HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, PKK tarafından kaçırıldıktan sonra serbest bırakılan partisinin Dicle ilçe temsilcisi Ercan Alparslan’la birlikte basın toplantısı düzenledi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, kaçırılan Alparslan’dan HÜDA PAR’dan ayrılarak BDP’de siyaset yapılmasının istendiğini söyledi.
Yaptığı açıklamada, PKK’liler tarafından yolu kesilerek kaçırılan Alparslan’ın serbest bırakılmasını sevindirici bulduklarını ifade eden Yapıcıoğlu, ancak Alparslan’ın silahlı bir grup tarafından yolunun kesilmesini, kırsala götürülüp dört gün boyunca alıkonulmasını ve üstelik bu fiilin partilerine mensup olması nedeniyle yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Alparslan’ın silahlı bir şekilde tehdit edilerek HÜDA PAR ilçe temsilciliği görevinden istifa ettirilmek istenmesini ve bir daha partileri adına faaliyette bulunmamasının istenmesini halkın takdirine bıraktıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, "Bu tutum ve davranışlar özgürlük ve demokrasi mücadelesi verdiğini iddia edenlerin fikir özgürlüğü ve siyasi özgürlükten ne anladığını ibretlik bir şekilde ortaya koymuştur." dedi.
"Bu başlar Allah’tan başkasının önünde eğilmez"
Daha önce başka partilerde siyaset yapan bazı şahıslara veya akrabalarına yönelik bu tür eylemlerin olduğunu hatırlatan Yapıcoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yöntemle bazı siyasetçilerin görevlerinden istifa etmeleri veya parti değiştirmeleri de sağlanmıştı. Buradan ilan ediyoruz: Hür Dava Partisi’ni ve onun hürriyete âşık hür kadrolarını esir almayı hiç kimse aklından bile geçirmesin. Bu başlar Allah’tan başkasının önünde eğilmez. Hür neferler sadece Allah’tan korkar. Onun rızasına muhalif hareket etmekten korkar. Zulmetmekten ve zalime meyletmekten korkar. Hesap gününde hesabını veremeyeceği bir şey yapmaktan korkar."
"Bir daha bu tür bir yanlışa sakın düşmeyin"
Bu eylemi yapan ve yaptıranlara seslenen Yapıcoğlu, "Bunu iyice belleyin ve bir daha bu tür bir yanlışa sakın düşmeyin. Hiç kimse zor kullanarak başka bir siyasi düşünceyi yok edememiştir. Bunu en iyi bilenlerden olmalısınız. Eğer bu mümkün olsaydı devletin uyguladığı yöntemlerle siz yok olmuş olurdunuz. Eğer bu mümkün olsaydı 70’li, 80’li, 90’lı yıllarda sizin yok etmeye çalıştığınız siyasi hareket ve partiler bugün Kürdistan coğrafyasında mevcut olmazdı." ifadelerini kullandı.
"Siyaset yapma hakkımıza saygı duymak zorundasınız"
Yapıcoğlu, "Bizi sevmek zorunda değilsiniz. Size tabi olmadıkça bizi sevmeyeceğinizi de biliyoruz. Ancak siyaset yapma hakkımıza saygı duymak zorundasınız. 90’lı yıllarda sizin çizginizde siyaset yapanlar JİTEM tarafından kaçırılıyordu. Bugün aynı şeyi siz yapıyorsunuz. Farkınız ne? Böyle davranmayı onlardan mı öğrendiniz?
Bu coğrafyada sizin gibi düşünmeyen insanlarla beraber yaşamaya alışmak zorundasınız. Sizler ne kadar bu coğrafyanın bir gerçeği iseniz bizler ve diğer partiler de bu coğrafyanın bir gerçeğidir.
İftira ve karalamalarınızdan sonra güç kullanarak tek başınıza kalma rüyaları görüyor olabilirsiniz. Bu bir rüyadır. Uyanın ve gerçeklerle yüzleşin." dedi.
"Bu ceberut anlayış karşısında sesinizi yükseltin"
Saygıdeğer ve mazlum halkımıza de sesleniyoruz, diyen Yapıcıoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sizin için özgürlük mücadelesi verdiğini iddia edenlerin nasıl ceberut bir anlayış ve uygulama içinde olduklarını görün.
Bütün siyasi partilere ve özellikle Kürdistan’da faaliyet gösterenlere, aynı zamanda özgürlüklerin korunması için faaliyet gösteren kişi ve kurumlara diyoruz ki, bu ceberut anlayış karşısında sesinizi yükseltin. Ne düşündüğünüzü yüksek sesle dile getirin. Ta ki kim nerede duruyor ve ne kadar özgürlükçü herkes bilsin."
"Hükümet, Kürd meselesini PKK sorununa indirgemekten vazgeçsin"
Hükümete de seslenene Yapıcıoğlu, Kürd meselesinin PKK sorununa indirgemekten vazgeçilmesini istedi.
Yapıcoğlu, "Kürd halkına yönelik çifte standarttan, gasp edilen hakları iadeye yanaşmamaktan, uyanık tüccar mantığıyla Kürdleri ve Kürdler’in haklarını bir örgüte indirgemekten vazgeçin. Kürd sorununu PKK meselesine indirgemekten vazgeçin.
Kürdlerin sorun ve taleplerini MİT aracılığıyla kapalı kapılar ardında görüşmekten ve pazarlık konusu yapmaktan vazgeçin. Ne düşünüyor ve ne yapıyorsanız şeffaf bir şekilde halkın tanıklığıyla yapın. Hak ve özgürlükler pazarlık konusu yapılamaz. Bu gerçeği artık anlayın." dedi.
“BDP’de siyaset yapmasını istediler”
Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yapıcıoğlu, Alparslan’ın HÜDA PAR’dan ayrılması için kaçırıldığını söyledi.
Bir gazetecinin ‘Ercan Alparslan kaçırıldığı süre boyunca neler yaşadı?’ soruna cevap veren Yapıcıoğlu, “Ercan Alparslan’ı kaçıracakları akşam yolunu kesmişler. Bir buçuk saatte Dicle kırsalında bir yere götürmüşler. Kendisine herhangi bir fiziki şiddet uygulandığına dair bir bilgi yoktur. Bizlere ölümle tehdit edildiğini beyan etti. Kendisinden HÜDA PAR’ da siyaset yapmayı bırakmasını istemişler. Eğer siyaset yapmak istiyorsa BDP saflarında çalışabileceğini belirtmişler. Arkadaşımız ise siyasete HÜDA PAR ile devam edeceğini söyleyince kendisini 4 gün sonra serbest bırakmışlar.” dedi.
(İLKHA)