İhsanoğlu’nun Mısır Tavrı Şaşırtıyor

İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu'nun Mısır'daki darbeyi kınaması yerine haklı gösterecek ifadeler kullanması şaşırttı.

Tüm Türkiye'de, iktidarıyla muhalefetiyle sert tepkilerle karşılanan Mısır'daki darbeyi kınaması beklenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, basında yer alan demeçlerinde tam tersine bir tavır takındı. İhsanoğlu "Mursi'yi uyardım. Koalisyon hükümeti kurmasını önerdim" şeklindeki demeçlerinde darbeyi savunan ifadeler kullandı. 

Türkiye'nin İİT'ye seçtiği İhsanoğlu'nun Mısır'da halkın iradesiyle seçilen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi silah zoruyla iktidardan indiren; İhvan Hareketinin ileri gelenlerini tutuklatan askeri cuntanın yaptığının darbe olmadığını ima etmesi, günlerdir darbeye karşı ayağa kalkan Türkiye halkına hakaret olarak yorumlandı. 

Dünya Bülteni'nde yer alan habere göre yıl sonunda İslam İşbirliği Teşkilatı'ndaki 'Genel Sekreterlik' görevi sona erecek olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Gazze ve Mısır konusundaki duruşuna bir anlam verilemiyor.

***

HABER 7'den Hakan Göksel'in haberi:

İhsanoğlu, Mısır'da Darbeciden Yana Tavır Koydu

İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Eklemeddin İhsanoğlu bir özel televizyon kanalında Gazeteci Taha Akyol'un sunduğu Eğrisiyle Doğrusuyla programına katıldı. Mısır'daki darbeyi değerlendiren İhsanoğlu, darbe yapanlara karşı herhangi bir tavır koymazken, darbe ile görevden alınan Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'ye eleştiriler getirdi. İhsanoğlu'nun Mursi'yi eleştirmesi kamuoyunda tepkileri çekti.

İslam Konferansı Teşkilatı ilk Türk başkanı Eklemeddin İhsanoğlu, Kahire doğumlu, Mısır'da Ayn Şems Üniversitesini bitirdi ve El Ezher'de akademisyen olarak çalıştı. Uzun süre bürokrat ve elçilik yapmış bir isim. Mısır'ı yakından tanıyor. İhsanoğlu'nun  Mısır'daki olaylara tepki vermemesi darbeye destek gibi algılandı.

"MURSİ MISIR'I KUTUPLAŞTIRDI"

İhsanoğlu'na göre; Mursi cumhurbaşkanı olduktan sonra Mısır'da bir kutuplaşma oldu ve taraflar uzlaşma gösteremedi. Mursi'nin mensup olduğu partinin görüşleri doğrultusunda kararlar alması kutuplaşmayı artırdı. 2013'ün Mayıs ayına kadar seçimlerin meşruiyeti tartışılmıyordu...

Mısır'da diyalogun oluşmadığını söyleyen İhsanoğlu iktidar ve muhalefetin süreci birlikte çıkmaza ittiğini ve sonrasında da Temerrüd adı verilen isyan hareketinin başladığını ve muhalif gençlerin Mursi'nin meşruiyetini tartışmaya başladığını ifade etti.

Gelinen noktanın bir emrivaki olduğunu, kabul edilir tarafı bulunmadığını vurgulayan İhsanoğlu yapılması gerekenlerle ilgili muhaliflerin liderlerinden Baradey'e ve dışişleri bakanı Kamil Amır'a bazı telkinlerde bulunduğunu ve Mısır'ı daha büyük sıkıntılara sokmamak için uzlaşmak gerektiğini aktardığını anlattı.

Darbenin olduğu 3 Temmuz tarihi sonrasında bir açıklama yaptıklarını söyleyen İhsanoğlu "en doğru açıklamayı" yaptıklarını iddia etti. Afrika Birliği gibi neden üyeliği askıya almadıklarını da yanıtlayan İhsanoğlu Mısır'ın üyeliğinin dondurulması konusunda karar ve yetkilerinin olmadığını hatırlattı. Afrika Birliği'nin aldığı kararın nedenini de Afrika'da sürekli darbe olmasına yoran İhsanoğlu bu kararın prensip kararı olduğunu ve otomatik olarak alındığını söyledi. 45 yıllık tarihlerinde İKÖ'ye iki ülkenin üyeliğinin dondurulduğu bilgisini veren İhsanoğlu bu ülkelerin Suriye ve Afganistan olduğunu; Mısır'ın üyeliğinin askıya alınmasının ancak 57 üye ülkenin 3'te 2'sinin kararıyla gerçekleşebileceğini belirtti.

"MURSİ VE EKİBİ TECRÜBESİZ"

Müslüman Kardeşler'in hazırladığı anayasanın düşük katılımla kabulü,  seçmenin düşük katılımı, ekonomik ve sosyal sebepler ve basınla olan ilişkilerin bu noktaya gelinmesine sebep olduğunu kaydeden İhsanoğlu Tunus'ta Gannuşi yönetiminin uzlaşmacı yaklaşımını örnek gösterdi.

Mısır'da 80 yıl sonra iktidara gelen Müslüman Kardeşler'in siyaseten tecrübesiz olduğunu ima eden İhsanoğlu, Mısır'da ne muhalefette ne de iktidarda siyasi kadroların olmadığını söyledi.

İktidar ve muhalefet arasındaki uzlaşmanın gerçekleşmemesinin sıkıntıya neden olduğunu aktaran İhsanoğlu, ekonomik krizle ilgili olarak herhangi bir yönetimsel tedbir alınmadığını, ekonomik reçetenin iyi uygulanmadığını belirtti.

