"Hz. Nuh'un Toplumu Dönüştürme Çabaları"

Muş'ta faaliyet gösteren Has-Der'in cumartesi seminerlerinin bu haftaki konuğu Murat Kayacan idi.

Murat Kayacan "Hz. Nuh'un Toplumu Dönüştürme Çabaları" bağlamında Hz. Nuh'un ailevi ilişkileri, risaletinin o dönemdeki insanların bir kısmının mı yoksa hepsinin mi hidayetini hedeflediği, toplumunun ileri gelenlerinin ona ne tür itirazlarda bulundukları, bu itirazlar karşısında Hz. Nuh'un nasıl bir üslup benimsediği ve tebliğe olumlu cevap vermeyen o topluluğun nasıl cezalandırıldığı konusuna değindi.

Kayacan, Hz. Nuh’un tebliğinde sadece müminlere değil, inanmayanlara da Allah’tan korkmaları uyarısında bulunduğunu belirterek kötülüğün engellenmesinde “korku unsurunun” yerinin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.

Kavminden ileri gelenlerin Hz. Nuh’a muhalefetlerinde, onların dinin özünün zulme olan muhalif duruşu anlamalarına bağlayan Kayacan konuşmasına devamla şunları söyledi:

“Apaçık bir uyarıcı olan Hz. Nuh kavmine öğüt veriyordu ve o vahiy sayesinde onların bilmediği şeyleri biliyordu. Ne var ki onun anlattıkları kavminin hoşuna gitmedi. Bunun üzerine Hz. Nuh onlara şöyle meydan okudu: "Ey kavmim, eğer benim aranızda duruşum ve Allah'ın âyetleriyle öğüt verişim size ağır geliyorsa, şunu bilin ki, ben yalnızca Allah'a dayanmışımdır, artık siz ve ortaklarınız her ne yapacaksanız toplanıp bütün gücünüzle karar veriniz. Sonra bu işiniz size dert olmasın. Sonra bana ne yapacaksanız yapın, bana mühlet de vermeyin." (Yunus, 10: 71). Hz. Nuh onlardan bir ücret talebinde de bulunmamasına rağmen onun samimiyetini görmezden gelen kavmi, Hz. Nuh’a tabi olanların toplumun itibarlı kesimlerinden olmayışını da dillerine doluyorlardı. Halbuki bir peygamberin doğru yolu bulmayı sadece zenginlere, toplumun önde gelenlere yakıştırması diğer kesimleri önemsememesi düşünülemez. Peygamberler tarihi bir açıdan da mazlum insanların kurtuluş tarihidir.

Hz. Nuh’un dokuz yüz elli yıl tebliğine rağmen kavmindekiler büyük oranda doğru yolu tercih etmediler. Bunun üzerine Hz. Nuh Allahu Teala’dan yardım istedi. Ona bir gemi yaparak inananları ve kendisine lazım olacak hayvanlardan çifter çifter alması emredildi. Böylece tufanın ardından hayatlarını daha rahat sürdürebileceklerdi. Yoksa Hz. Nuh’un kıtaları aşıp hayvan toplamaya çıkmasının söz konusu olmadığını düşünüyorum. Zaten böyle bir şey, risalet görevi ile doğrudan ilişkili de değildir.

Son olarak diyebiliriz ki, akıbet (güzel sonuç) muttakilerindir. Hz. Nuh tebliği sırasında bir yılgınlık göstermemiş, sabredenlerden olmuş ve Allahu Teala tarafından ödüllendirilmiştir.”

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı