Humus’ta Esed Rejimine Vurulan Darbenin Arka Planı

Geçtiğimiz hafta sonu Humus’ta Esed rejiminin stratejik merkezlerini hedef alan eylemler rejimin kalbine korku saldı!

Geçtiğimiz cumartesi günü Suriye’de pek çok grubun birleşmesiyle oluşturulan Şam’ı Özgürleştirme Heyeti, Humus’ta rejimin iki önemli merkezini hedef alan büyük bir operasyon gerçekleştirdi.

Humus’un iki ayrı mahallesinde düzenlenen ve istihbarat ve ordu merkezlerini hedef alan saldırıları düzenleyen gruplardan biri Humus’taki askeri istihbarat merkezine girip bir yıldır Humus’ta askeri istihbaratın şefi konumunda olan Tümgeneral Hasan Dabul’u öldürdü.

Yaklaşık 40 civarında subay ve askeri yetkilinin öldürüldüğü saldırılar toplam 5 savaşçının katıldığı ikili eylem şeklinde düzenlendi. Hedef seçilen diğer askeri birimin başındaki Tuğgeneral İbrahim Derviş ise saldırıdan yaralı olarak kurtulmayı başardı.

Hasan Dabul geçen sene Humsu’ta askeri istihbaratın başına getirildiğinde şehre huzur getireceğini ve intihar eylemlerini durduracağını vaad etmişti. Bu göreve atanmadan önceyse “ölüm timi” olarak tanımlanan ünlü 215. bölüğün başında bulunuyordu. Bu birim binlerce insanın öldürülmesinden sorumlu tutulduğu gibi, Sezar kod adlı bir eski rejim görevlisinin dünyaya duyurduğu 55 bin karelik işkence fotoğraflarının çekildiği merkezin de sorumlusu olarak kabul edilmekte.

Şam’ın çevresinde de korkunç bir üne sahip olan bu birim en son Deraya’nın boşaltılmasında üstlendiği rolle bir kez daha adını duyurmuştu. Böylesi bir mazisi bulunan Hasan Dabul’un Suriyeli muhalifler için çok şey ifade ettiğini tahmin etmek zor değil.

Lazkiye yakınlarındaki Humeymin’de bulunan Rus askeri üssünde görevli bir yetkili Arapça yaptığı açıklamada bu eylemin ‘teröristlerin rejimin önde gelen askeri, güvenlik ve istihbarat yetkililerine karşı saldırı yeteneğinin geliştiğini gösterdiği’ni ifade etti. Aynı açıklamada bundan bir hafta önce Palmira’da sürekli gözetim altında olduğu için güvenli kabul edilen yolda 4 Rus askeri personelinin öldürülmesine yol açan eyleme de dikkat çekildi.

Humus eylemi rejime ağır bir darbe vururken, muhaliflerin ise savaşı zayıf göründükleri bölgelere dahi taşıyabilme potansiyellerini gösterdi. Bu eylem aynı zamanda savaşın ilk döneminde el-Kaide’nin rejimin önemli askeri merkezlerine karşı gerçekleştirdiği etkili saldırıları akla getirdi. Rejim Halep’te yaşandığı şekilde, bir taraftan alanda hakimiyetini genişletirken, hiç beklemediği yerlerde ağır darbelere maruz kalabiliyor.

Kaynak: Haksöz Haber, The National

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?