Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink davasına ilişkin mahkeme kararına itirazlarını ve hükümetten taleplerini dile getirmek için basın toplantısı düzenleyen Hrant’ın Arkadaşları adlı grup, cinayette ihmalle suçlanan ve haklarında soruşturma açılan 30 devlet görevlisinin “kasten öldürmenin ihmalli davranışla işlenmesi” suçundan yargılanmasını istedi.
Hrant’ın Arkadaşları, dün Dink cinayetine ilişkin İstanbul Cezayir Restoran’da bir basın toplantısı düzenledi. Yönetmen ve gazeteci Ümit Kıvanç tarafından okunan ortak basın açıklamasında, beş yıl süren davaya ilişkin hükümetin “yargının bizden istediği her şeyi yaptık” açıklaması “çok ama çok ayıp” olarak nitelendirildi. Açıklamada, “Sizi de hedef alıyor gözüken bir eylemde giderek suç ortağı konumuna düşmek gibi inanılmaz bir şeyi başardınız. Tebrik ediyoruz” dendi. Hükümete “Adalet yönünde sahici bir irade ortaya koysaydınız bu rezillikler olmazdı” sözleriyle seslenilen açıklamada, MİT’ten Dink cinayetiyle ilgili tek satır bilgi çıkmamasına dikkat çekilerek, “Ciddi bir hükümet böyle bir teşkilatın yöneticilerinin canına okurdu herhalde” ifadeleri kullanıldı.
Telefon kayıtları soruldu
Trabzon Emniyeti’nin bazı sanıkların telefonlarını dinlediğine ancak o kayıtlar mahkeme tarafından istendiğinde önce “Biz dinlemedik” daha sonra “kayıtları sildik” şeklindeki çelişkili ifadeler kullanıldığına yer verilen açıklamada, ulaşılabilen kayıtlarda da tahrifat yapıldığı anımsatıldı. Açıklamada, “Hükümetten kimse merak etmedi mi Trabzon polisinin neyi gizlemeye çalıştığını?” diye soruldu. Açıklamada üçüncü örnek olarak, olay yerindeki kamera kayıtlarının silinmesi anlatılırken “İstanbul polisi, cinayet sırasında olay yerini en iyi gösteren kamera kayıtlarını daha ilk gün alıp yok etti. Başbakan dese ki ‘Bunlar nerede? Hanginiz alıp yok etti? Niye saklıyorsunuz? Saklanacak ne var onlarda?’ Bu yargıya müdahale mi olacaktı? Niye sormadı?” dendi.
Kasten öldürmenin ihmali
Başta dönemin Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah olmak üzere pek çok kamu görevlisinin yargı önüne çıkarılmadığının hatırlatıldığı açıklamada, devlet görevlilerinin caydırıcılığı olmayan görevi ihmal suçundan değil, cezası en az 10 yıl olan Türk Ceza Kanunu’nun “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” ile ilgili 83. maddesinden yargılanması gerektiği vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Herkes kolaylıkla anlayabilir ki, bu olayda kasıtlı davranışı olmayan, üstlerinden çekindiği için sesini çıkaramamış bir takım görevliler varsa, bunları bildiklerini anlatmaya zorlayabilecek bir yargılama ancak bununla mümkün olur.” TUĞBA TEKEREK / TARAF