Suriye’de şiddetin en yoğun olduğu İdlib bölgesinde, Türkiye’nin yoğun çabaları sonucu ateşkes gerçekleşti. ÖSO bileşeni Vatan Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, Esed ve ortaklarına güvenmediklerini, bundan önce olduğu gibi bu ateşkesin de Beşşar Esed tarafından ihlal edilme riskinin yüksek olduğunu anlattı. Yaşanan bombardımanlar ve doğurduğu sonuçları Yeni Şafak’a değerlendiren İdlib Yerel Meclis Başkanı Ghassan Hamo ise 8 yıldır katliamı izleyen başta Batılı ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun Suriye’de yaşanan facianın ortağı olduğunu ve ateşkesin bozularak rejim- Rusya-İran saldırılarının sürmesi halinde 1 milyon Suriyelinin çok yakında Avrupa kapılarına dayanacağını söyledi.
GÜNDE 700 BOMBA DÜŞTÜ
Hamo, “Suriye’deki katliamlar Rusya ve ABD ortaklığıyla sürüyor. Şimdi de Amerika bombardımana başladı. Halkımız topyekûn göçe zorlanıyor. Katliamlara karşı ayaklanan halkın arasına karışan ajanlar bu göstericileri tahrik ederek sınıra yürütmeye ve Türkiye düşmanlığı ekmeye çalışıyor” dedi. Esed-Rusya-İran ittifakının 26 Nisan’dan bu yana havada ve karadan günlük 60 beldeyi ortalama 700 bomba ve füzeyle vurduğunu kaydeden Hamo, gelişmeleri şu sözlerle özetledi:
TÜRKİYE’NİN DİPLOMATİK BAŞARISI
“Son 5 aylık dilimde sivil can kaybımız bini aştı. Rejim ve destekçileri 40’tan fazla yerleşim birimini bombalarla yıkarak ele geçirdi. Esas hedefleri Eriha, Serakib ve Maar’ed Numan’ı almak. Ancak Türkiye’nin yoğun diplomasi trafiği devam eden acımasız katliamı durdurdu. 31 Ağustos sabah saat 06.00 itibariyle ateşkes ilan edildi. Bu ateşkes Türkiye’nin diplomatik ve barış konusundaki ısrarının sonucudur ve başta Erdoğan olmak üzere Türk yetkililerin başarısıdır.”
KAPIDA SAYI 2 MİLYONA ULAŞIR
“Esed rejiminin ateşkesi bozması durumunda halen sınırın sıfır noktasında bekleyen 1 milyon 400 bin sivile 600 bin kişi daha eklenecek. Esed’in İdlib ısrarı Türkiye’ye kaçışı kaçınılmaz kılar. Çünkü gidecek başka bir yerimiz kalmıyor. Türkiye 8 yıldır bize kardeşlik, abilik etti. Ancak yeni bir göç dalgası durumunda en az 1 milyon kişi Avrupa’ya gidecek. Bunu hiçbir güç engelleyemez. İdlib’de yakılarak ölmek yerine denizlerde ya da ormanlık alanlardan Avrupa yollarında şansını deneyecek yüzbinlerce insan var. Birçoğunun Avrupa’da yaşayan yakınları var ve şimdiden çok sayıda mülteci Avrupa’ya göç arayışına girdi.”
“Haklı isyanı Muhaberat sabote etti”
İdlib Yerel Meclis Başkanı Ghassan Hamo, Suriye’yi yakan-yıkan bombaları halkın üzerine ABD, Rusya, İran ve Esed rejiminin attığını hatırlattı; geçtiğimiz günlerde İdliblilerin bu katliamları protesto için sokağa döküldüğünü ancak gösterilerin Esed’e bağlı El-Muhaberat ajanlarınca sabote edildiğini söyledi. Hamo, “Bölgede üslenen istihbarat hücreleri ve El-Muhaberat bu isyanı sabote etmek için harekete geçtiler. Halkı Türkiye aleyhine kışkırtmaya çalışıyorlar. Türk sınırları ve İdlib’de barış amaçlı kurulan üsleri provoke etmeye çalışıyorlar. Geçtiğimiz cuma günü namaz sonrası ayaklanan halkı kışkırtarak Türk askeri noktalarına ve sınıra yönlendiren özel ajanlar vardı. Halen insanlarımıza Türkiye aleyhine sokağa çıkın, sınıra yürüyün çağrıları yapan odaklar var. Türkiye bu konuda acil önlemler almalı” diye konuştu.
YUNANİSTAN PANİKLEDİ
Suriye’de şiddet tırmandıkça göç hareketleri de zirve yaptı. Sınırı geçen Suriyelilerin bir bölümü Avrupa’ya yöneldi. Atina, önceki gün 24 saatte Türkiye’den Yunan adalarına 13 botla 643 kişinin geçiş yaptığını iddia ederek alarm durumuna geçti. Sığınmacıların çoğunlukla Midilli ve Kos (İstanköy) adalarına geçtikleri öğrenildi. Yunan basınındaki haberlerde bu sayının mutabakattan bu yana ‘bir günde yaşanan en yüksek geçiş’ olduğu kaydedildi. Yunan makamları, gelişmeleri Avrupa Birliği’ne de rapor etti. Yunan basını Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin’i ‘acilen’ Dışişleri Bakanlığına çağırarak mülteci akışıyla ilgili nota verdiğini iddia etti. Yunanistan Dışişleri ve Savunma Konseyi ise göçmen sorununu ele almak için acil toplandı. Toplantı sonrası yapılan açıklamada iltica talebi reddedilen göçmenlerin Türkiye’ye iadelerinin hızlandırılması kararlaştırıldı. Yunanistan’ın Ege adalarındaki kamplarda bulunan sığınmacı sayısının yaklaşık 25 bini aştığı biliniyor.
“Bizden vazgeçmeyin”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriyeliler için sarf ettiği çabayı bildiklerini, bunu hiç kimsenin inkar edemeyeceğini kaydeden Ghassan Hamo, Türkiye’ye şu çağrıyı yaptı: “Lütfen Türkiye İdlib halkının üzerinden elini çekmesin. Rejim barış istemiyor. Türkiye’ye ait saldırıları da bu niyetinin açık göstergesi. İdlib ve çevresinde 10 günde 7 cami vuruldu. Yine 4 hastane kullanılamaz duruma getirildi. Biz yeniden aynı kabusu yaşamak istemiyoruz. Geçtiğimiz cuma günü sınıra taşınan birkaç provokatörün hiçbir değeri yok. İdlib halkının tek umudu Türkiye. ABD uçakları 31 Ağustos akşamı İdlib-Kefer Caliz’i bombaladı. Esed ve müttefiklerinin bombardımanlarının durması ile yapılan ABD saldırısı İdlib halkını endişeye sevk etti. Rejimin kimyasal silah kullanımı dahil her türden insanlık suçunu 8 yıldır sadece izleyen ABD’nin ateşkes saatlerinde İdlib’e saldırıyor olması bu açıdan önemli. Dün geceden bu yana İdlib üzerinde ABD insansız hava araçları ve savaş uçakları uçuyor. Bizi endişeye sevk eden şey de Pentagon’un bu zamanlamasıdır.”