AA ekibinin görüntülediği Suriye'nin İdlib kenti kırsalındaki el-Habit beldesine rejim tarafından atılan ancak patlamayan varil bombası, bölgeye gelen sivil savunma ekipleri ve muhaliflere bağlı teknik ekip tarafından güvenli bir bölgeye nakledildi.
Teknik ekip tarafından açılarak etkisiz hale getirilen bombadan, zehirli kimyasal madde içerdiği iddia edilen 6 adet tüp açığa çıktı.
Tüpler analiz edilecek
İçeriğinin tespit edilmesi için bölgedeki laboratuvara gönderilen tüplerin analiz sonuçlarının uluslararası kurumlarla paylaşılacağı belirtildi.
Muhalif güçlere bağlı teknik ekipten Ebu Dücane, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüpten sızan maddenin klor gazı gibi koktuğunu ve bombaların içine kimyasal madde taşıyan tüpler yerleştirmenin, rejimin direnişçilerin kontrolündeki alanları bombalamak için kullanmaya başladığı yeni bir yöntem olabileceğini söyledi.
"İdlib'e düzenlenen saldırılarda zehirli kimyasal madde kullanıldı"
Öte yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), "Esed rejiminin İdlib’te zehirli gaz kullandığını" belgeleyen bir rapor yayınladı. HRW Raporunda " Suriye rejiminin 16-31 Mart 2015 tarihleri arasında İdlib'e varil bombalarıyla düzenlediği saldırılarda zehirli kimyasal madde kullandığı" belirtildi.
HRW'nin sivil savunma ekiplerinin tanıklıklarına dayandırdığı raporda, "Patlayan 14 varil bombasının zehirli kimyasal madde içerdiği ve bunların 16 ile 31 Mart tarihleri arasında İdlib'teki 4 bölgeye gerçekleştirilen 7 saldırıda kullanıldığı" kaydedildi.
Raporda, saldırılardan aralarında 20 sivil savunma ekibinin de bulunduğu en az 206 kişinin etkilendiği, ilk saldırıda 3'ü çocuk 6 sivilin öldüğü ifade edildi.
SMDK'dan açıklama
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Halid Hoca da HRW'nin "Esed rejiminin İdlib’te zehirli gaz kullandığını belgeleyen son raporunun Suriye muhalefeti tarafından olumlu karşılandığını" ifade etti.
Rapora ilişkin açıklama yapan SMDK Başkanı Hoca, bu durumun rejimin uluslararası kanun ve sözleşmeleri hiçe saydığını ve dikkate almadığını gösterdiğini" ifade etti.
İşlenen suçlara karşı kesin bir çözüme ulaşmak için derhal BMGK’nın 2209 sayılı kararının 7. maddesinin yürürlüğe konmasını isteyen Hoca, ‘’BMGK sivilleri ve uluslar arası barışı korumaya yönelik sorumluluğunu yerine getirmeli. Esed rejiminin daha fazla sivil katliamı yapması engellenmeli’’ dedi.
Rejimin cinayetlerini sürdürmesinin bir kaos ortamı yaratacağına vurgu yapan Hoca, bu duruma mahal vermemek için muhaliflere acilen nitelikli silah desteği yapılmasını talep etti.