Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından hazırlanan son Kafkasya raporu Rus basınında geniş yer buldu. HRW, 2012 yılının Rusya demokrasi açısından en kötü yıllardan birisi olduğunu belirtti ve Rusya otoriter rejiminin daha da kuvvetlendiğini vurguladı.
Dünya Bülteni’nde yer alan İbrahim Ali imzalı habere göre Putin'in devlet başkanı koltuğuna tekrar oturmasından sonra Medvedev tarafından genişletilmeye çalışılan siyasi özgürlük düşüncelerinin daha da kısıtlandığı ve sınırsız ölçüde baskıların uygulanmaya başladığı ifade edildi.
Bunun yanı sıra medya sektörünün da baskı altında tutulduğu ve ulusal basında sansür uygulamasının "başarılı" bir şekilde devam ettiğinin altı çizildi.
Çeçen Direnişçilerin Ailelerine Baskı Yapılıyor
Ayrıca Kuzey Kafkasya bölgelerinde vatandaşların vahim durumunun devam ettiği, her gün insanların kaçırıldığı, emniyet birimlerinin işkence yaptığı, dindar Müslümanların üzerindeki baskıların arttığı ifade edildi:
"Çeçenistan'da Ramzan Kadırov direnişçilerin ailesine ve akrabalarına karşı toplu cezalandırma uygulatmakta. Bunun yanı sıra Kuzey Kafkasya'da medya temsilcileri de özgür düşüncelerini ifade edememekte. Gazetecilerin birçoğu muhalif düşünceler taşıdığı öne sürülerek öldürülmekte."
Öldürülen gazetecilere örnek olarak Hacı Murat Kamalov gösterildi.
HRW'nin son raporu konusunda Rusya dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Aleksandr Lukaşeviç açıklamada bulundu.
Lukaşeviç raporda yer alan iddiaların önemli bir kısmının gerçeği yansıtmadığını öne sürdü. Bunun yanı sıra Lukaşeviç ABD ve batı ülkelerinde yaşanan sorunların raporda yer almamasına da dikkat çekti. Onun sözlerine göre teşkilatın en önemli mali destekçileri arasında Soros'un yer alması HRW raporlarına gölge düşürmekte.