Kur'an-ı Kerim, içerdiği kıssalar aracılığıyla insanlığa ahlaki ve sosyal dersler sunan bir kitaptır. Bu kıssalar arasında yer alan Yûsuf kıssası, edebi ve retorik açıdan dikkat çekici özelliklere sahiptir. Yûsuf Suresi'nde Hz. Yûsuf’un karşılaştığı iftiralar, zorluklar ve zindana atılması gibi olaylar, insanlık tarihindeki adalet, sabır ve ahlaki duruş üzerine önemli dersler barındırmaktadır. Bu sûrenin 52. ayet bağlamında bu yazıda Hz. Yûsuf’a yapılan iftira olayının ve kadınların şahitliğine başvurulmasının Kur'an'daki anlatım teknikleriyle, özellikle bir konudan diğerine “hızlı geçiş”yöntemiyle1 nasıl ilişkilendirildiği bilimsel bir bakış açısıyla incelenecek; bu bağlamda Hz. Yûsuf’un suçsuzluğunu kanıtlama çabası analiz edilecektir. Elde edilen bulgulara göre Hz. Yûsuf'un hayatı ve karşılaştığı zorluklar, adalet, sabır ve ahlaki duruş gibi önemli temaları ele alan Yûsuf suresinde edebi ve retorik açıdan dikkat çekici özellikler bulunmaktadır.
Hz. Yûsuf’a Yapılan Hainlik ve Kadınların Şahitliği
Yûsuf’u satın alan kişinin eşi, hevesini alamayınca Hz. Yûsuf’a iftira atarak, kocası da Hz. Yûsuf’un suçsuzluğunu bile bile hapse attırmasıyla bir tür hainlik etmişlerdi. Hz. Yûsuf ise bu tür yanlışlardan uzaktı. Kadınların şahitliğine başvurulmasını istemesi, hainlik etmediğinin herkes tarafından bilinmesi içindi: “Bu, (Melikin) yokluğunda benim kendisine hıyanet etmediğimi ve Allah'ın hainlerin tuzağını başarıya erdirmeyeceğini bilmesi içindi.” (Yûsuf 12/52).Her ne kadar bu ayetin öncesinde son konuşan kişi Aziz’in eşi olsa da (Yûsuf 12/51) bu söz genellikle Aziz’in eşine değil, Hz. Yûsuf’a ait kabul edilmiştir. Peki, bu durumda kadınların şahitliği ve Aziz’in eşinin itirafı sahnesinden hızla Hz. Yûsuf’un sözüne geçişe benzer Kur'an’ın başka bölümlerinde bir konudan diğerine “hızlı geçiş örnekleri” var mı? Evet, Kur'an buna dair ayet örnekleri içermektedir.
Kur'an'daki Bir Konudan Diğerine Hızlı Geçiş Örnekleri
Yukarıda söz edilen, Kur’an’daki bir konudan diğerine “hızlı geçişe” örneklerinden birisi şöyledir: “Sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. (Firavun) ‘Peki ne buyurursunuz?’ (dedi.)” (el-A`raf 7/110) Bu ayette ilk konuşan kimseler ileri gelenler, soruyu soran ise Firavun’dur. Yine “Krallar bir ülkeye girdiklerinde oranın altını üstüne getirirler ve halkının ulularını aşağılanmış duruma düşürürler. Bunlar da öyle yapacaklardır.” (en-Neml 27/34) ayetinde de ilk konuşan Belkıs, “Bunlar da öyle yapacaklardır.” diyen ise yüce Allah kabul edilmiştir. Benzer şekilde “Bizi yattığımız yerden kim diriltip kaldırdı? Rahmanın vaat ettiği işte bu!” (Yâsîn 36/52) ayetinde de soruyu soranlar kâfirler, “Rahmanın vaat ettiği işte bu!” diyenlerde meleklerdir, yorumu yapılmıştır. Dolayısıyla Yûsuf sûresi 52. ayette hıyanet etmediğini söyleyen kimsenin Hz. Yûsuf olmasına bir engel yoktur.
Hz. Yûsuf’un Suçsuzluğunu Kanıtlama Amaçlı Haklı Çabası
Yukarıdaki ayette (Yûsuf 12/52) Hz. Yûsuf’un, Melik tarafından kadınların şahitliğine başvurulması yoluyla “hıyanet etmediğini” bilmesini istediği kimse Aziz değil, Melik olmalıdır; çünkü Aziz zaten Hz. Yûsuf’un hainlik etmediğini biliyordu. Hz. Yûsuf, suçlu olarak hapiste bulunuyor olsaydı küllenmiş bir meseleyi tekrar gündeme getirip de kendisini zor durumda bırakmazdı. Bu da onun suçsuz olduğunun başka bir göstergesidir. Hz. Yûsuf’un hıyanet etmediği kimsenin yüce Allah olması da muhtemeldir. Bu durumda görmeden iman ettiği yüce Allah’a asi gelmediğini söylemiş olur. Yine Hz. Yûsuf’un “Allah'ın hainlerin tuzağını başarıya erdirmeyeceğini” söylemesi, Aziz’in hanımını doğrudan değil, dolaylı eleştirmeyi tercih ettiğini göstermektedir. Hz. Yûsuf’un Melikin onun suçsuzluğunu “bilmesi için” demesi, ancak “bilmeniz için” dememesi, Melikten “o” diye söz ededek saygılı konuşması şeklinde yorumlanmıştır. Diğer bir ihtimal de şahitlerin dinlenmesinin ardından Melikin elçisinin meseleyi aktarmak üzere hapishaneye gitmesi ve bu sözü Hz. Yûsuf’un orada söylemiş olmasıdır. Ayette uzağa işaret eden “Bu (zâlike)” ifadesi, bu yorumu mümkün kılmaktadır. Başarıya ermeyenin hainlerden ziyade onların “tuzağı” olduğunun ifade edilmesi, onların başarısızlığını pekiştirmeli bir şekilde vurgulamak içindir. Ayetteki (Yûsuf 12/52) cümleyi Aziz’in eşinin kurduğunu düşünenlere göre o, Hz. Yûsuf hapisteyken onun aleyhinde konuşmamış, aksine suçunu itiraf ederek hainliğini sürdürmeme kararı almıştır.
Sonuç
Görüldüğü gibi Hz. Yûsuf’un hayatı ve karşılaştığı zorluklar, günümüze dönük dersler barındırmaktadır. Yûsuf sûresindeki olayların anlatımında görülen bir konudan diğerine “hızlı geçiş” örneği, diğer ayetlerdekilerle birlikte düşünüldüğünde Kur'an'ın edebi ve retorik zenginliğini gözler önüne sermektedir. Hz. Yûsuf’un, haksız yere suçlandığı halde sabrını koruyarak masumiyetini ispatlama çabası, insanlara doğruluk ve adaletin önemini vurgulamaktadır. Bu kıssadan alınacak en önemli derslerden biri, zorluklar karşısında sabırlı olmanın ve Allah'a olan güvenin asla kaybedilmemesi gerektiğidir. Yûsuf kıssası, adaletin er ya da geç tecelli edeceğini ve hainlerin tuzaklarının asla başarılı olmayacağını göstermektedir.
Dipnotlar:
1- Bir konudan diğerine "hızlı geçiş" yönteminin, bir konudan veya sahneden diğerine ani geçişler yaparak dramatik etki yarattığı ve gerilim ile beklenti oluşturduğu, anlatıya yapısal çeşitlilik katarak hikâyenin temposunu ayarladığı ve doğru kullanıldığında, anlatıyı zenginleştirdiği söylenebilir.