HAKSÖZ-HABER
İHH Genel Merkezinde şu an bir basın açıklaması yapılıyor. Genel Merkez adına yapılan açıklamada “Suriye halkına yardım etmekten, mazlumların yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Suriye için bu yılki yardım hedefimiz 50 milyon dolar.” denildi.
İşte açıklamanın tam metni:
14 Ocak Salı günü sabaha karşı 06:20 sularında Kilis emniyetinden olmayan, nereden olduğu belli olmayan Terörle Mücadele Ekibi olduğunu söyleyen emniyet mensupları tarafından arama kararı göstermeksizin Vakfımızın Suriye halkına yardımlarının koordine edildiği Kilis Ofisimize hukuksuz bir operasyon düzenlenmiştir.
İHH personeli olup Kilis ofisimizde çalışan bir kişi ile ilgili olarak yapıldığı söylenen operasyon her ne hikmetse kişinin evine değil de İHH ofisine gelinmiş ve İHH'nın bilgisayarlarına el konulmuştur.
İHH ofisinde ve aynı yerde bulunan Katar Kızılay'ına ait olan mekanlarda yapılan usulsüz aramalarda personel dışarı çıkartılarak hiçbir personelin üçüncü bir gözün görmediği şekilde şahit olmadığı şekilde aramalar yapılmıştır.
İHH'ya ve Katar Kızılay'ına ait olan bilgisayarlara hukuksuzca el konulmuştur. Avukatlarımız tarafından yapılan itirazlara rağmen usuli işlemler gerçekleşmemiştir.
Kurumumuz bu saatten itibaren bu usulsüzlükle oluşan eklenebilecek aleyhe hususların da kaybolacak lehe hususların da sorumluluğunu işbu emniyet amirlerine ve savcıya yüklemiştir.
Bu operasyonun uygulanma şekli çok net bir şekilde göstermektedir ki uzun süredir İHH'yı El Kaide ile irtibatlandırma çabası bu aşamaya kadar ulaşmıştır. Direkt İHH’ya tüm planlamalara rağmen suç atamayanlar bir İHH personelini hedef alarak ve bu personelin üzerinden İHH'yı bağlantılandırmaya çalışmaktadır.
Buradan ilan ederiz ki;
İHH Suriye halkına yardım etmekten, mazlumların yanında olmaktan asla vazgeçmeyecektir. Daha bugün Kuveyt'te Suriye halkına yapılacak yardımların görüşüldüğü uluslararası koordinasyon toplantısında orada bulunan Başkanımız Bülent Yıldırım Suriye için bu yılki yardım hedefini 50 milyon dolar olarak açıklamıştır.
İHH 20 yıllık ve Türkiye halkı ile beraber dünyanın dört bir yanındaki vicdanların yetimlerin kurumudur. Hiçbir örgüte, hiçbir devlete, hiçbir hükümete bağlı değildir. İradesi de idaresi de kendi yönetim kuruluna aittir. Mavi Marmara'dan sonra İHH İsrail, Neoconlar, Suriye'ye yardımın kesilmesini isteyenler ve bunların yerel işbirlikçileri tarafından hedef alınmıştı. İHH hakkında bu operasyonla ve bu hukuksuzluklara imza atanlar da bu amaca hizmet etmektedirler. İsrail dışişleri bakanı Liberman'ın "İHH İsrail için büyük bir tehlikedir" derken esasen bunu net bir şekilde açıklamıştır.
Neye kime nereye hizmet ettiği açık olan bu ahlaksız operasyona karşı her tür hukuk yoluna başvuracağımız gibi yardımlardan hiçbir şekilde geri durmayacağımız da buradan ilan ediyoruz.
***
Toplantıda konuşan İHH avukatı Uğur Yıldırım, baskın yapan polislerin bilgisayarların datasını değil kendisini götürdüklerini belirterek, "Buradan çıkacak deliler hukuka aykırıdır" dedi.
Avukat Uğur Yıldırım şunları söyledi:
"Sabah 6 itibariyle oluşan süreçle ilgili hukuki konulara açıklık getireyim istedim. Sabahleyin yapılan arama Van TMK 10’ncu maddesi uyarınca yapılan arama, 2012 yılında başlatılan bir soruşturma kapsamında yapıldı.
