Hz. Yûsuf'un Mısır’daki hayatına giriş: İlahi dokunuşlar

MURAT KAYACAN

Yûsuf sûresi 21. ayet bağlamındaki bu yazı; Kur'an’da Hz. Yûsuf'un Mısır Azizi’ne satılmasına, onun Hz. Yûsuf’tan umduğu faydaya ve yüce Allah’ın olaylara müdahalesine odaklanmaktadır. Bu yazıda amaçlanan şey, yeni bir ülkede yeni bir hayata başlayan Hz. Yûsuf’un hayatı üzerinden insanların ilahi dokunuşları göz ardı ettiklerini ortaya koymaktır. Konu klasik ve modern dönemde kaleme alınan tefsirler ekseninde ele alınacaktır. Elde edilen bulgulara göre Hz. Yûsuf'u satın alan kişi Maliye Bakanı’dır ve o, ileri görüşlü bir adamdır. Hz. Yûsuf’un satın alınma sonucu yerleştiği yer, birtakım zorluklar içerse de ona önemli gerçekleri kavratacaktır.

Hz. Yûsuf’u satın alan Mısır’ın Maliye Bakanı’nın eşine söylediği sözler ayette şöyle dile getirilir: “Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: ‘Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlat ediniriz.’ İşte böylece ve kendisine olayların yorumunu öğretmemiz için Yûsuf'u o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir; fakat insanların çoğu bilmez.” (Yûsuf 12/21). Ayette “Mısır” denilerek mekânın belirtilmesi, Hz. Yûsuf’un hayatında yer alacak önemli olayların zeminini belirtmek ve bu dönemin başlangıcına işaret etmek içindir. Hz. Yûsuf’u satın alan kişinin “karısı”nın adının Züleyha ya da Zeliha olduğu söylense de bunu kesinleştirecek bir bilgi ayet ya da hadislerde yer almamaktadır. Hz. Yûsuf’u satın alan kişinin, “Umulur ki bize faydası olur.” şeklindeki ifadesi, Hz. Yûsuf’taki insan kalitesi dikkate alındığında bir ileri görüşlülük göstergesidir. Benzer bir örnek, Hz. Mûsâ’yı babasına eleman olarak alması için tavsiye eden Şuayb’ın kızıdır (el-Kasas 28/26). Hz. Ebubekir’in kendisinden sonra halife olarak Hz. Ömer’i önermesi de yine bir ileri görüşlülük örneğidir. Bu üçü karşılaştırılacak olursa Hz. Yûsuf’u satın alan kişinin ileri görüşlülüğünün daha üst seviyede olduğu söylenebilir; çünkü Hz. Yûsuf’un yaşı küçüktür; Hz. Mûsâ ve Hz. Ömer gibi ne tür iyi şeyler yapabileceğine dair işaretler azdır. Hz. Yûsuf’u satın alan kişi, kâr odaklı düşündüyse o zaman da Hz. Yûsuf’u satıp daha fazla maddi kazanç elde etmek amacıyla almış olur. Hz. Yûsuf’a “olayların yorumu” öğretilmiştir. Bundan kastedilen şey, Allah’ın kitabını, hükümlerini ve birtakım rüyaların tevilini bildirmektir. “Yûsuf'u o yere yerleştirdik.” denirken kastedilen yer, Mısır özelde de Maliye Bakanı yanıdır. Hz. Yûsuf’tan yapması istenen şey de bulunduğu yerde Müslümanca davranmaktır. Diğer bir ihtimale göre de onun Maliye Bakanı makamına gelmesi kastedilmiştir. Muhtemelen Allah, Mısır Maliye Bakanı’nın kalbine Hz. Yûsuf sevgisi koymuş ve bu sayede Hz. Yûsuf onun yanında onun işini (hazine yönetimi) öğrenecek kadar kalabilmiştir. “Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir.” İfadesi, Allah’ın dediğinin olacağına gösterir. Kardeşleri Yûsuf’a kötülük yapmayı istemiştir; ancak Allah ise onu kardeşlerinden daha üstün bir konuma getirmeyi dilemiştir. Aziz’in eşi Hz. Yûsuf’a kötülük yapmak istemiştir, Allah ise Hz. Yûsuf’un günahtan uzak durmasını dilemiştir. Hz. Yûsuf haksız yere hapis yatarken imkân bulup çıkmak istemiştir. Ek olarak Hz. Yûsuf sadece hapisten çıkmayı istemiştir yüce Allah ise onun için daha fazlasını yani Maliye Bakanı olmasını dilemiştir. Hz. Yûsuf’un kardeşleri ondan kurtulmak ve babaları tarafından daha fazla sevilmek istemişler ancak Hz. Yûsuf yine onların karşısına (ama bu sefer onlardan daha yüksek bir konumda) çıkmış, Hz. Ya'kūb’un sevgisi yine en fazla Hz. Yûsuf için söz konusu olmuştur. Allah’ın dilemesi yine galip gelmiştir. Yani Allah, dilerse kulunu (Hz. Yûsuf) sayıca kalabalık olanlara (kardeşlerine) üstün getirir ve köleden (Hz. Yûsuf) de bakan yapar. Şüphesiz ki O, dilediğini gerçekleştirir (İbrâhim 14/27). Ayette “fakat insanların çoğu bilmezler” denilmesi, insanların her şeyin Allah’ın elinde olduğu bilgisine göre hareket etmediklerine ve O’nun takdir ettiğinin hikmetli ve lütuflarla dolu olduğunu göz ardı ettiklerine dikkat çeker.

Sonuç

İnsan hayatı, sürprizlerle dolu bir süreçtir. Bu süreçte, Allah'ın planının her zaman daha büyük ve hikmet dolu olduğu açıktır. Hz. Yûsuf'un satılması gibi kötü görünen bir durum, aslında ona pek çok şey öğretmiştir. İnsanlar, kendi çabalarının dışında gelişen sonuçlarla karşılaşabilir. Planlanmamış durumlar bazen zorluklar getirebilir, ancak bu her zaman olumsuz bir sonuç doğurmayabilir. Bu zorlukların üstesinden gelmek için Allah'a güvenmek ve O'nun hikmetine boyun eğmek gerekir. Eğer niyet iyiyse sonuç da hayırlı olacaktır.