Türkiye'nin, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) adına sponsorluğunu yaptığı ve Avrupa Birliği'nin (AB) de destek verdiği Myanmar'daki insan hakları ihlallerine dikkati çeken karar tasarısı BM Genel Kurulu'nda insan hakları konularının görüşüldüğü 3. komitede oylamaya sunuldu.
Türkiye'nin başı çektiği karar 193 üyeli BM'de büyük destek aldı. Karara 142 ülke destek verirken, Çin başta olmak üzere 10 ülke karşı çıktı, 25 ülke ise çekimser kaldı. Karara ayrıca 103 ülke de sponsor oldu.
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, kararla ilgili komitede yaptığı konuşmada, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara ve diğer azınlıklara karşı işlenen ciddi insan hakları ihlallerinin uluslararası toplumu endişelendirmeye devam ettiğini söyledi.
Myanmar'da halkın yıllardır şiddet döngüsü kapanına sıkışıp kaldığına ve zorla yerinden edildiğine dikkati çeken Sinirlioğlu, 25 Ağustos 2017'den sonra yaşanan olayların bu kısır döngünün son örneği olduğunu ifade etti.
BM Uluslararası Bağımsız Myanmar Soruşturma Misyonunun raporundaki Arakanlılara yönelik ''sistematik, sarsıcı, acımasız'' saldırıları hatırlatan Sinirlioğlu, ''Bu kısır döngüye son vermek için Myanmar hükümetinin öncelikle barışçıl bir şekilde bir arada yaşama ve mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşü için Arakan eyaletinde gerekli koşulları sağması gerek.'' dedi.
Aynı zamanda her türlü şiddete son verilmesi ve insani yardımların girişine izin verilmesi gerektiğinin altını çizen Sinirlioğlu, ''Şiddete başvuran failleri adalete teslim etmek de bu döngünün tekrarına son vermek açısından kritik öneme sahip.''diye konuştu.
AA'nın aktardığına göre, Sinirlioğlu, Türkiye'nin İİT adına AB ile ortaklaşa sunduğu tasarıda Myanmar’da yaşanan ciddi insan hakları ihlallerinin güçlü şekilde kınandığını ve hesap verebilirliğin temini için ihlallerin tam ve bağımsız şekilde soruşturulmasının talep edildiğini vurguladı.
Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlar konusunda BM ile yaptığı iş birliğine de değinen Sinirlioğlu, ''Myanmar'ın bu adımları atarken samimiyetine hala inanmak istiyoruz.'' dedi.
Arakanlıların geri dönüşünün Bangladeş'teki bir mülteci kampından ayrılıp Myanmar'da başka bir kampa yerleşecek şekilde olamayacağını da belirten Sinirlioğlu, Arakanlıların evleri neredeyse oraya dönmesi ve temel haklarının garanti altına alınması gerektiğinin altını çizdi.