Hüseyin Gülerce: Konuşsanıza Ergenekoncular

Yazısında Doğan Öz cinayetini irdeleyen Gülerce, yargı sürecinin nasıl işletildiğini anlatıyor.

Hüseyin Gülerce bugünkü yazısında 35 yıl önce suikastle öldürülen Savcı Doğan Öz üzerinden Ergenekon'un çevirdiği kirli işleri anlattı. Doğan Öz cinayetinden iki kez idam cezası alan İbrahim Çiftçi'nin yargı sürecinde beraat ettirilmesinin ve ardından devlet ihalelerine katılan Çiftçi'nin 2006 yılında Ergenekon bombasıyla öldürülmesinin altını çizen Gülerce, durumu "Ergenekoncuları susturan cinayet" olarak özetledi.

***

Ergenekoncuları susturan cinayet...

Hüseyin Gülerce

Savcı Doğan Öz cinayeti, 35 yıl aradan sonra Ergenekon davasında savcılık mütalaasına girerek yeniden gündeme geldi. Savcılık mütalaasında Danıştay saldırısı, sonuçları itibarıyla Savcı Doğan Öz cinayetine benzetiliyor ve şöyle deniliyor: “Özellikle Danıştay’a saldırı, hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs suçunun gerçekleşmesine neden olacak nitelikte. 1980 darbesi öncesi 26 Aralık 1978 tarihli sıkıyönetim ilanının gerekçesi, Savcı Doğan Öz’ün öldürülmesiydi...”

Birkaç gün önce merhum Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz Hanımefendi aradı. 35 yıldır bu acıyla yaşadıkları halde, eşine yönelik cinayetin, sıkıyönetime gerekçe olsun diye işlenmiş olacağını hiç düşünmediklerini, savcılarının dikkatinin takdire şayan olduğunu belirtti.

Devlet içindeki hukuk dışı yapı, Savcı Doğan Öz cinayeti kadar hiçbir cinayette açık vermemiştir. Sadece bu cinayet aydınlatıldığında, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Muhsin Yazıcıoğlu cinayetleri çorap söküğü gibi aydınlatılacaktır. O zaman, darbeye teşebbüs davalarını özünden saptırıp, sulandırıp bulandırıp, itibarsızlaştırmaya çalışanların ne hale düşeceklerini hep beraber göreceğiz. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu raporunda, Doğan Öz’ün, öldürülmeden kısa bir süre önce Başbakan Bülent Ecevit’e Özel Harp Dairesi ve kontrgerillayla ilgili bir rapor sunduğu hatırlatılıyordu.

Savcı Doğan Öz, 24 Mart 1978’de, Ankara Adliyesi’ndeki görevine gitmek üzere otomobiline bindiği esnada uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti. 9 Ekim 1978’de, Ankara Bahçelievler’de yedi TİP’linin katil zanlısı olarak yakalanan İbrahim Çiftçi, Doğan Öz suikastı tanıklarından Hayati Erdoğan tarafından kesin olarak teşhis edildi. Kesin teşhis karşısında İbrahim Çiftçi, Doğan Öz suikastını gerçekleştirdiğini emniyet sorgusunda itiraf etti. Bundan sonrası, bütün Ergenekon dostlarını suspus edecek kadar ibret verici.

Ankara 1 No’lu Askerî Mahkemesi, Çiftçi’yi, Öz cinayetinden idama mahkûm etti. Askerî Yargıtay 1. Dairesi, soruşturmadaki bazı noksanlıklar nedeniyle mahkeme kararını bozdu. Noksan sayılan işlemleri tamamlayan Askerî Mahkeme, Çiftçi hakkında ölüm cezasına tekrar karar verdi. Askerî Yargıtay Genel Kurulu, 1. Daire’nin onayladığı idam kararını 8’e 7’lik oyçokluğu ile bozdu. Yargılamayı yürüten askerî mahkeme; “Askerî Yargıtay Daireler Kurulu’nun bozma ilamına, hukuki zorunluluk nedeniyle uyulmuştur” diyerek sanık İbrahim Çiftçi’yi beraat ettirdi. Sanık avukatlarının iddiasına göre Çiftçi’nin, Milli Savunma Bakanlığı’nda kaydı vardı. 26 Temmuz 2012’de Doğan Öz cinayeti, Ergenekon davasına bakan mahkemece incelemeye alındı ve söz konusu belgeler Milli Savunma Bakanlığı’ndan istendi.

İbrahim Çiftçi, salıverildikten sonra ticarete atılıp devletten ihaleler aldı. 2006 yılının Ekim ayında İzmir Alsancak’ta, bir kafeye düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldü. Olayda kullanılan el bombasının, Ergenekon soruşturması kapsamında İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen el bombalarıyla aynı seriden olduğu ortaya çıktı... Ergenekoncuların, Balyozcuların gönüllü müdafii, adı “darbeci baro”ya çıkmış İstanbul Barosu, geçen hafta Doğan Öz’ü anmaya kalkınca, Sezen Öz’ün itirazı yükseldi: “Ergenekon’un, kontrgerillanın katlettiği bir savcıyı tamamen karşı bir amaçla kullanmaktır, istismar etmektir bu...” Konuşsanıza Ergenekoncular…

ZAMAN

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!