Böbrek rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede kanser teşhisi konulan ve yoğun bir tedavi süreci geçiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz'a, bir süre kemoterapi uygulanmış, diğer böbreği tahrip edebileceği endişesi ile kemoterapiye ara verilerek bitkisel tedaviye devam edilmişti.
Ramazan Bayramında kısa bir süreliğine taburcu olan ve durumu ağırlaşarak tekrardan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Fakültesine kaldırılan Yavuz’un, damardan aldığı besinlerle tedavisinin devam ettiği öğrenildi.
Mehmet Yavuz’un hastalığının yıllar önce başladığını, Kasım 2017’de sol böbreğinin alındığını söyleyen kardeşi Adem Yavuz, tedavi sürecine ilişkin bilgilendirmede bulundu, dua çağrısını yineledi.
Yavuz, "Mehmet Yavuz'un hastalığı böbrek rahatsızlığı ile başladı. Yıllar önce böbrekleri tahrip olmuştu. İltihap ve taş oluşumu ile hastalık devam etmekte idi. 2017 yılı Temmuz ayına kadar çeşitli tedaviler gördü. Lazerle taş kırma gibi. Temmuz 2017’den sonra böbrek ağrıları şiddetlenince Ankara’da daha detaylı tetkikler yapıldı. Tetkikler neticesinde sol böbreğinde kötü huylu tümör tespit edildi. Kasım 2017’de tedavisi hemen başlatıldı ve sol böbreği alındı. 1 seansta kemoterapi uygulandı. Ama tek böbreğin kemoterapiyi kaldıramayacağı ve diğer böbreği de tahrip edebileceği endişesi, bitkisel tedaviye yöneltti. Bu süreçte yapılan kontrollerde kalıntıların da kontrol altına alındığı tespit edildi. Süreç böyle devam ederken bir yıl sonra ağrılar yeniden oluştu. Yapılan tetkiklerde tümörün yeniden ve farklı yerlerde de oluştuğu görüldü. Kemoterapiden başka seçenek kalmamıştı. Mehmet hoca karşıydı kemoterapiye. Umre dönüşü istişareler sonucu kabul etti ve Şubat 2019’da tedaviye başlandı. Tedavi halen devam etmektedir." dedi.
"Doktorlar hâlâ yapılabilecek bir şeylerin olduğunu söylemekte"
İyileşmeye yönelik umutlarını kaybetmediğini söyleyen Yavuz, "Tedavi sürecinde inişli çıkışlı durumlar olsa da gelinen son aşamada mesafe kaydedilemedi. Durumu daha da kötüye gitti. Kemoterapi hastalığını geriletemedi. Doktorları hastalığının çok dirençli olduğunu kemoterapinin etkisiz kaldığını söylediler. Şuan hastalığının son evresinde. Takatsiz ve yürüyemeyecek durumda. Ama her şeyin farkında. Sabırlı ve mütevekkil. Doktorlar hâlâ yapılabilecek bir şeylerin olduğunu söylemekte. Bizler de umudumuzu kaybetmemişiz. İyileşmeye yönelik beklenti ve inancımız devam etmektedir. Tıbben çok zor görünse de yapılan dua, sarf edilen olağanüstü çabaların, Rabbimiz katında karşılık bulacağına inanıyoruz. Takdir Allah’ındır." ifadelerini kullandı.
Rabbimizden Mehmet Yavuz’a şifa ve kederli ailesine sabr-ı cemil bahşeylemesini niyaz ediyoruz.