Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi önünde yapılan basın açıklamasında “Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacak", "Darbeciler Yenilecek İslami Hareket Kazanacak", "Cuntanın İdam Kararları İslami Direnişi Yıldıramaz", "Suriye'de, Mısır'da İslami Direnişe Bin Selam", "İslami Hareket Engellenemez", "Zorbalığa Hayır Mursi'ye Evet", "Serî Hılde Mursî Serî Hılde Mısır", "Bıjî Serhıldan Bıjî Îxwan!” şeklinde Türkçe ve Kürtçe dövizlerin taşındığı eylemde yazılı dövizler taşındı. Ayrıca eylemde, "İhvana Selam Direnişe Devam", "Darbeciler Halka Hesap Verecek","Kürdistan'dan Mısır'a Direnişe Bin Selam", "Jı Bo Zaliman Bıji Cehennem", "Berxwadana İhvane, Azadiya Ümmete!" sloganları atıldı.
Basın açıklaması başlamadan önce Hakan Kılıç selamlama ve giriş konuşması yaparak önemli noktalara değindi. Kılıç, konuşmasına şöyle devam etti: "Mısır'da gördüğümüz bir mahkeme kararı değil, aşağılık bir oyun, sefil ve acınası bir tiyatrodur. Bunların Demokrasi dedikleri şey, Helvadan yapılmış putları acıkınca yiyen toplumu anımsatmaktadır bizlere. Cunta mahkemeleri öyle bir mahkeme ki; yüzde 52'lik oyu alıp Cumhurbaşkanı seçilen Mursi'ye halkın iradesi yok sayılarak idam kararı verebiliyor. Yine aynı mahkeme geçtiğimiz yıl Gazze'de şehit edilen Hamas komutanlarından Raid Attar gibi mücahitler hakkında idam kararı verebiliyor. Zalimler elinden gelen her şeyi yapmış, katliamla, işkenceyle, yasakla, zulümle özelde İhvan'a genelde tüm Müslümanlara boyun eğdirmeye, İslami mücadeleyi sindirmeye çalışmış ama başarılı olamamışlardır Allah'a hamdolsun. Boyun eğdiremediği Müslümanların boynuna idam ipini geçirerek teslim almaya çalışmaktadırlar. Oysa bilmiyorlar ki kendileri Firavun, Mursi gibiler ise Musa'nın temsilcisi olduğunu. Allah'ın inayetiyle zafer inananlarındır. Selam olsun inananlara, selam olsun Ümmetin yiğitlerine, selam olsun Mursi'ye, Bedii'ye, Kardavi'ye ve zalim karşısında yılmadan duranlara." Kılıç konuşmasını bitirdikten sonra Basın Metnini okuması için Düşünce ve Hikmet Kulübü Başkanı İrfan Tanrıverdi sözü devraldı.
Haber ve Fotoğraf: Sezgin Kartal
Basın Açıklamasının Tam Metni:
Bedii, Mursi ve Kardavi Ümmetin Onurudur!
Ümmet coğrafyasında uzun zamandır süren zalim diktatörlüklere karşı, halk ayaklanmaları büyük bedeller ödeyerek devam ediyor. Onlarca yıldır özellikle Müslümanların üzerine çullanmış olan bu zalimler, müstekbir güçlerin açıktan yada örtülü destekleri ile ayakta kalmaya devam etti. İnsanların üzerinde her türlü baskı araçları kullanılarak, oluşturulan korku duvarları ile iktidarlarını ayakta tutmaya çalıştılar.
Zalimler mazlum insanların onurlarını, şereflerini esir almak istedi. Diktatörleri devirme iradesiyle sokaklara inen İslami Hareketler Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’de “Tevhid, Adalet ve Özgürlük” istekleri zalimlerin iktidarlarını sarstı. Halkların kendi iradesini ellerine alma çabaları bu nedenle zalimlerce bir cezalandırmaya, bedel ödetme kampanyasına dönüştürülüyor.
Bilindiği üzere 25 Ocak 2011’de diktatör Mübarek’in devrilmesi ile sonuçlanan devrim, 03 Temmuz 2013 günü Mısır ordusunun yaptığı darbe ile kesintiye uğradı. Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür oyları ile seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılıp, Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen birçok üyesi gözaltına alındı ve hukuksuz bir şekilde yargılanarak idam cezasına çaptırıldı.Sisi cuntası Mısır’ın umudu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve cesur arkadaşlarına yönelik baskı, zulüm ve kıyımları sınır tanımadan devam ettiriyor.
Geçen sene yüzlerce kardeşimize idam cezası veren ve bu idamların önemli bir kısmını onaylayan cunta yargısı iki gün önce de yeni bir hukuk katliamına imza atarak Muhammed Mursi, Yusuf el-Karadavi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii, Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Başkanı Saad el-Katatni ve İhvan'ın ileri gelenlerinden İsam el-Aryan'ın da aralarında bulunduğu 106 kardeşimizin idamına hükmetti.
Biz bugün burada, üniversiteli öğrenciler olarak yapılan bu zulme seyirci kalmadığımızı haykırarak Müslüman kardeşlerimize karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek için toplandık. Bütün dünyanın gözü önünde yapılan bu haksız yargılamaların hiçbir meşru tarafı yoktur. Seçimle işbaşına gelen meşru yönetimin darbeyle devrilmesinin ve haklarında idam kararının verilmesinin uluslararası hukukla bağdaşmadığını herkes bilmektedir. İslami hareketlere karşı düşmanlık yürüten güçlerin ne kadar hukuksuz, ne kadar vicdansız ve vahşi olabildikleri Mısır darbe hukukunun kararlarıyla bir kere daha ispatlanmıştır.
Sorunun Mursi ya da İhvan değil; insanlığımız, adalet duygumuz, vicdanımız ve İslami kimliğimiz olduğunu kavramamız gerek!
Muhammed Mursi, Muhammed Bedii, Yusuf el-Kardavi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah’ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.
Bu vesileyle İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Mısır halkını ve Müslüman Kardeşler teşkilatını haklı davalarında sonuna kadar destekliyoruz.
Düşünce ve Hikmet Kulübü