Hz. Ebubekir’in halife seçilir seçilmez irad ettiği ilk hutbenin metnini analiz eden Bahadır Kurbanoğlu, bu metinden öne çıkan ilkeleri saptadıktan sonra günümüz Müslümanlarının pratik konumuyla ilişkisini kurmakta ve şu tespitleri yapmakta:
“Eğer İslami kesimler olarak ‘belki öğüt alırlar’ ve ‘mazeretimiz olsun için’ tavrını kuşanmaz; yani halka hakkını öğreten; değişmeyen, zamanlarüstü sorumluluklarını sıralayan; bunların Allah'a karşı yöneten-yönetilen toplu yükümlülüklerimiz olduğunun altını çizen ve bunlardan saparsa düzeltilmeyi (özeleştiriyi ama ağır ve acı eleştiriyi) hatırlatan Ebu Bekir (ra) gibi davranmazsak, ‘o zaman bu zaman değil; şartlar çok farklı; önümüzde bizi haklı kılan engeller var!’ gibi bahanelerin Rabbimiz katında kabul görüp görmeyeceğini düşünmemiz gerekir.
Gelecekteki ve siyaset dışında kalarak üretebileceğimizi zannettiğimiz ideallerimizi bugüne güncellememiz gerekiyor! ‘Adil Şahitlik’in, mahiyeti -ortak vicdan ve akılla- zamana göre belirlenebilen ama asla bilinmez bir zamana ertelenemeyen bir akidevi sorumluluk olduğunu unutmamalıyız!”
*