İdeolojik Eğitime Diyarbakırda Protesto

Özgür Eğitim Sen'liler, eğitim sistemi üzerindeki ideolojik dayatmaları Diyarbakır’da protesto ettiler.

Özgür Eğitim Sen, eğitim sistemi üzerindeki ideolojik dayatmaları protesto ederek, anadilde eğitim ile başörtüsünün serbest olduğu ve okulların kışla olmaktan çıkarıldığı bir eğitim sistemi istedi.

Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilciliği, okullar üzerindeki ideolojik eğitim sistemini protesto etti. Açıklamada, "Bizler için hayatı anlamlı kılan ve olmazsa olmazlarımızı ifade eden değer ve taleplerimiz yok sayılmakta; çocuklarımız için okullar yabancılaştırma, yok sayma, inkâr ve ideolojik aşılama mekânı olmaya devam etmektedir." dendi.

Ofis AZC Plaza önünde 12.00'de başlayan eylemde basın açıklamasını Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilcisi M. Masum Yokuş okudu. "İdeolojik Eğitime Hayır! Başörtüsü Yasağına, "Andımız" Saçmalığına, Anadilde Eğitim Yasağına, Milli Güvenlik Despotizmine, Kesintisiz Eğitim Zorbalığına HAYIR!" pankartının açıldığı eylemde, "Anadilde Eğitim Hak Tartışılması Ayıptır, 'Andımız' Kaldırılsın Kışla Tipi Eğitime Son, Cudabûna Zimanên We Ji Ayetên Xwedane, Kesintisiz Eğitim Kesintisiz Zorbalık, Neden İnanmadığım Değerler Üzerine Ant İçmeye Zorlanıyorum, Kemalist Şartlandırmaya Hayır, İnanca Saygı Eğitime Özgürlük" dövizleri taşındı.

Eyleme, Özgür-Der, Mazlumder, Islah-Der, Ufuk-Der, İkra-Der, Dicle Fırat Diyalog Grubu, Hür Der, Büro Memur Sen, İmam Hatip Mezunları Yrd. Drn., Bem-Bir-Sen temsilcileri de destek verdi.

Basın açıklamasının tam metni:

OKULLARDA BASKI VE ZULMÜN GEREKÇESİ YAPILAN İDEOLOJİK EĞİTİME SON VERİLMELİDİR!

Yeni bir eğitim-öğretim dönemine başlamış bulunmaktayız. Bütün eğitim kademelerinde ders başı kısa bir süre önce yapıldı. Her eğitim-öğretim döneminde olduğu gibi, ne yazık ki, bu eğitim döneminde de pek çok sorun yerli yerinde durmakta. Israrla gündeme taşıyıp çözülmesini talep ettiğimiz sorunlar duymazlıktan gelinmekte. Bizler için hayatı anlamlı kılan ve olmazsa olmazlarımızı ifade eden değer ve taleplerimiz yok sayılmakta; çocuklarımız için okullar yabancılaştırma, yok sayma, inkâr ve ideolojik aşılama mekânı olmaya devam etmektedir.

Her sabah okullarda okutulan "Andımız" dayatması inkâr ve asimilasyonun somut göstergesini teşkil ediyor. Bütünüyle cahili değerlere dayalı ve etnik temelli bu ritüel İslami kimliğimizin yok sayılması ve bütünüyle cahili bir kimlik inşa çabasının sembolü olarak akıl almaz bir bağnazlık ve tek tipleştirici bir tutumla sürdürülüyor. Her sabah çocuklarımızı etnik temelli bir kimlik izharına zorlayan mutlu olmak için ulusal aidiyete mecbur tutan ve totaliter bir anlayışın yansıması olarak varlıklarını ne olduğunu bilmedikleri bir ideolojik kimliğe armağan ettirmeye zorlayan bu ırkçı ayıbın bir an önce son bulmasını talep ediyoruz. 

İlaveten söz konusu ırkçı ve faşist tutumun bir yansıması olarak karşımıza çıkartılan ve Allah'ın insanlara verdiği bir hak olan ana dilde eğitimin önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyoruz.

Diğer yandan okulların açılması, bütün eğitim kademelerinde okumak isteyen başörtülü kız çocuklarımız için sistematik bir zulmün ve baskının başlaması anlamına geliyor. Başörtüsüne yönelik bu yasakçı tutumun toplum vicdanında derin yaralara yol açtığı, toplumun sahip olduğu değerleri hiçe saydığı, çocuklarımızda psikolojik tahribatlara neden olduğu gün gibi ortadadır. Yetkililerin sağır sultan rolünü oynamaya devam etmeleri, sorunu yok saymaları ve bu konuda gerekli düzenlemeleri yapmaktan imtina etmeleri, insanların hak ve özgürlük gaspının kör bir inatla devam ettirildiğini göstermektedir. Yetkilileri bu gaspçı tutumlarından bir an önce vazgeçmeye ve özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'nı temel hak ve özgürlüklerin inşaası konusunda tutarlı ve cesur olmaya çağırıyoruz.

Nitekim bu hafta içinde yayımlanarak yürürlüğe giren MEB'in yeniden yapılanmasına ilişkin kanun hükmünde kararnamenin çok olumlu değişiklikler ve önemli düzenlemeler içerdiğini de gözlemliyoruz.

Okulu kışla, öğrencileri de asker gibi algılayan ve resmi ideolojik şartlandırmayı esas alan önceki misyon tanımının değiştirilmiş olması ve Atatürkçülük, milliyetçilik, milli güvenlik siyasetine bağlılık gibi vurguların eğitimle hedeflenen ilkeler olmaktan çıkarılmasını çok önemli bir gelişme olarak görüyor ve destekliyoruz. Mamafih bu genel düzenleme ile yetinilmemesi gerektiğini de hatırlatıyor, resmi ideolojik şartlandırma ve dayatmaların tümüyle terk edilmesini talep ediyoruz. İlaveten, Milli Eğitim Bakanı bu yıl öğretmen ve öğrencilerin "özür dileme" sözünü de kullanmasını istemişti. Biz de bakanlığının geçmişteki misyonunun yarattığı tahribattan dolayı kendisini özür dilemeye davet ediyoruz.

Bu aşamada kesintisiz eğitim uygulamasıyla İmam Hatip Okullarının kapatılan orta kısımlarının yeniden açılması, Milli Güvenlik derslerinin müfredattan çıkartılması, anadilde eğitim yasağının kaldırılması için gerekli düzenlemelerin acilen yapılmasını bekliyoruz. Ve tipik bir inkâr ve baskı sembolüne dönüşmüş olan ant uygulamasının ve başörtüsü yasağının derhal kaldırılması için hiç vakit kaybetmeksizin harekete geçilmesini talep ediyoruz. Bizler, Özgür Eğitim Sen Diyarbakır temsilciliği olarak bu değişimin devam etmesini talep ederken,gasp edilmiş durumda bulunan haklarımızdan asla vazgeçmeyeceğimizi ifade etmek istiyoruz.

Mehmet Masum YOKUŞ

Özgür Eğitim Sen Diyarbakır Temsilcisi

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı