Humus ve özellikle Humus’a bağlı Halidiye’de önceki gün yüzlerce kişinin katledilmesi ve dün de Suriye’nin çeşitli şehirlerinde devam eden katliamlar dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de protesto edilmeye devam ediyor. Bugün birçok şehirde protesto eylemleri yapıldı.
İstanbul’da Nişantaşı’ndaki Suriye Konsolosluğu önünde bugün 13.00’te toplanan duyarlı insanlar, katliama tepki gösterdiler ve Suriye elçi ve konsolosunun derhal Türkiye’den kovulmasını istediler.
Özgür-Der ve İHH mensuplarının Maçka Lisesi önünden sloganlar eşliğinde yürüyerek geldiği konsolosluk önünde toplanan Özgür-Der, İHH, Mazlumder, Suriye Halkı İle Dayanışma Platformu, Suriye Dayanışma Derneği, Suriye Birlik ve Yardımlaşma Derneği, 16 Temmuz Gençlik Hareketi ve Saadet Partisi mensupları Hama katliamının yıldönümünde gerçekleşen Humus katliamını lanetlediler ve Suriyelilerin yalnız olmadığını ortaya koydular.
Eylemde konuşan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, aylardır Suriye’de yaşanan ve her gün 10’ar 20’şer kişinin öldüğü Suriye’ye ilgisizliği eleştirdi. “Harekete geçmek için 400-500 kişinin aynı anda öldürülmesi mi gerekir?” diye soran Kaya, yaşanan vahşete rağmen halen Suriyeli kardeşlerin mazlumiyetini görmeyenlerin utanç içinde olduklarını söyledi. Suriye’nin ancak Esad çetesinin tasfiyesiyle ve direnişle kurtulabileceğini belirten Kaya, Baas diktatörlüğünün tüm cani yüzüne rağmen Suriyeli kardeşlerimizin büyük bir fedakârlıkla mücadeleyi sürdürdüğünü ifade etti. Müslümanların, canlarını ortaya koyan mazlumlar için ellerinden gelen her şeyi yapması gerektiğini söyleyen Kaya, zalimlere karşı duyarlılık çağrısında bulundu.
İHH Başkan Yardımcısı Osman Atalay da Humus’ta yaşananlarla ilgili bilgi verdiği konuşmasında Suriye’de yaşananları emperyalizmle bağlantılandırarak görmezden gelenlerin sorumsuzluğuna dikkat çekti. Atalay, Rusya ve Çin’in de Suriye rejimine destek vererek katliamda pay sahibi olduğunu belirtti.
Mazlumder Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise bu katliam karşısında Türkiye Hükümetine çağrıda bulunarak hem Ankara’daki hem İstanbul’daki Suriye temsilcilerinin kovulmasını istedi.
16 Temmuz Gençlik Hareketi adına Âdem Özköse, Nisa Suresi 75. Ayeti okuduğu açıklamasında zayıf bırakılmış mustazaflar için savaşmamanın Allah indinde büyük bir vebal olduğunu hatırlattı. Suriyeli direnişçilerin asla emperyalizmle, Siyonizmle, NATO’yla bir ilgilerinin olmadığını ve sadece Allah için mücadele ettiklerini vurguladı.
"Bizleri Emperyalistlerle İlişkilendirenler Utansın!"
Suriyeli bir temsilci Arapça yaptığı konuşmada Suriye halkının, 50 yıldır yaşadığı büyük zulmü sonlandırmak için mücadele ettiğini ve 10 aydır dökülen onca kana rağmen vazgeçmediğini belirtti ve şöyle konuştu: “Suriye halkı direnişe başlarken asla ABD’ye sormadı, İsrail’e sormadı, Rusya’ya ve Çin’e de sormadı! Bizleri bunlarla irtibatlandıranlar büyük bir haksızlık yapıyorlar.”
Yine Suriyeliler adına Mahmud Osman da bir konuşma yaptı. Osman da ABD emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı olduklarını ısrarla vurguladı. Türkiye’de Suriye rejiminin sözcülüğüne soyunan ve katliam şakşakçılığı yapanları eleştirdi.
“Yezid Esad Hesap Verecek!”
Yürüyüş ve eylem boyunca “İstanbul’dan Humus’a Direnişe Bin Selam!”, “Her Yer Humus, Hepimiz Suriyeliyiz!”, “Yezid Esad Hesap Verecek!”, “Suriye Halkı Yalnız Değildir!”, “Katillerin Elçisi Sınır Dışı Edilsin!”, “Yaşasın Suriye İntifadası!”, “Kahrolsun Baas Diktatörlüğü”, “Yaşasın Küresel İntifada!”, “Birruh Biddem Nefdike Ya Humus!”, “Katil Rusya Ortadoğu’dan Defol!”, “Ya Allah, Senden Başka Kimsemiz Yok!” şeklinde sloganlar atıldı ve tekbirler getirildi.
Eylemde Gerginlik Yaşandı
Eylemin bitmesinin ve kalabalığın dağılmasının ardından 50 kişilik bir grup konsolosluğa girmeye çalıştı. Bunun üzerine polisle göstericiler arasında bir arbede yaşandı. Polis, binaya girmek isteyen göstericilere biber gazıyla müdahale etti.
Daha sonra göstericilerin arasından seçilen 5 kişi, Suriye'nin kuruluş aşamasında kullandığı ilk bayrağı, temsili olarak konsolosluk kapısına astı.
HAKSÖZ-HABER
Fotoğraflar: Emine Nur Çakır - Aziz Erkan Yolcu / Haksöz-Haber