İHC: Bağlar’daki Saldırıda Halk Hedef Alınmıştır…

​​​​​​​Diyarbakır merkezli İnsan Hakları Cemiyeti PKK’nın Bağlar’da gerçekleştirdiği bombalı saldırıyı yayınladığı basın açıklaması ile kınadı.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Kasım 2016’da Diyarbakır Bağlar’da yerleşimin ve trafiğin en yoğun olduğu caddelerden birinde bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 2’si polis 11 kişi hayatını kaybetmiş; yüzden fazla kişi de yaralanmıştır. Patlama neticesinde yüzlerce ev, işyeri ve aracın kullanılamaz hale gelmesiyle büyük maddi zarar meydana gelmiştir. 

Daha önce yapılan benzer saldırılara bir yenisi eklenmiş; toplumsal barış ve huzur hedef alınmıştır. Yerleşim yerlerine hendekler kazarak şehirleri çatışma alanına çeviren; sonrasında da seri bombalama eylemleriyle korku ve kaos ortamı oluşturmayı hedefleyenler, bu vahşi eylemle halkı umursamadıklarını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Örgütsel ve ideolojik çıkarları için halkın can, mal emniyetini,  tüm hak ve özgürlüklerini ihlal ve yok etmekten çekinmeyen bu zihniyet, tüm toplumu ve dinamiklerini hedef alır hale gelmiştir. Küresel ve bölgesel gelişmeler ve olaylar da dikkate alındığında bu tür saldırı ve eylemlerin hesaplı, organizeli olduğu ve mazlum halkımızın maslahatına olmayan amaçlara hizmet ettiği aşikârdır. 

Hiç kimsenin halkımızı siyasi emelleri için bir obje olarak görmeye hakkı ve haddi yoktur. Bu menfur saldırılardan herkes bıkmış ve bezmiştir. Halk adına halkını katlederek, şehirleri harabeye çevirerek siyasi mücadele yaptıklarını iddia edenler ancak muzır anlayış ve projelerin taşeronu olabilirler. Akl-ı selim sahibi halkımızın bu tarz bir siyaset anlayışına onayı ve desteği yoktur. Son süreçte tüm kışkırtma ve provokasyonlara prim vermeyen toplumsal sağduyu, bu anlayışa en iyi cevap olmuştur.

Şiddetle ve katliamlarla toplumu dizayn etmenin, dayatmacı zihniyete dayalı siyasetin geçerliliği kalmamıştır. Hiçbir değere, toplumun maddi ve manevi kalkınmasına yönelik projelere sahip olmayan anlayışın sadece yıkıma, felakete sebebiyet vereceği açıktır. Bu anlayışla gerekli adımları atma ve toplumsal duyarlılık oluşturma zamanıdır. Şiddete dayalı, kaosu hedefleyen hiçbir eyleme tolerans gösterme lüksümüz olmadığı gibi bu saldırıya karşı da sesimizi yükseltmekle yükümlüyüz.  

Her fırsatta hak ve özgürlük havarisi kesilen kimi batılı ülkelerin ve ülkemizdeki zihniyet ikizi çevre ve kurumların bu vahşi saldırı karşısında sessiz ve seyirci olmaları da dikkatle izlenmelidir. Hak ve özgürlükleri sadece kendileri için gören ve yorumlayan bu çevrelerin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de inandırıcılığı ve itibarı kalmamıştır. 

İnsan Hakları Cemiyeti olarak bu vahşi saldırıyı ve faillerini lanetlerken siyasi otoriteye ve hükümete de seslenmek istiyoruz. Öncelikle bu saldırının failleri tespit edilip yakalanmalı, bu tip saldırıları önleme noktasında ciddi ve planlı tedbirler alınarak halkın can ve mal emniyeti güvence altına alınmalıdır.  Bu saldırıda maddi ve manevi mağduriyet yaşayan her ferdin zararları bir an önce tazmin edilmelidir. Toplumsal güven ve huzur ortamının oluşması ve korunması için gerekli tedbirlerin sadece ekonomik paketlerle, teşviklerle olamayacağı anlaşılmalıdır. Hakkı, adaleti önceleyen bir anlayışla atılacak adımların ve yapılacak düzenlemelerin, ayrıştırıcı olmayan kucaklayıcı yaklaşımların kamplaşma ve çatışmalara set olacağı unutulmamalıdır.

Bu vahşi saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı; yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

 

Basın Açıklaması Haberleri

Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”
İslami STK'lar: Gazze için meydanlara inmekten vazgeçmeyeceğiz
Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
ANFİDAP: “Sisi Gazze’deki soykırıma sessiz kalma utancından kurtulmalıdır”