Bu kapsamda, Kilis ofisinde 9 aydır çalışan normal bir işçimiz ile ilgili kendisinin ev adresinin olduğu iddiasıyla, arama kararı henüz geldi, bu arama kararında mahkemeye ilgili kişinin ev adresi olarak İHH Kilis Ofisi verilmek suretiyle, mahkeme yanıltılmak suretiyle alınan bir yargı kararıdır. Hukuka aykırılık buradadır. Bu kişinin MERNİS adresi vardır. Bu adreste karısı çocuklarıyla baktığı annesiyle beraber ikamet etmektedir.
Bundan haberdar olan bu kişi, kendisi İHH ofisine gelerek teslim olmuştur. Ama bu kendilerine iletilmesine rağmen, bu aramayı yapan kişiler devam etmiştir.
6’da başlayan aramada, ilgili yetkililer dışarı çıkartılmış, avukatların aranması istenmemiş, haber bize 7’ye 10 kala haber verildi, avukatlarımız 7:15’te dahil olmuştur.
Zaten dernekler hakkında ayrıca bir hakim kararı olmaksızın arama yapılması mümkün değildir. Şöyle düşünün herhangi bir şirkette bir çalışanınızla ilgili arama kararı olsa dahi, o kişinin bilgisayarı odasında yapılması gereken arama tüm İHH’nın deposunda ofisinde, hatta Katar Kızılay’ının bulunduğu bölgede yapılmıştır.
Normalde aksine delil bulunamayacağı zamanda bilgisayar kayıtlarına el konulurken, ve bu kişinin bilgisayarı olmasına rağmen, masası belirtilmesine rağmen tüm bilgisayar toplanarak gidilmek istenmiştir. Buna itiraz edilerek, tüm şifrelerin açık olduğu, gerekli dataların burada alınabileceği ki arama yönetmeliğinde de bu şekildedir, ilgili polis arkadaşlar böyle bir teknik yapılarının olmadığı iddiasıyla bütün bilgisayarları toplayarak, merkezlerine götürmüşlerdir.
Bu saatten sonra alınacak deliller hukuken yok hükmündedir. Demek istediğim hukuka ne kadar aykırı bir arama yapıldığının bir kere daha ortaya konulmasıdır.
Arama kararında kapsam ve yetki aşımı yapılmıştır demek mümkündür.
'Polisler hakkında soruşturma başlatıldı'
Son aldığımız bilgiye göre Adalet Bakanlığı tarafından da bu aramayı yapan polisler hakkında soruşturma başlatılmıştır. İki savcı görevlendirilmiştir.
Arama kararı normalde aramaya gelindiği esnada verilmesi gereken bir belgedir, biz aramanın başlamasından 5 dakika önce ancak ulaşabildik. Kilis Emniyeti’nin dahi bu operasyondan haberi yoktu."
İHH'lı yetkililer, operasyonun arkasında kimin olduğu konusunda ise, "Başbakan'ın söylediği odaklar" demekle yetindiler.
İHH, "Bizi terörle ilişkili bir yapı haline getirmeye, o algıyı ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Yalnızca bizi değil, bütün Türkiye'yi böyle göstermeye çalışıyorlar" dedi.
İHH Genel Sekreteri Yaşar Kutluay ise şunları söyledi:
"Partnerleri bütün dünyaca malumdur. Kimlerle nasıl çalıştığını herkes bilir. İHH şu ana kadar 200 trilyonluk yardım yapmıştır. Çocuklara, bebeklere, soğuktan donmuş insanlara gitmektedir.
Bu operasyonla yapılmak istenen Suriye halkına ve yardım gönderen kuruluşlarına veya maalesef Türkiye’deki en büyük yardım kuruluşu İHH bunu bildikleri için, yardımı kesmek için yapılan algı operasyonlarından biridir.
Bu Allah’ın izniyle tutmayacaktır. İHH yetimleri, dulları koruyor. Ne yapıyor? İçeriye düşmüş, bir şekilde ya rejimin ya farklı grupların eline düşmüş, gazetecileri yazarları, farklı kişi kurumları kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Yüzyılın en büyük hareketine imza atıyor. 1100 kişiyi tek seferde hapishanelerden çıkartıyor.
Bu bazı yerleri rahatsız ediyor. Türkiye'nin bir kurumunun etkin olması, söz sahibi oluyor olması bazılarını deli ediyor. Bu çirkin operasyonlar, devam ettiği sürece bu yapılar deşifre olacaktır. Bu İsrail yanlısı kurumlar, kuruluşlar veya içerlerine sızılmış yapılar tamamen deşifre olacaktır."
Basın toplantısından detaylar eklenecek…