KİTLELERDE VE LİDERLERDE DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ VE TECRÜBESİ YOK

İhsanoğlu, Avrupa'da krize karşı gerçekleştirilen "Acı reçete, teknokrat hükümeti ve koalisyon" yöntemlerinden Mursi'ye Nisan ayındaki görüşmede "Koalisyon" önerdiklerini söyledi.

Mursi kabul etmesine rağmen tavsiyelerinin gerçekleşmediği bilgisini veren İhsanoğlu yapılan kabine değişikliğinin bu amaca hizmet etmediğini kaydetti. Muhalefetin de bu konuda yardımcı olmadığını talep eşiğini yükselttiğini de ekledi.

1952'ye kadar Mısır'da Kraliyet altında çok partili demokrasi olduğunu hatırlatan İhsanoğlu bugüne kadar 60 yılda ülkenin yalnız 3 liderin (Nasır(15), Sedat (15) ve Mübarek (30 yıl) otoritesi altında idare edildiği bilgisini verdi. Kitlelerde ve liderlerde demokrasi kültürü ve tecrübesi olmadığını öne süren İhsanoğlu Baradey'in bile partiyi kağıt üzerinde kurduğunu söyledi

"BAŞKA MACERALARA GİRMEMEK LAZIMDI"

S. Arabistan, BAE ve Kuveyt'in Mısır'da darbe hükümetine yaptığı 12 milyar doları da değerlendiren İhsanoğlu,  yardımda İİT'nin katkısı olmadığını, Mısır'ın güçlü bir ekonomi olduğunu ve her zaman körfez ülkelerinden destek bulduğunu söyledi.

Mübarek sonrası ilişkilerin Arap dünyası ile gerildiğini belirten İhsanoğlu, önce ekonomik, sosyal krizlerin çözmek zorunda olduklarını ve başka maceralara girilmemesi gerektiğini bunun küskünlüklere vesile olduğunu anlattı.

İhsanoğlu bundan sonra amaçlarının "Mısır'a desteği; Mısır halkı için yapmak, krizi çözmek, Mısır'ın borçlarını silmek, fakirliğin giderilmesi için sosyo-ekonomik projelerin başlatmak için" olduğunu ifade etti. Yardımların müspet ve sevinçle karşılanması gerektiğini belirtti.

Mursi yönetiminin sorunlara hazırlıksız geldiğini belirten İhsanoğlu, yıllarca tek parti ve şeffaf olmayan seçim sistemine sahip Mısır ile ilgili sandık namusunun olmadığını vurguladı. 2011'den sonra yapılan seçimlerin eskiye nazaran daha dürüst olması gerektiğine dikkat çeken İhsanoğlu, yeni seçimin uluslar arası bir gözetim altında yapılması temennisinde bulundu.

SELEFİLER'İN DURUMU MUAMMA

Temerrüd (İsyan) hareketinin gençlik kaynaklı olduğuna dikkat çeken İhsanoğlu, liderlerin bu gençlerin arkasında sürüklendiğini tespitinde bulundu.

Dini akım olarak ne olduğu bilinen Selefilik'in, siyasi hareket olarak ortaya çıkışını "bir muamma" olarak niteleyen İhsanoğlu, önce darbe yanlısı sonra karşıtı olmalarını anlamanın da zor olduğunu söyledi. Selefiler'in siyasi olarak neyin peşinde olduğunu bilmediğini itiraf etti.

ARAP BAHARI DESPOTLARIN SONBAHARIDIR

İhsanoğlu Arap Baharı'nın yanlış tanımlama olduğunu aslında bahar değil sonbahar olduğunu,  despotların sonbaharı olduğunu ve sanıldığı gibi kısa sürmeyeceğini en az 8-10 yıl süreceği öngörüsünde bulundu.

Tunus'taki olaylar olmasa Mısır'da Mübarek rejiminin asla çökmeyeceğini söyleyen İhsanoğlu Tunus'ta halk hareketinin başarılı olmasını halkın yüzde 80'inin orta sınıf olmasına ve şehir nüfusu ve kültürünün olmasına ve Fransa'nın etkisine bağladı. Batı ve Arap kültürü arasında bağlantının sağlam kurulduğuna değinen İhsanoğlu, Mısır'da fazla sıkıntının olmasını fakirliğe bağladı.

İhsanoğlu Mısır'da asker sivil uzlaşmasının sağlanması gerektiğini ve tarafların kitlelerini ikna etmesi gerektiğini ve dışarıda akil adamların, dost ülkelerin devreye girmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Devletlerin varlığının nedeni menfaatlerini korumak olduğunu söyleyen İhsanoğlu, birtakım prensiplere de sadakat olması gerektiğini söyledi. Ortadoğu'nun bu sıkıntılı geçiş sürecinde prensipleri müdafaa etmek zorunda olduğunu ve çatışma ortamından uzlaşmaya geçilmesi gerektiğini bunun için gayret sarf etmenin önemli olduğunu aktaran İhsanoğlu, bunları gerçekleştirirlen dış politikanın gerektirdiği mahremiyete dikkat çekti.

İhsanoğlu, Mısır ile ilgili temaslarda bulunacaklarını, güven artırıcı önlemlerin alınması ve makul ve akil insanlarla çalışılması gerektiğini belirtti. İhsanoğlu, darbe hükümetinin dışişleri bakanı ile görüşerek Mursi'ye saygıyla muamele edilmesi gerektiğini, serbest bırakılması telkininde bulundu. Bakanın da bu konuda kendisini rahatlattığını ekledi.

 

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu