İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanarak mahkemeye gönderilen Hrant Dink cinayetine ilişkin son iddianamede Dink’in evinde ve gazete binasında keşif yapan, cinayet anında olay yerinde bulunan jandarmaların cinayetteki rolü ayrıntılı şekilde yer alıyor.
15 Temmuz’da Jandarma Genel Komutanlığı binasında darbecilerin safında girdiği silahlı çatışma sonucunda yakalanan Yarbay Muharrem Demirkale’nin, Dink cinayetinde rol alan jandarmaları koordine ettiği belirtildi. Demirkale, cinayetin olduğu dönem yüzbaşıydı.
Demirkale’nin Gülen örgütüne yönelik soruşturmalarda tutuklu emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan ile firari eski savcı Zekeriya Öz ile telefon irtibatları HTS (Cep Telefonu Sinyal) kayıtlarından tespit edildi.
“Hamza Celepoğlu, Cinayetten Önce İtalya’dan İzinli Geldi”
İddianameye göre, Demirkale de, MİT’e ait TIR’ların durdurulmasına ilişkin dava kapsamında tutuklu bulunan eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’na bağlıydı. Celepoğlu’nun o dönem İstihbarat Değerlendirme ve Analiz Merkez Amiri olarak Jandarma Genel Komutanlığı’nda görev yaptığı belirlendi.
İddianamede, “Şüpheli Hamza Celepoğlu, Hrant Dink cinayeti tasarısının olgunlaştırılıp icra aşamasına geçildiği 2006 yılı Aralık ayında cinayetten yaklaşık 1 ay kadar önce, dil kursunda bulunduğu İtalya’dan Türkiye’ye bu nedenle izinli olarak gelmiş, 10 gün kadar sonra tekrar İtalya’ya dönmüştür.” ifadesi yer aldı.
İddianameye göre, Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri, Dink’in öldürüleceği bilgisine Ağustos 2006’da ulaştı. Bilgiyi Yasin Hayal’in eniştesi Çoşkun İğci Jandarma İstiharat görevlilerine vermişti. İddianameye göre, bu bilginin ardından Çoşkun İğci’ye “Yasin Hayal o işi yapamaz. Gözetimimiz altında. Hallettik.” denilerek konu kapatıldı.
Cinayetten 6 Ay Önce Evinde Keşif
9 Ağustos tarihinde Trabzon’daki Jandarma İstihbarat görevlileri Okan Şimşek, Ergün Yorulmaz ve Gazi Günay İstanbul’a geldi. Dink’in Bakırköy’deki evi ve Şişli’deki iş yerinin çevresinde keşif yaptı. Bu kişilerin kullandığı telefonların sinyalleri de o bölgede olduklarını doğruladı. İddianamede keşif için gelen jandarmaların yanında “haber elemanlarının” da bulunduğu belirtildi. Ancak bu kişilerin isimlerine yer verilmedi.
Keşif için Trabzon’dan gelen ekibin, İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli Tim Komutanı Muharrem Demirkale ve Tim komutanlarının bağlı bulunduğu kısım amiri Yüzbaşı Ali Barış Sevindik ile sık sık irtibat kurdukları belirlendi.
Cinayetten 2 Ay Önce Tetikçi ile Görüşme
İddianameye göre, cinayetten yaklaşık iki ay önce 15 Kasım 2006 tarihinde de Ogün Samast ile görüşme gerçekleştirildi. Trabzon İl Jandarma görevlisi Ünsal Gürel ile Resul Kütükoğlu ilk önce Samast ile telefon irtibatı kurdu.
İddianamede yer alan bilgiye göre, bu görevliler 15 Kasım’da gece saat 00.04’te Karadeniz Teknik Üniversitesi çevresinde Ogün Samast ile buluştu. Bu üç ismin yan yana olduktaları HTS kayıtları ile tespit edildi.
Tetikçi Yakalanmadan Önce Jandarmadan Ayrıntılı Tutanak
Savcılığın tespitlerine göre, jandarma cinayete tüm ayrıntıları ile hâkimdi. Samast, cinayetin ardından 20 Ocak’ta saat 22.45’te Samsun’da yakalandı.
Ancak tetikçi Samast yakalanmadan tam 1 saat 13 dakika önce Trabzon jandarması tarafından bir bilgi formu düzenlendi. Bölge Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na gönderilen, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, İstihbarat görevlisi Gazi Günay ve İl Jandarma Komutanı Ali Öz imzalı “Haber Kayıt ve Bildirim Formu”nda normalde Samast yakalanmadan bilinmesi imkânsız olan “kullanılan silah bilgisi” gibi bilgiler de yer aldı.
Bu bilgi formu 5 maddeden oluşuyordu:
1. Hrant Dink isimli şahsın öldürülme eylemini Yasin Hayal’in organize ettiği,
2. Şahısların 4 kişi oldukları ve açık kimlik bilgilerinin tespit edilemediği,
3. İstanbul’a gittikleri, ev ile Agos gazetesi arasındaki güzergâhın keşfini yaparak krokilerini hazırladıkları,
4. Olayda kullanılan silahın temin edilmesi için Yasin Hayal’e 500 bin lira para gönderildiği ve Ardeşen el yapımı silah temin ettiği,
5. Hrant Dink’i öldüren şahsın Yasin Hayal’in yakın arkadaşı Ogün Samast olduğu...
Tutanaktaki 4 Kişi Kim?
Bilgi formunda yer alan “şahısların 4 kişi olduğu” bilgisine ilişkin iddianamede bir detay verilmedi.
Tetikçi Samast dışındaki “Jandarmanın açık kimlik bilgileri tespit edilemedi.” dediği kişiler kim? Bu sorunun yanıtı şu ana kadar ortaya çıkmadı.
