İdam tartışmaları yanlış bir bağlamda yapılıyor...

Mehmed Göktaş, Diyarbakır'daki Narin cinayeti sebebiyle oluşan toplumsal gerginlik sebebiyle başlatılan "idam tartışmasının" doğru bir zeminde ilerlemediğini ifade ediyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Adil olmayan yönetimlere idam yetkisi verilemez!

Ne zaman vahşi bir cinayet işlense, ne zaman masum bir yavru öldürülse ve tacize uğrasa, ne zaman savunmasız bir kadın katledilse, kaybolan  cesetleri ormanlardan, kuyulardan, kıyılardan çıkarılsa bu ülkede hemen idam gündeme gelir.

Yani alışılmışın dışında biraz daha hunharca cinayetler işlendiğinde istisnasız herkes mevcut cezaların yetersizliğini dile getirir, “Asacaksın bunları, bak o zaman bir daha yaparlar mı?” sesleri yükselir.

Sadece bireysel cinayetler için değil, bazı durumlarda bu idamı istenen suçların çerçevesi genişletilir. İşin içine vatana ihanet başlığı altında daha neler eklenir.

Böyle durumlarda bir takım siyasiler de bu talebi desteklerler. Daha önce mevcutken Türkiye’nin kaldırmış olduğu bu idam cezasının geri getirilmesini savunurlar, Amerika’yı örnek gösterirler.

Bizim için işin ilginç yanı, bizim Müslümanlar da “Zaten İslam’da kısas vardır” diye ellerindeki medya ile hemen bu işin başını çekerler.

İşte biz bu noktada itiraz ediyoruz.

Birincisi her ne kadar halkının çoğunluğu Müslüman, yöneticilerinin de az çok İslami duyarlılığa sahip olduğu bir ülkede yaşıyor olsak da, bu ülke resmi olarak laiktir. Dolayısıyla gayri İslami bir hayat süren bir toplumda hiç kimse İslam Şeriatı adına cezalandırılamaz.

Dün birazcık temas ettiğimiz gibi, her şeyden önce Aziz İslam Şeriatı hiçbir kozmopolit rejimin sopası değildir ve gayri İslami hayat süren bir toplumun  kırbacı değildir.

İslam, bizzat kendisinin eğitmediği, tornasından geçirmediği, bilinçlendirip terbiye etmediği, çocukluğundan itibaren ele alıp rahlesinde bulundurmadığı, hayata Müslümanca bakış açısı kazandırmadığı birilerini kısas yoluyla öldürmez!

İkincisi, hiç kimse, İslam denilince, Şeriat denilince sadece öldüren, asan kesen bir dini akla getiremez; Müslümanlar olarak bizler asla buna müsaade edemeyiz.

Yeniden idam cezasına dönecek olursak, İslam'ı referans göstermeden, adına kısas demeden idamı yeniden getirebilirsiniz, bizi fazla ilgilendirmez. Nitekim başta Amerika olmak üzere birçok ülkede idam cezası vardır.

Fakat bu konuda çok iştahlı ve ısrarlı olanlara bazı tavsiyelerimiz olacak:

Hamasi duygularla bugün eline idam yetkisi vereceğiniz bu devletin geçmişteki sicili hiç de iyi değildir.

Yönetimi eline geçirenler kendilerine yan bakan sayısız insanı vatan hainliğiyle yaftalayarak özellikle Kemalist rejime muhalefetten dolayı idam sehpalarında sallandırmıştır.

Sözümüz odur ki, idam cezası gelsin diye çırpınanlar bizzat kendilerinin getirdiği kanunla canlarından olabilirler. Bizden söylemesi.

Selam ve dua ile.

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!