HAKSÖZ HABER
Esed Rejiminin saldırılarından kaçarak çadır kamplara sığınan yüzlerce aile bir kez daha başka yerlere sığınmak zorunda kaldı.
Son altı gün içinde yağışlar nedeniyle oluşan sel nedeniyle 225 kampta 2.900'den fazla çadır tamamen veya kısmen sular altında kaldı. İdlib'de serbest gazetecilik ve fotoğrafçılık yapan Hiba Barakat izlenimlerini şöyle aktardı: “İlk ziyaret ettiğim kamp tamamen sular altında kalmıştı. Çadırlar, eşyalar hep sular ve çamur altındaydı. Aileler çoktan gitmiş olduğu için çoğu çadır boştu. Diğer kamplar da sel sularıyla çevriliydi. Beyaz Baretlilerden oluşan gönüllüler, kamyonlar ve ağır iş makineleriyle sel sularını ve çamur birikintilerini temizlemeye çalışıyordu. Ailelerin çadırlarından çıkabilmeleri için sel sularını tahliye edecek kanallar açmaya çalışıyorlardı.”
“Altı yaşındaki Abdulrazak el-Jubasi'nin beton bloklardan yapılmış derme çatma sığınağının şiddetli yağmur nedeniyle çöktüğü söylendiğinde hüzünlendim” diyen gazeteci on binlerce insanın sel nedeniyle mağdur olduğunu BM’nin acil yardımda bulunması gerektiğini ifade etti.
Gazeteci Hiba Barakat, “Yakındaki zeytinliklerden odun alıp ateş yakarak çocuklarının kıyafetlerini kurutmak isteyen anneleri tanıyınca buradaki umudu ve hayatı görüyorsunuz. Çadırlarını kaybeden aileler, gidecek başka hiçbir yeri kalmadığı için komşularıyla bir arada barınmaya çalışıyorlar. Buradaki önemli bir gıda deposu da sular altında kaldı. Özellikle kış aylarında buradaki gıda rezervine güvenen pek çok kişi için trajik bir kayıp oldu bu durum. Kampın banyoları da tamamen hasar görerek sular altında kaldı. Tuvaleti kullanmak için dondurucu soğuk suda ilerlemeye çalışan çocukları görebiliyorsunuz.”
Geçtiğimiz son on yılda dünya, milyonlarca Suriyeliyi evlerinden çıkarılmaktan koruyamadı. Burada yaşamak zorunda kalan insanların kışın yağan yağmur ve kardan dolayı düzgün bir barınak bulamamaları çifte trajediyi doğurdu.
Beyaz Baretliler ve diğer yerel yardım ekipleri ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak dünyanın önümüzde duran bu insanlık trajedisine uyanmasına ihtiyacımız var. Milyonlarca insan evlerini terk etmeye zorlandı. Yerinden edilen insanların kaldığı bu kötü şartlara sahip kampların iyileştirilmesi gerekiyor. BM her konuda olduğu gibi bu konuda da etkisiz kaldı.
Bu kötü gidişat daha ne kadar devam ettirilebilir?
İdlib'deki insani kriz önlenebilir olduğu kadar öngörülebilir de. Her kış kamplar taşıyor ve her kış yürek burkan görüntüler sosyal medyada paylaşılıyor. Hiç kimse buna şaşırdığını iddia edemez.
Gazeteci Hiba Barakat, “Bu durum BM'nin ve Suriye'deki uluslararası yardım sisteminin 10 yıllık başarısızlığından kaynaklanan sistematik bir sorun. Gerçek anlamda sistematik bir çözüme de ihtiyacı var. Son yaşanan sel felaketinden etkilenen insanların çoğu rejim ve Rusya'nın 2019'daki ağır bombardımanı nedeniyle evlerinden zorla çıkarıldı ve buraya yerleşmek zorunda kaldı. Ve yine birçoğu yıllardır tarım arazilerinde yaşamak zorunda kalıyor. Hâlâ evlerine dönemeyenler için uygun, güvenli barınaklar ve hizmetler sağlaması ve gelecekteki felaketleri önlemek için ciddi adımlar atması için BM'ye baskı uygulamalıyız.”