HAKSÖZ HABER
Tahrir El Şam Heyeti (HTŞ) İdlib üzerindeki kontrolü ele geçirmede uzun bir yol kat etti. HTŞ, 2019'un başından beri dikkatini ‘sivil idarenin çalışmalarının geliştirilmesine’ yöneltti. Suriye Kurtuluş Hükümeti'ne sivil eylemleri yönetecek kurumları ve organları kurması için faaliyetlerde bulunmaya başladı.
Suriye muhaliflerinin kontrolünde olan bölgelerde güvenlik noktasında HTŞ ön plana çıkıyor. Şimdi yönetim ve idari konularda da faal duruma geçen HTŞ yönetim erklerinde rol almayı önceliyor.
HTŞ, ABD ve BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist bir grup olarak kabul edilirken, ABD son zamanlarda öfkesini HTŞ’nin uzantısı olarak görülen Haras el-Din grubuna odakladı. HTŞ son süreçte belirli konularda halkı daha çok önemseyerek eylemlerini halkın iyiliği ve yönetimine odaklamakta başarılı oldu.
HTŞ'nin muhalefetin elindeki bölgelerde hükümet ve güvenlik görevlerini üstlenmeye yetkili olması onu bu alanlarda diğer gruplara nazaran daha sorumlu kılıyor. HTŞ’nin elinde bulundurduğu bölgelerde güvenlik sorunlarını çözmesi, diğer grupların elinde bulunan bölgelerin güvenlik sorunlarını çözümlenmesine için odaklanmasına da olanak sağlıyor.
Bölgeyi yakından tanıyan uzmanlar, “HTŞ, uluslararası alanda kabul gören yerel bir grup olmayı arzuluyor. Uluslararası kabul görmüş olmak, bu fraksiyona, güvenlik konusunda ve diğer görevler dahil olmak üzere çeşitli konularda güvenilebileceği anlamına gelir. Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerine doğru genişlemeyi başarırsa, daha büyük bir popülerlik ve muhtemelen daha güçlü bir siyasi zemin kazanacak, Türkiye ve diğer ülkelerle müzakere yapmasını sağlayacak. Halep kırsalında ÖSO pahasına genişlemeyi gerçekten istiyor. Bu, HTŞ’nin medyasında görülebilir bir durum. "