HAKSÖZ HABER
Türkiye’nin Rusya ile anlaşmalı olarak İdlib ve Halep çevresinde daha önce oluşturulan TSK’ya ait gözlem noktalarından biri olan Morek’i bu hafta içinde boşalttığı haberi sürpriz oldu. Bilindiği üzere anlaşmaya bağlı olarak oluşturulan 12 gözlem noktasının Morek da dahil olmak üzere çoğu 2019 Yazında başlayıp, Mart 2020’ye kadar süren Rusya ve rejim saldırıları esnasında kuşatma altında kalmıştı. Buna rağmen Rusya’nın tüm baskılarına karşı Türkiye bu noktalardan çekilmeyi kabul etmemişti.
5 Mart’ta Moskova’da varılan mutabakat sonucunda bölgede sağlanan ateşkese rağmen son dönemde Rusya ve Esed rejiminin bombardımanlarının arttığı biliniyor. Sürecin yeni ve kapsamlı bir savaşa evrileceği bölgeyi yakından takip eden herkesin kabul ettiği bir durum.
İşte böyle bir ortamda bu hafta TSK’nın Morek gözlem noktasından çekildiği haberleri dikkatlerin tekrar İdlib’e çekilmesine neden oldu. TSK’nın kuşatma altındaki diğer gözlem noktalarını da yakın bir zaman içinde boşaltacağı düşünülmekte.
İlk bakışta Rusya ve rejime taviz gibi görünen bu durumu aslında kapsamlı bir savaş hazırlığı olarak okumak lazım. Şöyle ki zaten kuşatma altındaki bu gözlem noktalarında bulunan askerlerin muhtemel bir çatışmada rejimin elinde rehine muamelesi göre riski yüksek.
TSK’nın riskli alanlardan çekilip daha güvenli bir hatta güçlü savunma mevzileri oluşturma taktiği izlediği anlaşılıyor. Türkiye’nin gözlem noktalarını boşaltırken bir yandan da bölgeye ağır silahlar ve asker takviyesi yapması, ayrıca bölgede örgütlü mücahitlerle koordinasyonunu ve işbirliğini artırması da bölgeyi sıkı bir şekilde savunacağı izlenimini güçlendiriyor.