Yardım tırlarındaki yardım malzemelerinin yerine ulaşmasına refakat eden ve bu vesileyle Suriye içindeki çadır kentlerde yaşama savaşı veren savaş mağdurlarının durumunu görme imkanı bulan Heyet adına İHH Amasya Temsilcisi Serdal BENLİ konu ile ilgili açıklama yaptı ve Suriye içinde ve Reyhanlı da bulunan kamplar ve tesislerle ilgili izlenimlerini paylaştı.
İHH OLARAK 6 YILDIR MAZLUM SURİYE HALKININ YANINDAYIZ
İHH Amasya Temsilciliği olarak 6 yıla yaklaşan Suriye intifadasında hakkın ve haklıların yanında olduğumuz gibi, savaş şartları nedeniyle mağdur duruma düşen Suriyelilere gönderdiğimiz 52 tır yardım malzemesi göndermiştik.
Yakın zamanda Rusya ve İran ile Zalim Esed rejimi ve yardımcılarının Halep kentine saldırılarının artması ve bir koridor açılarak Halep’deki kardeşlerimizin şehri terk edip Türkiye sınırında can güvenliklerini sağlayacak bölgelere yönetmeleri üzerine acil olarak Amasya İHH olarak bir toplantı yaptık. Ve kardeşlerimiz için Amasya genelinde en az 5 tır un yardımı yapabilmek için bir çalışma başlattık.
Elhamdülillah bu çalışmaya halkın çok yoğun ilgisi oldu. Bu çalışmaya başta ben ve Merzifon Temsilcimiz Muhammed ÇİNTAŞ olmak üzere tüm İlçe Temsilcilerimiz ve gönüllülerimiz ile Memur-Sen’e bağlı tüm sendikalar olarak dört elle sarıldık. Daha sonra halkımızın esnafımızın büyük katkılarıyla hedefi büyüttük.
Burada Merzifon kaymakamı Dr. Ozan BALCI için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kaymakamımızın bu mazlum halk için göstermiş olduğu hassasiyet samimi ve yoğun çabasıyla, bizlere çok büyük maddi ve manevi katkılarda bulundu. Bu vesile ile buradan mazlum Suriye halkı adına kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Sonuç olarak 5 tır yardım hedefiyle kampanyaya başlamışken, temsilciliklerimiz, Memur-Sen Ekibi, duyarlı yöneticilerimiz ve işadamlarımız, halkımız, esnafımızın ortak çaba ve katkılarıyla ağırlığı un olmak üzere 700 bin lira değerinde 16 tırlık insani yardım konvoyu oluşturduk.
8 Ocak 2017 Pazar günü soğuk ve kar yağışlı havaya rağmen halkımızın katılımı ve samimi duaları ile tırlarımızın 9’unu Azez Bölgesine ulaştırılmak üzere Kilis Sınır kapısına, 7 tanesini de İdlib Bölgesine ulaştırılmak üzere Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısına ulaştırılmak üzere uğurladık.
YARDIM TIRLARINA REFAKET EDEN HEYETİN SURİYE İÇİNDEKİ KAMP İZLENİMLERİ
Yardım tırlarının Reyhanlı ve Kilis’e ulaşması ve bilahare Cilvegözü ve Kilis Sınır kapılarında ki tampon bölgelerde Suriye’den gelen İHH tırlarına aktarılarak, Suriye içindeki yardım merkezlerine ulaştırılmasına nezaret etmek üzere İHH Amasya Yönetiminden Serdal BENLİ, Mustafa SİEL, Selami KÜÇÜK ile Ömer Volkan SEZER’in yanı sıra, Amasya İHH Derneğine bağlı olan Merzifon İHH Temsilciliğinden Muhammet Yavuz ÇİNTAŞ ile Ferdi TAŞDEMİR, Suluova İHH Temsilcisi Cemil KÜPCÜ, Memur Sen Amasya Şube Başkanı Recep ELİAÇIK, Amasya AK Parti Gençlik Kollarından Ali Alperen KARACA, Havza İHH Temsilciliğinden Numan KURT, Kudret ERGÜL, Eyüp AYDOĞDU, Muhsin YILDIZ, Ahmet YILMAZ, Şükrü SAĞLAM ve Veli TÜRKMENOĞLU’dan oluşan bir heyet olarak yola çıktık.
