Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İfade Özgürlüğü Paketi'nin, ocak ayında Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığını yapacağı toplantıda açıklanacağını belirterek, "Paketi çok önemsiyoruz. Bu paket, hepimizi daha iyi ve güvende hissettirecek" dedi.
Bozkır, bakanlığınca "Türkiye'nin Yeni AB İletişim Stratejisi" çerçevesinde, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla Grand Cevahir Otel'de gerçekleştirilen Sivil Toplumla Diyalog Toplantısı'nda konuştu.
Demokrasinin temel unsuru sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Bozkır, Türkiye'deki sivil toplum kuruluşu sayısının 104 bine ulaşmasının gurur verici olduğunu söyledi.
Yeni Türkiye'den bahsedilen dönemde, AB sürecinin, ana unsurlardan biri olarak yerini almasının önemine işaret eden Bozkır, ülkenin 2023 hedeflerini anlattı.
Bozkır, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için AB müzakerelerine daha çok önem verilmesi gerektiğini ifade ederek, 3 ana konuyu içeren, "AB ilişkilerinin anayasası" olarak tanımladığı yeni AB stratejisini açıkladıklarını hatırlattı.
Anayasaların kısa olması, temel unsurlara dayanması gerektiğini vurgulayan Bozkır, "İnşallah Türkiye, 1980'de askeri darbeyle oluşturulmuş bir anayasayla idare ediliyor olmak gibi benim içime sinmeyen bir durumdan kurtulacaktır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa halkın onayına sunulmuş sivil bir anayasaya, özgürlükler olan, kısıtlayıcı olmayan bir anayasaya kavuşacağımız günü bekliyorum" dedi.
Yeni AB stratejisinde birinci unsurun "siyasi reform" olduğunu anlatan Bozkır, siyasi reformları sürdürmeyen hiçbir ülkenin, medeniyet, insan hakları ve refah addedilen AB standartlarına erişme konusunda ilerleme kaydedemeyeceğini söyledi.
"İfade Özgürlüğü Paketi"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, Reform Eylem Grubu'nun, İfade Özgürlüğü Paketi'ni ocak ayında İstanbul'da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığını yapacağı toplantıda açıklayacağını bildirdi. Bozkır, "Paketi çok önemsiyoruz. Bu hepimizin eseri olacak. Bu paket, hepimizi daha iyi ve güvende hissettirecek. Özgürlüklerimizi genişletecek bu paketle gerçekten mutlu olacağız" diye konuştu.
Bakan Bozkır, 12 Eylül darbesinin yasalardaki izlerinin silinmesiyle ilgili çalışmayı tamamlayacaklarını, böylece Türkiye'nin her bakımdan 50 yıl boyunca vesayeti altında yaşamak zorunda kaldığı bu dönemi geride bırakacağını kaydetti.
AB müktesebatına uyumla ilgili şeffaflığı, disiplini ve kimin ne yapacağını ortaya koymak için iki plan hazırladıklarını belirten Bozkır, şu bilgileri verdi:
"Bir tanesi 2015 ortasına kadar, diğeri de 2015-2019 yıllarını kapsıyor. Her fasıl itibarıyla hangi kanun çıkacak, hangi düzenleme yapılacak, bunun AB ile bağlantısı nedir, kim yapacak, hangi bakanlık sorumlu olacak, hangi dönemde yapılacak? Bunları herkes görebilecek. 2019'a kadar gerçekten Türkiye ne yapmak istiyor, nasıl yapacak, herkesin her şeyi şeffaf bir şekilde göreceği bir ortam hazırlıyoruz. Bunu sağlamak için Başbakanımızın bütün kurumlara talimatını içeren bir genelge yayınlandı. Bu genelgede, bunda sonra çıkacak bütün yasa taslaklarının önce AB Bakanlığı'na sorulması talimatını verdi. Devrim niteliğinde bir genelge. Uzun yıllardır yapamadığımız bir şeydir. Sayın Başbakanımıza teşekkür borçluyuz."
"Türkiye'den AB'ye bakışta hasarlar var"
Bozkır, AB'den bakıldığında Türkiye'nin imajında son derece büyük hasarlar olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Bu, bazen olgularla örtüşmeyen algılardan kaynaklanıyor. Bunların değiştirilmesini sağlayacağız. Türkiye'den AB'ye bakışta da hasarlar var. 'AB çöküyor. Bunun nesine gireceğiz? Zorluklarla kazandığım parayı, bu batmakta olan AB için mi harcayacağım' gibi yanlış görüşler dile getiriliyor. Bunu düzelteceğiz. İki tarafın da doğru resimlere bakıp, doğru karar vermelerini sağlayan bir ortam oluşturacağız. Türkiye'de bunu öncelikle sivil toplumla yapacağız. Sivil toplumla yapmadığınız her şey, doğru sonuca ulaşmıyor. Yaptığınız her şey de onun desteğini arkanıza aldığınız zaman da bundan önce olduğu gibi bundan sonra da bizi doğru yere götürecektir. Görüşleriniz çalışmalarımızın temel unsuru olarak belirleyeceğiz."
Konuşmanın ardından toplantıya katılanlar, dilek, soru, görüş ve önerilerini hem yazılı hem de sözlü iletti.