Kenan Alpay 2012 yılında yayımlanan yazısında, İskilipli Atıf Hoca, Seyyid Rıza, Said Nursi ve Şeyh Said gibi değerli insanların Cumhuriyet tarihinde uğramış olduğu zalim uygulamalara değiniyor.
HAKSÖZ-HABER
İskilipli Atıf Hoca’nın şehadeti üzerinden 86 yıl geçti. Meclis’in önünde çatılan idam sehpasında ibret olsun diye arkadaşı Ali Rıza Hoca ile birlikte üç gün boyunca sallandırılan ve cenazeleri ailelerine verilmeyen Atıf Hoca gibi nice değerli insanımız var. Öyle ki bir mezardan dahi mahrum edilen mazlumların savunma bilgileri arşivlerden bile silinmiş. Bir dönem, bir inanç, bir mücadele ve bir toplumun toptan inkâr ve imha edilebileceği tasarlanmış.
Cumhuriyetin tarihi ve temellerini tartışmak, Cumhuriyetin hukuk ve yargı geleneğini teşhir etmek, Mustafa Kemal ve kadrolarının gözünde İslami değerlerin ve toplumun ne ifade ettiğini anlamak açısından İskilipli Atıf Hoca tam bir mihenk taşıdır. Şehit İskilipli Atıf Hoca, Kemalist inkılapların ilk kurbanlarından biri olmanın çok ötesinde bir “alem/sembol”dür.
Ulu Önder’in Yargı Mafyası: İstiklal Mahkemeleri
Birkaç gün önce okurlarımıza da hediye edilen “Frenk Mukallitliği ve Şapka” risalesi dolayısıyla Atıf Hoca’yı idam sehpasına sürüklediler. İstiklal Mahkemeleri basını sıkı bir kontrole tabi tutmak ve muhalifleri susturmak için Mustafa Kemal’in elindeki en kullanışlı silahtı. İstiklal Mahkemeleri, Cumhuriyetin niteliği kadar Mustafa Kemal’in karakterini ve siyaset tarzını da serer önümüze.
Kenan Alpay’ın 06.02.2012 tarihinde yayımlanan yazısının tam metni >>>