Ogün Samast İstanbul’da
Cinayetten bir gün önce 18 Ocak 2007’de tetikçi Ogün Samast Trabzon’dan İstanbul’a gelmişti. Aynı gün Trabzon Jandarma İstihbarat’ta görevli astsubay Satılmış Şahin’in de İstanbul’a geldiği tespit edildi. Şahin’in İstanbul’da olduğu telefon kayıtlarından tespit edildi.
Satılmış Şahin İstanbul’a gelişini “Firari bir askeri Tekirdağ-Çorlu’ya götürdüm.” şeklinde açıkladı. Ancak savcılık, Şahin’e böyle bir görev verilmediğini belirledi.
Cinayet günü (19 Ocak 2007) ise şüpheliler arasındaki telefon trafiği hız kazandı. Cinayet günü Trabzon Jandarma’da görevli Okan Şimşek (olay anında Trabzon’da) saat 11.49’da İstanbul Jandarma’da görevli Astsubay Şeref Ateş (Dink’in vurulduğu bölgede) ile 10 dakika 28 saniyelik bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
“5 Jandarma Dink’in Evinin Önünde”
İddianameye göre, bu görüşmenin ardından Şeref Ateş, aynı birimde görev yaptığı askerler Rahmi Özer ve Miktat Özbek ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmelerin hemen ardından Ateş, İstanbul Jandarma görevlileri Yüzbaşı Muharrem Demirkale, Mustafa Küçük, Miktat Özbek ve Rahmi Özer ile birlikte Hrant Dink’in Bakırköy’deki evinin bulunduğu bölgeye gitti.
Bu isimlerin o bölgede olduğu telefon sinyalleri ile belirlendi. Tetikçi Ogün Samast cinayet günü aslında öğleden önce Agos Gazetesi’ne gitti ve Hrant Dink’i sordu. Gazete çalışanlarından “Dink bugün gelmeyecek.” cevabını aldı.
Savcılığın değerlendirmesine göre, Dink’in gazetede olmadığını öğrenen jandarmalar, evinde olup olmadığını öğrenmek ve evdeyse takip etmek için beş kişilik bir ekip ile evine gitti. Beş kişi Dink’in evinin bulunduğu bölgeye giderken cinayetin işlendiği Şişli’de de jandarmalar hazır hâldeydi.
“9 Jandarma Cinayet Yerinde”
Dink, 19 Ocak 2007’de saat 14.57’de vuruldu. Bu saatte Dink’in vurulduğu yerde tam dokuz jandarma görevlisinin olduğu tespit edildi. Bu kişiler İstanbul Jandarma İstihbarat görevlileri Emre Cingöz, Ecevit Emir, Yavuz Karakaya Bekir Yokuş, Yusuf Bozca, Kadir Yıldırım, Eyüp Temel, Hacı Şefik Şemşek, Niyazi Malkoç isimli şüpheliler.
“Görev Kayıt Defterine Göre Farklı Yerlerdeler”
Savcılık cinayet gününde olay yerinde bulunan jandarmaların, birliklerindeki görev kayıt defterlerini de inceledi. Yapılan incelemelerde olay yerinde bulunan Jandarma istihbarat görevlileri Yavuz Karakaya, Bekir Yokuş, Emre Cingöz, Ecevit Emir, Hacı Şefik Şimşek ve Eyüp Temel görev kayıt defterine gore farklı bölgelerde görevdelerdi. Olay yerindeki şüphelilerin kendilerini İstanbul’un başka yerinde görevli olarak gösterdikleri de tespit edildi.
“Jandarmaya Ait İki Araç ea Olay Yerinde”
Olay yerinde sadece jandarmaya ait görevliler değil jandarmaya ait araçlar da tespit edildi. Güvenlik kameralarına da takılan Jandarma İstihbarat’a ait iki Renault Clio marka araç tespit edildi. Bu araçlardan birini uzman çavuş Yusuf Bozca diğerini ise uzman çavuş Bekir Yokuş’un kullandığı belirlendi.
“Görüntüler Yılmazer’den”
İddianamede cinayetin ardından Ogün Samast’ın Türkiye bayrağı ile çekilmiş görüntülerinin Gülen örgütü tarafından yayımlatıldığı tespiti yapıldı. Görüntülerin Ercan Gün tarafından yayımlandığını belirten savcılık, bu görüntülerin kaynağının Ali Fuat Yılmazer olduğunu belirtti. Yayımlanan görüntülerin Samsun İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nce, Network üzerinden başında Ali Fuat Yılmazer’in bulunduğu İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü’ne gönderilen 44 saniyelik görüntüler olduğu belirtildi. Şüpheli Ercan Gün’ün görüntüleri 30 Ocak 2007’de Zaman gazetesine giderek Ekrem Dumanlı, Faruk Mercan ve Adem Yavuzarslan ile yaptığı görüşmede aldığı vurgulandı. İddianamede, Ercan Gün’ün görüntüleri İstanbul’da almasına rağmen Samsun’a giderek Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nı arayarak, görüntüleri buradan aldığı izlenimini verdiği belirtildi.
Savcılık, görüntülerin Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda çekilmiş gibi yayımlandığını ancak görüntülerin emniyette çekildiğini belirtti.
İddianamede “Hrant Dink cinayetinin arkasında ulusalcılar olduğu algısı yaratılarak, Ergenekon operasyonlarının zemini oluşturulmuş, Hrant Dink cinayetinin medya tetikçiliği oluşturulan kumpasla başarıyla yerine getirilmiştir.” denildi.
Kaynak: Selahattin Günday / Al Jazeera