz. Nazi rejiminin ortadan kaldırmaya çalıştığı Yahudi milletiyle Federal Almanya Hükümeti ve Alman şirketleri arasındaki davadan çok daha büyük bir dava… 2000'li yılların başında Afro-Amerikan kuruluşlarının örgütlediği yüzlerce avukat bu davaya hazırlanıyordu. Devletin hangi kurum ve kuruluşları, özel sektördeki hangi şirketler nerede ne kadar köle çalıştırmış, hepsini tespit ediyorlardı. Öte yandan, topraklarına tecavüz edilen ve evlatları çalınan Afrika ülkelerinden özür dilenmesi ve onlara tazminat ödenmesi talebi de gündemdeydi. 2001 yılının Ağustos ayı sonları ile Eylül ayı başlarında Güney Afrika'nın Durban şehrinde toplanan BM Irkçılığa Karşı Dünya Konferansı'nda bu talep Afrikalı liderler tarafından yüksek sesle dile getirildi. Afro-Amerikan kuruluşları da onlara tam destek verdi. Dünya basınında geniş yer alan –ve aldığı yer gittikçe genişleyen- bu hesap sorma furyası ABD hükümetini köşeye sıkıştırdı. Durban'daki toplantıya 'düşük profilli' bir heyet gönderen ve o heyeti de toplantının ortasında geri çeken Washington rejimi "Geçmişi bırakıp geleceğe bakalım" retoriğiyle işin içinden çıkmaya çalışıyordu, ama özellikle Almanların Durban'da "Kolonyalist geçmişimiz için özür diliyoruz" deyip tazminat kapısını aralamaları işini iyice zorlaştırmıştı. Derken…
- Evet?
- Takvimler 11 Eylül 2001'i gösterdi. İki uçak New York'taki İkiz Kuleler'e daldı. Afro-Amerikalıların ve Afrikalıların sorduğu veya sormaya hazırlandığı hesap, o kulelerin altında kaldı. Bu konudaki tartışmalar şıp diye kesildi. Tazminat davasına hazırlanan avukatlardan o gün bugündür haber alınamıyor.
- Netice-i kelam?
- Onu da Cumartesi günkü yazımıza bırakalım.
YENİ ŞAFAK