HÜDA PAR Eğitim İşleri Başkanı Metin Kaya, “25 milyona yakın Kürtçe konuşan bir halk var. Bölge gerçeği göz önünde bulundurularak ne kadar Kürtçe ve Zazaca öğretmen ihtiyacı varsa bu şekilde öğretmen ataması yapılsın ki Kürtçe ve Zazaca eğitim olabilsin. 5 Kürtçe öğretmen atamasıyla bu sorun giderilmez. Bu temel bir haktır ve bu hak verilmeli.”
HÜDA PAR Eğitim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Metin Kaya, Rehber TV’de Hadi Aydemir’in eğitim ile alakalı sorularını cevapladı. Türkiye’de ciddi bir öğretmen açığının olduğunu kaydeden Kaya, farklı branşlarda öğretmen atamalarının öğrencileri yetiştirmede yetersiz kaldığına işaret etti.
Şu an Türkiye’de ciddi bir öğretmen açığının olduğunu söyleyen Kaya, “Eğitim-öğretim başlamış ama öğretmen yetersizliğinden dolayı birçok okulda ders yapılamıyor. Ders yapılamayan bu okullara ise Eylül ve Ekim ayları arasında ücretli öğretmen atamaları yapılıyor. Bazı yerlerde o branşta öğretmen olmadığı için farklı branşlarda mezun olan öğretmenleri atıyor. Mühendis bile okullarda ders veriyor. Bu durum öğrenciyi yetiştirmekten çok o dersin boş geçmesini engellemeye yönelik bir adımdır. Buna karşı Bakanlık ne yapmalı? Bakanlığın önce kendi açığını tespit etmesi lazım. Adaletli bir şekilde öğretmen dağılımının yapılması lazım. Bazı okullarda öğretmen norm fazlası kalıyor bazı okullarda ise o branşlarda öğretmen hiç yok. Bunun temelden tespit edilmesi lazım. İhtiyaca göre öğretmen ataması yapılması gerekir ki öğretmen açığı giderilebilsin. Bütçeye göre bir öğretmen ataması yapılıyor her yıl aynı sıkıntı aynı şekilde devam ediyor. Ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışılıyor. Burada mağduriyeti kenar mahalleler ve köy okulları yaşıyor.” dedi.
Kürtçe ve Zazaca öğretmen açığına da değinen Kaya, “25 milyona yakın Kürtçe konuşan bir halk var. Bunun için üniversitelerde bölüm açarsınız, seçmeli ders olarak okutulmasına izin verirsiniz ama atamasını yapmazsınız. Bu ne demek oluyor? Öğretmen olmazsa seçmeli ders de olmayacak. Yapılması gereken nedir? Bölge gerçeği göz önünde bulundurularak ne kadar Kürtçe ve Zazaca öğretmen ihtiyacı varsa bu şekilde öğretmen ataması yapılsın ki Kürtçe ve Zazaca eğitim olabilsin. 5 Kürtçe öğretmen atamasıyla bu sorun giderilmez. Bu temel bir haktır ve bu hak verilmeli.” şeklinde konuştu.
Müfredatla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kaya, “Eğitim müfredatınız sağlıklı ise başarılı öğrenciler yetişir. Sağlıklı değilse sonuç işte bu seneki ÖSYM sınavına yani YKS sınavında bir milyon öğrenci barajı aşamadı. Sınava giren öğrenci sayısı ne kadar? 2 milyon 400 bin civarında öğrenci sınava girdi. Bir milyon öğrenci barajı aşamadı. Hangi barajı aşamadı? 150 puanlık barajı aşamadı. Yani bu ne demektir? Birkaç soruyu dahi çözemedi. Bu senin okullarda uyguladığın müfredattan kaynaklanır. Bu müfredat sıkıntılı olduğu için sonuç da yanlıştı. Yanlış yoldan gidersen yanlış yere ulaşırsın. Okullarda okutulan kaynaklarımıza bakın, kitaplarımızın içeriğine bakın. Tamamıyla bizim kültürümüzden, inancımızdan uzak bir eğitim programımız var. Tamamıyla Batı endeksli, Batı hayranlığı, Batı seviciliğiyle hazırlanan kaynaklarımız vardır. Bu nedir? Bu müfredatın verdiği sonuçtur. Bu eğitim sisteminin temelden değişmesi lazım.” diye konuştu.
150 binden fazla öğretmen açığının olduğunu hatırlatan Kaya, “Kaç tane okul var, kaç tane derslik var ve bu anlamda hangi branşlarda ne kadar eksik var bunun açıklanması lazım. Zaten pandemiden dolayı son iki yıldır bununla ilgili ciddi açıklamalar yapılmadı. Şubat ayında 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması yapıldı. Şimdi sözleşmeli öğretmen belli bir süre bir yerde zorunlu kalmaya mahkum bırakılan öğretmendir bir anlamda. Yani neden sözleşmeli öğretmen? Şimdi aynı işi yapıyor, birlikte çalışıyor, biri kadrolu biri sözleşmeli, biri haklarından daha çok faydalanabilir, birinin hakları kısıtlıdır. Sözleşmeli öğretmenin hakları biraz daha kısıtlıdır. Kapanmayan açığa ücretli öğretmenle dolduruyorlar. Şimdi ücretli öğretmen ise dönemsel olarak alınan ve ataması o dönem içerisinde olmayan öğretmenler bu sefer kimsenin gitmediği ya da ücra dediğimiz yerlere gidiyorlar. O ücra bir yere verdikleri için oranın sıkıntılarıyla boğuşuyor. Aldığının birçoğu ya yol masrafına gidecektir ya işte günlük harcadıklarına gidecektir. İşte ben boşta kalmayayım diye bu şekilde giden birçok öğretmen arkadaşımız vardır.” dedi.