Mısır'da cuntanın işlediği cinayetlere sessiz kalmakla suçlanan İslam İşbirliği Teşkilatı Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'na tepkiler büyüyor.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu ve İİT'nin Mısır'daki katliamla ilgili tutumunu sert bir dille kınadı. Bozdağ, onurlu tavrın İhsanoğlu'nun istifa etmesi olduğunu söyledi.
Bozdağ, Türkiye'nin Somali'ye yardımlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, Mısır'daki katliamla ilgili tutumuna ilişkin soru üzerine Bozdağ, önceki günkü açıklamalarının, kendisine göre doğru bir eleştiri olduğunu ifade etti. İhsanoğlu'nun yaptığı açıklamalarda devletleri temsil ettiğini ve devletler bir karar alırsa onu uygulayacaklarını söylediğini dile getiren Bozdağ, bunun doğru olduğunu ve bir itirazının bulunmadığını söyledi.
SOMUT ADIM ATILMADI
Bozdağ, İslam İşbirliği Teşkilatını da neden böyle bir karar almadıkları yönünde eleştirdiğine değinerek, İhsanoğlu'nun teşkilatın genel sekreteri ve bir Türk olduğunu, Türkiye'nin adayı olarak seçildiğini ve görev yaptığını hatırlattı. Mısır'da bir darbe olduğunu, binlerce insanın keskin nişancılar ve askerler tarafından şehit edildiğini, öldürüldüğünü belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
'Adında İslam olan bir teşkilatın genel sekreteri olarak devletlerin dışında genel sekreterin yapacağı bir şey vardır. Genel sekreter sadece orada oturan biri değil. Devletlere, 'Mısır'da yangın var, bu kadar kadın, çocuk, insan, masum öldürülüyor. Öldürenler bu zulmü yapıyor. Buna karşı biz İslam İşbirliği Teşkilatı olarak bir tavır geliştirmeliyiz' diye bir fikir götürdü mü?'
KAMUOYUNU ETKİLEYEBİLİRDİ
İİT adına açıklama yapamayacağını belirten Bozdağ, 'Ama ben kendi adıma açıklama yapabilirim. 'Böylesi zulüm, böylesi bir katliam karşısında adında İslam bulunan bir teşkilatın bu duruşunu içime sindiremediğimden böyle bir onursuzluğu kabul edemeyeceğimden ben istifa ediyorum' derdim, tavrımı öyle koyardım. Yoksa İhsanoğlu'nun gücünün tek başına İslam İşbirliği Teşkilatı'nın karar almasına yetmeyeceğini biz de biliyoruz. Ama İhsanoğlu böyle bir karar almış olsaydı herhalde bir yansıması, bir etkisi olurdu. Eminim ki İİT'nin alacağı karar kadar böylesi onurlu bir tavrın, Türkiye, İslam alemi ve dünya kamuoyunda da yansımaları olurdu. Hiç olmazsa durduğumuz saf net olurdu' dedi.
GÖREVİNİN HAKKINI VER
AK Parti Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu da İhsanoğlu'na tepki gösterdi. Bir uluslararası örgütün benimsediği ve savunmak zorunda olduğu değerler ve prensipler bulunduğunun altını çizen Çavuşoğlu, 'İİT'nin bir değeri de insan haklarını savunmaktır. Katliamları gündeme taşıması gerekmektedir. Mısır'da yaşananlar artık insan hakkı ihlallerini aştı ve katliama dönüştü. Bu duruma en sert tepkiyi İİT göstermeliydi' dedi. Demokratik teamüllerle teşkilatın başkanı olarak seçilen birinin böyle konularda ses çıkarmama lüksünün olmadığını belirten Çavuşoğlu, 'Eğer seçiliyorsan oranın değerlerini savunmak zorundasındır. Böyle durumlarda konsensüs aranmaz. İİT Genel Sekreteri görevinin hakkını vermelidir. Tutum belirleme, açıklama yapma hakkı vardır. 'Üye devletlerin uzlaşmasını arıyorum' demek acizliğin göstergesidir' diye konuştu.
Saldırganın bırakılması suça teşviktir
Hacı Bektaş-ı Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri'ndeki kendisine yönelik saldırıyı da değerlendiren Bozdağ, 'Bu çirkin saldırı, sadece benim şahsıma dönük bir saldırı değil bana göre. Bu, Hacı Bektaş'ın ruhuna, temsil ettiği inanca, felsefeye yapılmış bir saldırıdır. Bu demokrasimize, hükümete yapılmış bir saldırıdır' dedi. Olay sonrası CHP'lilerin saldırganı sahiplenen tavrını eleştiren Bozdağ, kendisine saldıranın savcılık tarafından serbest bırakıldığını hatırlatarak, yumruğun hakimler, savcılar ya da CHP'li birine atılsaydı sonucun ne olacağını da bilmediğini bildirdi.
CAYDIRICI OLMALI
Bakana bir yumruk atıldığını, görevi nedeniyle bir fiil işlendiğini ve ortaya bambaşka bir sonucun çıktığını ifade eden Bozdağ, 'O zaman insanlar şunu der: Nasılsa bir yumruk atmanın, bakana attığında hiçbir müeyyidesi yok. O zaman kafası bozulan hakime bir yumruk atıp, ondan sonra nasılsa bir müeyyidesi yok. İki gün gözaltında tutarlar, ifademizi alırlar, bırakırlar. Bu, kamuoyuna o mesajı veriyor. Bu otomatik olarak suça teşviktir. Bu başka kişileri cesaretlendirir. Mahkemenin bu kararı, bu yumruğu atan kişi gibi saldırganlara güç ve cesaret veren bir karar olmuştur. Umarım bu kararı veren hakimler, savcılar benim gibi bir yumruk yemezler' dedi.
MADALYA TAKMADIKLARI KALDI
AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik de Twitter üzerinden yaptığı değerlendirmede, 'Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'a yumruklu saldırı düzenleyen Hüseyin Satı'ya, CHP'lilerin bir tek madalya takmadığı kaldı' mesajını attı.
FAZLI ŞAHAN / YENİ ŞAFAK