Heyette bulunanlar teslimatı müteakip iki grup halinde Pazartesi ve Salı günleri Suriye’deki çadır kentler ve buralarda yaşayan kamp sakinlerini ziyaret edip gözlemlerde bulunduk. Heyet mensupları olarak ayrıca Reyhanlı’da Suriyeli muhacirler için faaliyete geçmiş olan çeşitli yetimhane, sağlık ve sosyal tesislerinde de gözlemlerde bulunduk.
9 Ocak tarihinde Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bulunan İHH koordine merkezine ulaştık. Buradaki çalışmaları yerinde gördük ve incelemelerde bulunduk. Merkezde çok büyük bir depo geniş bir koordine binası günlük kapasitesi 140.000 olan fakat ham madde yetersizliği ve aşırı maliyetten dolayı 60.000 ekmek üreten bir fırın koordine merkezin içinde merkez binada ise yemekhane, mescid, yönetim binaları ve diğer ülkelerin İ.H.H ile koordineli çalışmak için açtıkları iletişim büroları koordine ve yardımlarını İ.H.H üzerinden hem ülkemizdeki hem Suriye’deki kardeşlerimize ulaştırıyorlar.
İHH’NIN SURİYE İÇİNDEKİ YARDIM KOORDİNE MERKEZİ
Daha sonra valilik izni ile sabah saat 10.00 ‘da Suriye’ye Reyhanlı Cilvegözü sınır kapısından giriş yapıp, Suriye sınır kapısı yanında bulunan İHH Suriye Babul Hava Yardım Koordine Merkezine misafir olduk.
Burada bizi Merkez Sorumlusu Şuayip ALTIN karşıladı ve yaptıkları çalışmalar ile bölgedeki son durum hakkında kısa bir brifing verdi. Yaptığı bilgilendirmede İHH’nın Suriye içerisinde Suriyelilerden oluşan sivil toplum örgütleriyle yardımları koordineli bir şekilde ağırlığı çadır kentlerde yaşayanlar olmak üzere ihtiyaç sahibi Suriye halkına ulaştırdıklarını, bu amaçla Merkezinde 60 Suriyelinin yanı sıra 2 Türkiyeli yetkilinin çalıştığını öğrendik.
TÜRKİYE DEVLETİ EKİP VE ARAÇLARI SURİYE HALKININ HİZMETİNDE
Oradan 2 araçla inşaası devam eden KELBİT bölgesindeki İHH ve Katar merkezli RAF vakıflarının RAHMET YETİM KÖYÜ’nde incelemelerde bulunurken, bu köye su sağlamak üzere sondaj yapmakta olan DSİ ekibini gördük ve kendileriyle hasbıhal ettik. Suriye içindeki gözlemlerimiz esnasında, Suriye içinde olup ta sınıra yakın bölgelerde çadır kentlerin altyapısının Hatay ve yakın illerden ve belediyelerden gelen araçların kullanıldığını görmek bizleri fazlasıyla sevindirdi.
DERME ÇATMA ÇADIRLARDAN OLUŞAN ÇADIRKONDULAR
Buraya kadar olan bölümde hep güzel şeyler görüp içimizde huzur ile yolculuk ederken, KAMMERE ve ATME çadır kentlerini uzaktan gördüğümüzde olumlu duygularımız hızla değişmeye başladı. Kammere çadır kentine girdiğimizde, daracık yolların kenarlarına kondurulmuş, hiçbir alt yapısı olmayan derme çatma küçük çadırlardan kurulmuş olan adeta büyük bir şehirle karşılaştık.
Gezdiğimiz bölgeler Ahraruş Şam denetimi ve kontrolü altında idi ve araçlarımız kontrol noktalarında durdurulduğunda Suriyeli olan şoförümüzün sadece selam verip İHH diyerek kolayca geçmesi, Suriye halkının ve direnişçilerin Türkiye Devletine, halkına ve İHH’ya olan güveni ve teveccühünü yakınen görmemize vesile oldu ve bizi sevindirdi.
Gezdiğimiz çadır kentler ve yerleşim yerleri Türkiye sınırına yakın olduğu için ciddi bir tehlike yoktu ve buralarda hayat tüm olumsuzluklarına rağmen devam ediyordu. Bölgede elektrik yok, su yok ama hayat devam ediyor.
İHH ÇADIR KENTLERİN EĞİTİM İHTİYAÇLARINI GİDERMEYE ÇALIŞIYOR
Kerame bölgesindeki KELBİT kampının içinden geçerek KELBİT İHH İlkokulu’nu ziyaret ettik. 750 öğrenci ve 35 öğretmenli bir okul öğretmenleri maaş almıyor, okul ve görevliler İHH’dan gelen yardımlarla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlardı.
