İdlib’e Yönelik İşgal Girişimi Bursa’da Protesto Edildi

Özgür-Der Bursa Şubesinin önderliğinde Cuma Namazı çıkışı Orhangazi Camisinde toplanan İslami Camia temsilcileri Rusya, İran ve Esed saldırısına muhatap olan İdlib halkının ve direnişçilerinin yanında olduklarını haykırdılar.

Rusya İran ve Esed'in İdlib'e yönelik işgal girişimi Özgür-der Bursa şubesinin çağrısı üzerine cuma namazı sonrası Orhangazi parkında protesto edildi. Bursa'da oturan Suriyelilerin de destek verdiği eyleme yoğun bir katılım oldu.

Türkçe ve Arapça sloganların atıldığı eylemde “Direnen İdlib’in yanındayız” "Rusya-İran-Esed Şer İttifakına Karşı Yaşasın İdlib Direnişimiz” "İdlib’te Direniş Kazanacak" yazılı dövizler taşındı.

Eylemde konuşan İHH Bursa şube başkanı Hüseyin KAPTAN, genelde Suriye’de özelde İdlib’te mücadelenin önemine vurgu yaparken aynı zamanda yardım faaliyetlerinin de yoğunlaşması gerektiğini, son zamanda İdlib’e yardım götürmekte zorlandıklarını, İdlib’in dünyaya açılan tek kapısı olarak Türkiye’nin kaldığını, olası bir saldırı nedeni ile meydana gelebilecek kötü koşullar için de Müslümanların hazırlıklı olması gerektiğini, bu nedenle de Türkiye genelinde Suriye ve İdlib için un kampanyası başlattıklarını, bu kampanyaya da destek olunmasını istedikten sonra konuşmasını tamamladı.

Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını Özgür-der yönetim kurulu üyesi Oktay Sari okudu.

Basın açıklamasının ardından Halepli Ahmed Haka hoca dua okudu.

Basın açıklamasının tam metni:

İDLİP İÇİN SES VER

Halep'i yakıp yıkanlar, Şam topraklarını işgal edenler, Doğu Guta'yı kana bulayanlar bu kez de gözlerini İdlib'e diktiler. Katil Esed, emperyalist Rusya ve mezhepçi İran'ın oluşturduğu şer ittifakı İdlib'de yaşayan 4 milyon insanı katletmeyi planlıyor.

Astana anlaşmasına göre gerginliği azaltma bölgesi olmasına rağmen Doğu Guta'da büyük katliam yapmıştı bu üçlü çete. Şimdi de aynı şekilde anlaşma çerçevesinde olan İdlib için aynı senaryoyu tekrarlamak istiyorlar.Doğu Guta katliamında net olarak anlaşıldı ki ne Rusya ne de İran ne de kuklaları olan Esed kan dökmekten geri durmayacaktır. Yaptıkları anlaşmaya sadık kalmalarını beklemek abestir artık. Uluslararası kamuoyu da kendilerine "Suriye halkını istediğiniz şekilde katledebilirsiniz yeter ki kimyasal kullandığınızı çok belli edip bizi zor durumda bırakmayın" dedikçe azgınlıklarını arttırıyorlar.

Bugün İdlib'de en az 3 milyon insan zor koşullarda yaşıyor. Nüfusun yarısı Halep ve Hama gibi şehirlerde yapılan katliamlardan kaçan insanlar. Burası gidebileceğimiz son nokta diyor daha önce katliamdan kurtulan Halepliler. İdlib gerçekten artık son nokta.

Ya tüm dünyanın gözü önünde büyük bir katliam gerçekleşecek veya dünya nihayet insanlığını hatırlayıp bu katliamı durdurmak için bir şeyler yapacak. Veya dün Srebrenitsa'da olduğu gibi katliama sessiz kalanlar aradan yirmi yıl geçtikten sonra vicdan temizliğine girişecek.

"Menne ğayrek ya Allah" diyen Suriyeli kardeşlerimiz gibi bizler de "senden başka kimsemiz yok ya Allah" diyerek bu katliamın olmaması için dua ediyoruz. Yine kardeşlerimizin dillerinden düşürmediği "iki güzelden biri" ya zafer ya şehadet olacağını biliyoruz elbette.

Her ne olursa olsun kaybedecek olanlar imanla vatanları için izzetle direnen yiğitler olmayacaklar. Esas kaybedecek olan bir daha hiçbir Müslümanın güvenemeyeceği İran olacaktır. Bu utanç onlara yüzlerce yıl yetecektir.

Esas kaybedecek olan halkının katili Esed olacaktır. Halkını katleden zalimler güven içinde yaşayamayacaktır.

Esas kaybedecek olan bu zulmü mezhebi ideolojik saiklerle savunan zavallılar olacaktır. Esed'le barışılsın korosu kuran bu zavallılara diyeceğimiz tek bir şey var " Katil dostunuz Esed, emperyalist patronunuz Rusya ve mezhepçi partneriniz İran'la ortak olduğunuz bu zulümden dolayı kıyamet günü beraber haşrolun"

Halep yakılırken insanlar katledilirken engel olamadık İdlib'i yakıp yıkmalarına engel olalım.Bu imtihan ağır bir imtihandır. Hesabı da elbette çetin olacaktır. Zulme sessiz kalmanın hesabı zordur. İdlib için tüm insanlığı ve özellikle İslam dünyasının halklarını harekete geçmeye çağırıyoruz. Alınan uluslararası kararların gereği yerine getirilmeli, katliamlar durdurulmalı. Şimdiye kadar işlediği suçlardan dolayı Esed, Putin ve Hamaney savaş suçlusu ilan edilip cezalandırılmalı, sicillerine yeni bir katliam daha eklemelerine izin verilmemelidir.

Bugüne kadar Suriye’de ümmeti ve insanlığı önceleyen bir siyaseti takip eden Türkiye'nin katliamların durdurulması için gerekli adımları atmasını, kendisinden yardım bekleyen İdliblilerin imdadına yetişmesini talep ediyoruz.

Suriye’de katliamlara imza atan Rusya, İran ve Esed rejimini şiddetle ve nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Allah inananlarla beraberdir, Allah mazlumların yanındadır.

Yaşasın Suriye halkının onurlu direnişi!

Yaşasın İdlib halkının izzetli duruşu!

Kahrolsun katil Esed, emperyalist Rusya ve mezhepçi çete İran!

Kahrolsun zalime destek verenler ve dilsiz şeytanlar!

İDLİB HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU

Etkinlik-Eylem Haberleri

"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi
Üniversiteli Müslümanlar sabah namazında Fatih Camii’nde buluştu