İdam mı Gayri İnsani Müebbet mi?

Öldürmekle beraber bir de korku toplumu oluşturan on katilin öldürülmesine gayri insani diyenler, nahak yere öldürülen bin insanın öldürülmesine insani demek durumunda kalmış olurlar.

Faruk BEŞER

İdam mı gayri insani müebbet mi?

Gayri insani, insanca olmayan, insanlığa yakışmayan demek. İdam ise yok etmek, yani öldürmek...

Önce bu konuda İslam'ın hükmünü söyleyelim:

"Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir".

"Bilerek ve tasarlayarak/taammüden bir mümini öldürenin cezası ebedi cehennemdir".

Bunlar öbür âleme bakan cezalar. Dünyada ise bilerek ve tasarlayarak insan öldürmenin cezası, bilindiği gibi kısastır. Kısas, öldürmeye karşılık öldürmedir. Ancak kısas öldürmek için değil, yaşatmak için vardır.

"Kısasta sizin için hayat vardır" anlamındaki ayet bunu anlatır.

Bunun hesabı çok basittir. Birisi çıkıp Türkiye genelinde bir yılda meydana gelen kasten/taammüden adam öldürme olaylarının listesini çıkartır. Eğer varsa, kasten öldürmeye kısas uygulayan bir ülkedeki öldürmelerin miktarına da bakar. Nüfusu da hesaba katarak aradaki fark bulunur. Eğer bu ülkedeki kasten öldürmeler mesela % 90 daha az ise, demek ki kısas, zulmen öldürülecek olan her 100 insanın 90'ının hayatını kurtarmıştır. Bu durumda kısasta hayat vardır sözü anlamlı olur. Ben en az % 98'ini kurtaracağına inanıyorum.

Efendim, farklı ülkelerin farklı şartları vardır diyorsanız, aynı cezayı Türkiye'de de uygulayarak deneme yapabilirsiniz. Kısaca daha çok insanı yaşatmak için öldüren öldürülür. Öldüren, ya da meşru düzeni yıkmak için terör estiren... Eğer Türkiye'de her yıl meydana gelen 1000 taammüden öldürmeyi, 10 katili etkisiz hale getirerek engelleyip 990 insanı kurtaracaksanız daha insani olan budur. Üstelik giden 10 tanesi katildir, aksi halde ölen bin kişi ise nahak yere öldürülmüş olacaktır.

Ve öldürülmüş olan bir insanın kısas hakkı onun yakınlarınındır, bu haklarını alırlar ya da bağışlarlar. Devlet katili asla affedemez. İslam'ın bu konudaki suç ve ceza anlayışı kısaca budur.

Ancak bu İslam'ın kendi insanını eğitip yetiştirdiği, ona insanın değerini öğrettiği bir toplumda uygulanabilir. Siz önce seri katiller yetiştirir, sonra bu cezayı uygulamaya kalkarsanız haksızlık etmiş olursunuz. Sakın kimse Türkiye'de şeriatın uygulanmasını teklif etmesin.

Mesele şeriatı uygulamak değil, mesele insanları nahak yere öldürülmekten kurtarmak, daha çok insanın ve de insanca yaşamasını sağlamaksa akıllı insanlar bunun yollarını ararlar.

Kriminoloji denen bir bilim dalı var, suçbilim demek. Suç nedir, insanlar neden suç işliyorlar, suça verilecek cezalar nasıl tespit edilmeli, neler olmalı, ceza nasıl olursa caydırıcı olur, cezanın gayesi nedir, suç işlemenin önüne nasıl geçilir, gibi konuların felsefesini yapar.

İdeolojik saplantıya, laiklik histerisine ve ön yargıya kapılmadan düşünen herkes, hakkı büyük ölçüde bulur ve uygular. Derler ki laikliğe vurgu yapan iki ülke vardır: Fransa ve Türkiye. Fransa'nın laiklik anlayışı şöyledir: Biz yasamada ve yönetmede dini din olduğu için referans almayız. Ama dindeki bir uygulama aklın ve bilimin onayladığı bir şeyse onu almaktan çekinmeyiz. Türkiye'nin laiklik anlayışı ise şöyledir: Bir şey dinde varsa biz onu asla almayız.

Öldürmekle beraber bir de korku toplumu oluşturan on katilin öldürülmesine gayri insani diyenler, nahak yere öldürülen bin insanın öldürülmesine insani demek durumunda kalmış olurlar.

İşin bir başka yönü daha var: Katile ömür boyu hapis cezası vermek, öldürmekten daha hafif, ya da daha insani midir? Birkaç yıl önce arşivlediğim bir haberde şu satırlar yer alıyor:

"İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra idam cezasını kaldıran İtalya'da uygulanan müebbet hapis cezası mahkûmları isyan ettirdi. Toplam 310 mahkûm, 17 yıldır hapis yatan 52 yaşındaki mafya üyesi Carmelo Musumeci önderliğinde, İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano'ya 27 Mart 2007'de bir mektup gönderdi. Mektupta mahkûmlar, ömür boyu hapis cezalarının idama dönüştürülmesini istediler ve: "Sayın Cumhurbaşkanı, her gün biraz ölmekten yorgun düştük. Bir kez ölmek isteyen bizler, müebbet hapis cezamızın idama çevrilmesini istiyoruz" ifadesini kullandılar. (http://www.ntvmsnbc.com/news/409643.asp)

"Artık ibret alın ey akıl sahipleri".

YENİ ŞAFAK

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?