Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "İçinde bulunduğumuz çağda düşünmüyoruz, sadece enformasyonu işliyoruz. Gerçek düşünme, soyut, alakasız, popüler olmayan ve kar getirmeyen bir şey olarak görülüyor. Hazır çözümler üretmiyor, herhangi bir başlık vermiyor, bu nedenle popüler değil. İlgi çeken birkaç tweet atarak, sosyal medya fenomeni olabilirsiniz, neden gerçekten düşünesiniz? Bu, içinde bulunduğumuz çağın psikolojisi ve iklimi. Bu, aslında neden gerçekten düşünmeye ihtiyacımız olduğunu gösteriyor." dedi.
Kalın, İbn Haldun Üniversitesi tarafından İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu ortaklığıyla düzenlenen "Geleceğin Müslüman Düşünürleri Forumu"nun açılışında yaptığı konuşmada, günlük anlayışa göre düşünmenin, "bilgi toplama"ya karşılık geldiğini ancak düşünmenin "veri analizi", "nesneler ve içerikler arasında basitçe bağlantı kurmak" demek olmadığını, tüm bunların hepsinden daha fazlasını içerdiğini anlattı.
Enformasyon ve bilgi arasında bir kafa karışıklığıyla karşı karşıya olunduğunu dile getiren Kalın, "Enformasyon, bilgi değildir. Enformasyon, olaylar, veri ve sayıları içerir. Bunlar, sadece belli bir hedef ve sonuç için bir araya geldiğinde bilgi olur. Ancak bunlara rağmen, bize hedefe öncülük etmek için yeterli olmayacaktır. Biz, bilgi seviyesinin ötesine geçmek, İslami geleneğin hikmet olarak adlandırdığı seviyeyi görmek zorundayız. İçinde bulunduğumuz çağda." diye konuştu.
Kalın, sosyal medyadaki enformasyonu işleyerek tüketim sağladığına değinerek, şöyle devam etti:
"İçinde bulunduğumuz çağda düşünmüyoruz, sadece enformasyonu işliyoruz. Düşündüğümüzü sanıyoruz. Bugün sosyal medyadaki enformasyonla biz düşündüğümüz sanıyoruz, ama düşünmüyoruz. Sadece enformasyonu işliyoruz, enformasyonu toplama, veriyi analiz etmenin ötesine geçemiyoruz. Gerçek düşünme, soyut, alakasız, popüler olmayan ve kar getirmeyen bir şey olarak görülüyor. Hazır çözümler üretmiyor, herhangi bir başlık vermiyor, bu nedenle popüler değil. İlgi çeken birkaç tweet atarak, sosyal medya fenomeni olabilirsiniz, neden gerçekten düşünesiniz? Bu, içinde bulunduğumuz çağın psikolojisi ve iklimi. Bu aslında neden gerçekten düşünmeye ihtiyacımız olduğunu gösteriyor."
Düşünmenin sadece varoluşla ilgili olmadığını, duyguları, bilinci ve kavrayışı çalıştırmayı gerektirdiğini belirten Kalın, "Kalp, akıl, idrak, ruh... Bu farklı yetilerin İslami gelenekte birbiriyle çatışmadığını, gerçekten birbirini tamamladığı görüyoruz. Çünkü bilimsel bir çalışmanın sebep ve sonucunu görmek için bunların hepsini kullanmak gerekir." dedi. (AA)