Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Genel Sekreteri Mahmud Hüseyin, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin "25 Mısır Devrimi'ni, Müslüman Kardeşler çaldı" şeklindeki açıklamalarına tepki göstererek, "Mısır'da özgürlükleri engelleyen ve bastıran dikta rejiminin en büyük destekçisi ABD'dir" ifadesini kullandı.
Hüseyin, yaptığı yazılı açıklamada, İhvan'ın, Askeri Konsey denetiminde yürütülen şeffaf seçimlerle göreve geldiğini hatırlatarak, Kerry'nin sözlerinin "gerçekliği kayıt altına alınmış olayları ve hakikatleri çarpıtma amacı taşıdığını" belirtti.
Açıklamada, devrim sırasındaki gösterilerde, yönetim tarafından halkı dağıtmak amacıyla develer ve kesici aletlerle kalabalığın arasına saldırganlar gönderdiği vurgulanarak "Deve olayında İhvan'ın kahramanca duruşu olmasaydı, devrim başarısız olurdu. İhvan, Askeri Konseyin denetiminde gerçekleşen şeffaf seçimlerle, Millet ve Şura meclislerinde göreve geldi. Seçimler, Mısır tarihinde yoğun katılımın sağlandığı ve şeffaf yürütülen ilk seçimlerdi. Bunun şahitlerinden biri de eski ABD Cumhurbaşkanı Jimmy Carter'dır" denildi.
Mısır'da Mübarek rejimine karşı başlayan halk ayaklanması sırasında 2-3 Şubat 2011'de Tahrir Meydanı'nda gösteri yapan muhaliflere, at ve deve kullanan bir grup tarafından silah ve kesici aletlerle saldırı düzenlenmiş, bu olay İslam tarihindeki ''Cemel (Deve) Vakası''na atıfla "Deve Vakası" olarak kayıtlara geçmişti.
Öte yandan Mısır Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Dış İlişkiler Sorumlusu Amr Derrac da Kerry'nin açıklamalarının, "ABD'nin demokrasiye rağmen darbeyi desteklediğinin göstergesi olduğunu ve bölgede yaşanan Arap Baharı'nı engellemeyi amaçladığını" savundu.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, çarşamba günü çok uluslu ABD'li firmaların liderleriyle biraraya geldiği toplantıda, Mısırlı gençler tarafından sosyal paylaşım ağları aracılığıyla gerçekleştirilen 25 Ocak devrimini İhvan'ın çaldığını öne sürmüştü. Gençlerin, hiçbir inanç ve ideoloji kaygısı gütmediğini dile getiren Kerry, "Onlar okumak, çalışmak ve bir gelecek istediler. Kendilerini tüm bu haklarından mahrum eden bozuk bir yönetim istemediler" demişti.