Basın açıklamasına, Filistin asıllı ABD vatandaşı Avukat ve Pal Law Comission kurucusu Lamis Deek, Nelson Mandela'nın torunu ve Güney Afrika Ulusal Meclisi Milletvekili Nkosi Zwelivelile Mandela, Barselona Eski Belediye Başkanı Ada Calou, Güney Afrikalı Avukat Nadeem Mohamed, Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin kurucularından, Filistin asıllı ABD vatandaşı Avukat Huwaida Arraf, Gazzeli Hukuk Doktoru, Hashd Kurucu, Lawfor Palestine kurucusu Salahaldin M.A. Abdalaty, İngiliz asıllı Gazeteci ve Savaş Muhabiri Yvonne Anne Rıdley ve Yeryüzü Avukatları Derneği Başkanı Av. Enes Kafadar’ın yanı sıra çok sayıda hukukçu ve insan hakları savunucusu katıldı.
“Soykırımın sürmesi, tepkilerin yetersizliğini gösteriyor”
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Yeryüzü Avukatları Derneği Başkanı Av. Enes Kafadar,
7 Ekim sonrasında Gazze’de yaşanan yoğun İsrail saldırılarının soykırımın başlangıcı olmadığını, Filistin’deki İsrail zulmünün on yıllardır sürdüğünü belirtti. Kafadar, “Soykırıma karşı verilen tepkiler ve mücadeleler çok değerli. Ama soykırımın hala devam ediyor olması tepkilerin ve mücadelenin yeterli düzeye ulaşmadığının bir göstergesidir. Gelişen süreç, küresel bir güce karşı bireysel mücadelenin yetersizliğini gösterdi. Bizler hukukçular olarak bu konuyla ilgili yapılması gerekenleri değerlendirdik. 14 ülkeden 50 hukukçu ile İstanbul'da bir çalıştay düzenledik. Çalıştayda, hukuksal mücadele için gerekli yöntemleri belirledik. Saha tecrübesi olan ve uluslararası alanda mücadele konusunda yetkin hukukçuları bir araya getirdik. Çalıştayın gündemlerinden biri de yola çıkmaya hazırlanan özgürlük filosuydu. Özgürlük filosuna yapılması muhtemel bir saldırıya karşı izlenecek hukuki yöntemler belirlendi” dedi.
“Özgürlük Filosu Gazze’ye yönelik ablukayı kırmak için yola çıkacak”
Kafadar’ın ardından konuşan Filistin asıllı ABD vatandaşı Avukat ve Pal Law Comission kurucusu Lamis Deek, şu anda uluslararası hukuki pratiğin tamamen bir çaresizlik içerisinde olduğunun altını çizdi. Deek, “Yapmamız gereken tutarlı, organize ve güçlü bir hukuki mücadele. Politika değişimi için en önemli ilk adım bu. Siyonizmin açtığı yaralar tüm dünyaya büyük faturalar çıkarıyor. Özgürlük filosu için de çalışmalar yapıyoruz. Özgürlük filosu, devletlerin uluslararası hukuk gereği atması gereken fakat atmadıkları adımları atmak, ablukayı kırmak için yola çıkacak” ifadelerini kullandı.
Mandela: “Bizim bağımsızlığımız, Filistin özgür olunca tamamlanacak”
Nelson Mandela’nın torunu ve Güney Afrika Ulusal Meclisi Milletvekili Nkosi Zwelivelile Mandela ise, dedesinin Filistin ziyareti sırasında “Bizim bağımsızlığımız tam olarak tamamlanmadı. Tam bağımsızlık ancak Filistin işgalden kurtulduğu zaman mümkün olacak” dediğini aktardı. Hazırlık çalışmaları devam eden Özgürlük Filosuna değinen Mandela, filonun tamamen sivil bir organizasyon olduğunu ve büyük önem taşıdığını ifade etti.
“Filistin davası, insanlığın davasıdır”
Barselona Eski Belediye Başkanı Ada Calou, Filistin davasının insanlığın davası olduğunu ifade etti.
Özgürlük Filosu’nun misyonunun, gerçekleşen soykırıma karşı önemli bir karşı koyma hareketi olduğunu belirten Calou, ülkesinin yöneticilerine filonun korunması noktasında çalışma yapmaları çağrısında bulundu.
Güney Afrikalı avukat Nadeem Mohamed ise, Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in yargılanmasının önemine değinerek, İsrail’in kaybetmeye başladığını söyledi.
İsrail'in işlediği suçlar sebebiyle bugüne kadar hesap vermediğini belirten Filistin asıllı ABD vatandaşı Avukat Huwaida Arraf ise, İsrail’in işlediği suçların hesabını vermesi ve Gazze'ye yönelik ablukanın kalkması için devletlerin ve uluslararası kuruluşlarının üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri çağrısında bulundu.