Derneğe üye 20 avukat, bölgede incelemelerde bulunduktan sonra sığınmacıların sıkıntılarını dinledi.
Hukukçular Derneği Genel Başkanı Cavit Tatlı, gazetecilere yaptığı açıklamada, sığınmacıların arasında çok sayıda kadın ve çocuğun olduğunu söyledi.
Bugünün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olduğunu anımsatan Tatlı, "Etrafta birçok hanımefendi gördük ama ne yazık ki onlara Dünya Kadınlar Günü değil." dedi.
Dünyanın devamı noktasında uluslararası sözleşmelerin çok önemli olduğunu vurgulayan Tatlı, "1951 tarihli, 1967 New York sözleşmesiyle de devam eden Cenevre Mülteci Sözleşmesi gereğince de bu insanların geçmek istedikleri yere geçebilme hakkı vardır. Mülteci müracaatının durdurulması, sınırlarda bu şekilde alıkonulması uluslararası hukukça kabul edilebilen bir şey değildir. Bunlar ne yazık ki yazılı metinlerde kalan ve uygulamaya çok fazla geçemeyen uygulamalar olarak kalıyor." diye konuştu.
Tatlı, sığınmacılarla ilgili bir rapor hazırladıklarını, raporu tüm dünyaya ve Birleşmiş Milletlere sunacaklarını anlattı.
- "Yunanistan'ın sığınmacı uygulaması hukuki değil"
Bir gazetecinin, "Yunan güvenlik güçlerinin sığınmacılara gaz, tazyikli su, plastik mermi ve zaman zaman da ateşli silahla müdahale etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu karşısında Tatlı, Yunanistan'ın sığınmacı uygulamasının hukuki olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Ne uluslararası hukuk ne Yunanistan'ın iç hukuku ne de çağdaş medeniyet dediğimiz hiçbir yerde kabul edilecek bir şey değil ama sınır Avrupa sınırı olunca, Avrupa Birliği sınırı olunca her şey mübah oluyor. Bu benzer görüntülerin birçoğu dünyanın birçok yerinde var, kamplarda var. Bu kamplar Türkiye'nin güneyinde olunca gözden ırak olan, gönülden de ırak oluyordu. Edirne'ye geldiği zaman sorun olmaya başladı. O sorunla temas etmeleri, yüzleşmeleri gerekti."
Sığınmacı olmanın, bir mecburiyetten kaynaklandığını ifade eden Tatlı, "2. Dünya Savaşı sonrası savaştan kaçan Yunanlılar, Türkiye ve Suriye'ye sığınmıştır. Suriye'deki insanlar onları bağırlarına basmış yuvalarını açmış. Bugün tam tersi uygulamayı görüyoruz. Onların da bunu yapması gerekiyor." dedi.
"Yunanistan'a hukuki olarak ne yapılması gerekiyor, bu uygulamanın cezası nedir?" sorusuna Tatlı, şu yanıtı verdi:
"Birleşmiş Milletlerin mülteci komitesine müracaatta bulunacağız. AİHM ile alakalı ne olur, ona bakıyoruz. Bu yaşananları Türkiye yapmış olsaydı, Türkiye için ambargo dahil her türlü tedbir hayata geçmişti. Konu Yunanistan olunca bunlar olmuyor. Bu da çifte standardın göstergesi."