Durumların, hal ve hatırlarını sorduğumuzda Vallahi Elhamdülillahi Rabbilalemin diyerek şükrediyorlardı. Bu güzel kelimeyi çok zor şartlarda çadır kentlerde zor şartlarda yaşayan diğer kişilerden de hep duyduk, yolculuğumuz boyunca çocukların gözleri pırıl pırıl ve her şeye rağmen neşeliydiler.
KERAME bölgesinden biraz bahsedecek olursak toplam 66.000 nüfusa sahip olan büyük bir çadır kent. Çadır kent derken öyle KIZILAY, İHH’nın düzgün alt yapı üzerine kurduğu çadırkentlerden bahsetmiyoruz. Çadır gibi çadırların sayısı çok az, daha çok ince bir brandalarda derme çatma kurulmuş çadırlar. İnsanların yapacağı iş yok, yiyecek, giyecek, yakıt alabilecekleri bir yer yok olsa da onları alabilecek imkanları yok.
İHH YARDIMLARI SURİYE İÇİNDE NASIL DAĞITIYOR?
Rehberimiz bizi KERAME’nin KENUNTANİ bölgesinde bulunan İHH’nın Suriyeli partneri olan Yardım Derneğine götürdü. Dernekte elbise, ayakkabı vb. malzemeler vardı ve bu yardımlar yerli yardım kuruluşları tarafından titizlikle yapılan incelemeler sonucu tespit edilen gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyordu. Burada bu dağıtıma bizzat şahit olduk. Bu yardımlar nüfus oranlandığında tabiî ki cılız kalıyordu ama en azından yaralara melhem oluyordu.
Kenuntani’den ayrılıp İdlib’e bağlı (Garip Şehir)’den ve Ebit antik kentinden geçerek 20 km. bir yolculuk sonrası Sarmede ilçesine ulaştık. Burası savaş ekonomisinin hakim olduğu bir bölge, fahiş fiyatlarla da olsa istediğiniz bir çok şeyi bulabiliyorsunuz bu küçük yerleşim biriminde.
Sermade İlçesinden ayrılıp KEMUNE kampına geldik. Burada Türkiye tarafından gerçekleştirilen altyapı ve kuyu çalışmaları devam ediyordu. İHH’ nın birkaç gün içinde mobil mutfak kuracağını öğrendik. Çadırkentte Halep’ten tahliye edilen Arap ve Türkmenlerin yanı sıra, Iraktaki Türkmen kenti Telafer’deki hepsi İran yanlısı Şii Türkmenlerce sürülen 15 Sünni Türkmen aile kalıyordu.
Konuştuğumuzda bizim tek dostumuz Türkiye bizleri bu zulümden Allah’ın izni ile sadece siz kurtarabilirsiniz diyorlar ve Türkiye’ye olan sevgilerini her fırsatta yeniliyorlardı. İ.H.H KIZILAY ve AFAD ekiplerinin çadırları yan yana kurulmuş ve İ.H.H’nın acil ekibi bu bölgede çalışıyordu. Bu deneyimler ve gördüklerimizin etkisiyle bölgeden ayrılarak Cilvegözü sınır kapısına doğru yola çıktık.
REYHANLI’DA İHH-RAF ORTAKLIĞIYLA KURULAN 1000 KİŞİLİK MODERN YETİM KÖYÜ
Tekrar Türkiye’yi geçerek İ.H.H Reyhanlı koordine merkezine geldik ve son olarak bu ortak çalışmanın bir meyvesi olan İ.H.H ve RAF (Katar’lı Yardım Vakfı)’n ortaklaşa yapmış olduğu ve henüz hizmete açılmamış olan Reyhanlı’da ki yetim köyünü gezdik. Yetim köyü 96 dönüm üzerine kız ve erkek yetimler için iki ayrı bölümden oluşuyor. Toplam 1000 kişi kapasiteli iki katlı evler halinde ve her evde 18 kişi kalacak şekilde çok lüks olarak yapılmış.
Sosyal tesisleri, oyun alanları, Psikolojik Danışmanlık Okulu ve büyük bir mescidi var. Bu sosyal tesisler hem kız hem erkek bölümleri için ayrı ayrı yapılmış ve 2 ay sonra biteceğini ve hizmete geçeceğini öğrendik. Yetkililerden bu güzel haberlerle noktayı koymuş olduk ve çok karışık duygularla evlerimize doğru yola çıktık.