İstanbul Sultanahmet Vakfı (İSVA), Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi ve Haşimî Yayınevi tarafından düzenlenen “II. Arapça Kitap ve Kültür Günleri” kapılarını açtı. Etkinliğin mimarlarından Ali Sözer, “İslam'ın doğusu ve batısı Arapça ile buluşacak. Tarih boyunca nasıl omuz omuza yürüdüysek aynı şekilde bu kültür şöleninde de ilim basamaklarını birlikte çıkacağız. Kitaplar yolumuzu aydınlatacak” diyor. Geçtiğimiz yıl “Arapça Kitap Fuarı” olarak düzenlenen organzasyon bu kez daha kapsamlı bir şekilde okurları ağırlayacak. Etkinlik alanı genişlerken katılımcı sayısı da arttı. Sultanahmet Vakfı'ndaki organizasyon 26 Şubat tarihine kadar ziyaret edilebilecek.
20 BİN SURİYELİ ÇOCUĞA DERGİ
Suudi Arabistan, Lübnan, Cezayir, Suriye, Kuveyt, Ürdün, Mısır, Tunus, Fas ve Türkiye başta olmak üzere 22 ülkeden 50 yayınevinin katılacağı Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri, “Asırlardır sönmeyen ışığımız: Âlimler-Kitaplar” üst başlığını taşıyor. Panel, söyleşi, imza günü, konferans etkinliklerinin yanı sıra alanda 20 bin Suriyeli minik için çocuk dergisi dağıtılacak. Sudan'dan Tarık Muhammed Nur, Suudi Arabistan'dan Ömer Bacihayyif, Said Fude, Suriye'den Muhammed Avvame'nin yanı sıra Türkiye'den Ebubekir Sifil, Yusuf Kaplan, D. Mehmet Doğan, Bedri Gencer, Ahmet Turan Arslan, Kemal Yıldız Kültür Günleri'nin konukları arasında. Ayrıca Mısır'da 1400'e yakın el yazması yayınlayan Ahmet Ferit Mezidi ve Suriye'den hadis âlimi Mucir-el Hatîb, yazma eserler uzmanı Hâlid-el Bedâvî, yazma eserler tahkik uzmanı Hamza el-Kettânî, İlmiyye Yayınevi'nin sahibi Muhammed Ali Beydûn, zengin bir kütüphaneye sahip olan Tahir Bahirke konuklar arasında öne çıkan isimler.
GÖZLER TÜRKİYE'YE ÇEVRİLİYOR
Kültür Günleri farklılıklara değil, benzerliklere vurgu yaparak sadece fuar olmanın ötesine geçiyor. Ekibin ana hedefiyse Arapça'nın İslâm dünyası ve Türkiye için önemine vurgu yapmak. Kitaplara dikkat kesilmişken Süleymaniye, Beyazıt, Ali Emiri gibi kıymetli kütüphanelerimizin de farkına varmak gerektiğine vurgu yapılıyor. “Bu yıl kanatlarımız biraz daha büyüdü” diyen Sözer, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yayınevi sayısı 35'ten 50'ye çıktı. Etkinliğin adına bakıp sadece Arap dünyası burada diyemeyiz. Hindistan ve Balkanlar'dan da konuklarımız var. Geçtiğimiz yıl Bütün İslam dünyası Frankfurt Kitap Fuarı'ndaydı ama geçen yıl hepsi İstanbul'da değildi. Bu etkinlikler sayesinde gözler Türkiye'ye çevriliyor. Gelip görmek istiyorlar. Bu faaliyetleri çoğaltmalıyız.” Burkina Faso'dan gelen Şeyh Abdülaziz ise ülkesinde çoğu kişinin Türkçe konuştuğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Türkiye diğer ülkelere açılan kapımız oldu. Kendimizi buralı gibi hissediyoruz, yabancılık çekmiyoruz.”
Âlimler kitapları rafa dizdi
Etkinliğin hazırlık sürecine değinen Ali Sözer, “Asırları aşan el yazması kitaplarımız var, hepsi yayınlanmayı bekliyor. Elimizdekilerin farkına varmalı ve kitapların ışığında yürümeliyiz. Bu yılki hareketlilik nedeniyle heyecanlıyız. Fuar için herkes özveriyle çalışıyor. Âlim ve yazarlar kitapları rafa dizdi, hamallık yaptılar adeta. Çünkü kitapları dizebilmek için bile okuyup anlayabilmek gerekiyor” diyor.
15 Temmuz'u hâlâ anlatamadık
Panel, söyleşi, konferans, imza günü gibi birçok etkinliğin yapıldığı alanda “15 Temmuz Fotoğrafları Sergisi” de yer alıyor. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanı Mahmut Bıyıklı, 15 Temmuz hain işgal girişimini hâlâ tam olarak anlaşılmadığını belirterek “15 Temmuz işgal girişimi sadece Türkiye değil İslam dünyasına yönelik bir girişimdi. Toplantılar sayesinde bütün yönlerini anlatacağız. Yazarlar arası etkileşimi arttırmamız gerekiyor. Tanışan ve kaynaşan Müslüman yazarlar, hem Arapça hem de Türkçe ortak eserler ortaya koyacaktır. Ticaretteki ortaklığımızı edebiyatta da uygulamak istiyoruz. Bu fuar, yeni müjdelere kapı açacaktır” dedi.
Kaynak: Yeni Şafak